- 1110 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ben Ve Köyüm11
Ben ve köyüm
Çaresizlik içindeydi Gülsüm kendi çaresizliği yetmez gibi Hüseyin de çaresizdi Kader Kollarımı makas gibi açmış hem Gülsüm’ü hem Hüseyinin umutlarını birer birer kesmiş Gülsüm kendi kendine konuşuyordu kendi gönlüne diyordu ki Uyan Gönlüm Uyan gelenleri gördüm Hepsi Anadan Üryan.
belki kaderin Gülsüm ve Hüseyin’e sunduğu bu son kadeh son mey, ama işte Ne kadar garip Ne acı değil mi bu hayat dedikleri şey .
Kader insanına ya bir tarlaya ya Bir Harman bırakır’ ya Ağlatır gözünde bir kaç Duman bırakır .
koşarsın Ardın sıra tutamazsın bitmeyen Koskoca ömrüne ne leman nede Selman bırakır .
sillesini boynuna öyle bir vurur ki bu hayatta seni Yaman bırakır .
Hüseyin oturdu kafasını avuçlarını aldı bir iki yetim gözyaşı düştü gözünden ne bir ağaç ne bir Doruk ne bir meşe kaldı özünden.
şöyle Kafasını kaldırıp karşıya baktığında bir kertenkele tarlası gibiydi Kayalar o kayalardan yüzün aşağı düşmüş idi Bütün Anılar Hatıralar rüyalar. Hüseyin silkelenip kendine gelmeliy di kendini toparlamalıydı. O an aklından gençlik yıllarını geçirdi. Hani o ilk aşkını hala unutamamıştı ama kaderin hırçın yeli onu bambaşa bir dünyaya atmıştı işte şimdi o dünyadan çıkma zamanıydı .düşünüyordu taaaa ilk günlere gitti kapattı gözlerini anılara daldı .peki Hüseyinin geçmişi neydi kimdi o sevgili bir bakalım . o zaman
( Hüseyin köyün en yakışıklı genciydi akranların biraz uzun boylu ve köyün kızları ona aşıktı ama onun da gönlünde bir sultanı vardı. onun sultanım o kadar da güzel olmasa da o Hüseyin’in gönlünü fethetmişti o güzelin ismi Menekşe idi öylesine çok seviyorlardı ki birbirlerini deli Taylar gibi Deli poyraz gibi ne zaman birbirlerini görsellerGönüller neşelenir çiçek açardıHüseyin ne kadar yakışıklı selvi boylu olsa da köyün en fakir iyiydi.bir defasında Menekşe ile buluştuklarında ona verecek bir hediye bulamamıştıama o ne yaptı köyün en yüksek Dağı’na çıkarakona dağdan kayaların içinden Sümbül topladı geldiÖnemli olan hediyenin maddi değeri değildi oraya gidip o sümbülü toplayan manevi yattı Sevdiğini ispat eden sevgilisine sevgiye mühür vuranbir hediyeydi.köydeki yaşam biçiminde yıllar böyle akıp gitmişti 4-5 yıl böyle geçmişti İkisi de ergenlik çağlarını gelmiş hüseyin bir delikanlı olmuştu. ve Birgün Menekşe ile buluştuklarında ikiside arzularına yenilmişti beraber olmuşlardı. İkisi de pişman değildi çünkü bu işin sonu evlilik idi evliye gidecek diye düşünmüşlerdi .ve birkaç ay içinde birkaç defa da beraber olmuşlardı 3 ay sonra Menekşe hamileydi.hep demişti Hüseyin sana tatlı bir haber vereceğim diye ama bir türlü haberi veremedi artık bütün köy biliyordu Menekşenin Hüseyin’in birbirlerini sevdiğini Beraber olduklarını ama aşağı köydeki gelen o kız Fadimenin bir gün o köye geleceği kimsenin aklında yoktu fadime oraya gelmişti Hüseyin’i görür ve der ki bu benim olacak.
ne bilir ki Fadime Hüseyin ayrı bir hayalleri olduğunu Fadime paranın gücüne inanmıştır paranın her şey olacağına inanmıştır artık Fadime o köye gelmiyi sıklaştırmıştır Hüseyin’i görmektir Hüseyin’in durumunu tamamıyla inceler kimin nesi olduğunu Annesini babasını inceler köyün bir fakiri olduklarını bilmiştir her defasında her gelişinde Hüseyin annesi de değişik değişik hediyeler babasına elbiseler getirmeye başlar Fadime’nin niyeti Hüseyin’i almaktır ama Hüseyin içinde hiçbir şey yokturonun gözü gönlü Menekşe dedir.
Menekşe hamiledir ama üzerine bir türlü söyleyemez Fadime’nin artık sık sık geldiğini görür duyar bunu Hüseyin’e söyleyemez Menekşe Ne yapabilirdi ki "3 ay geçmiş karnı hafiften hafiften kabarmaya başlamış komşu kızı bahar bunu fark etmiştir komşu kızına Menekşe derdini döker her şeyi anlatır hamile olduğunu anlatır. çaresizdir komşusunun kızı menekşenin en sağlam kendini anlatabilecek ifade edebildiği tek arkadaşıdır Fadime Hüseyin annesine babasına gözüne girebilmek için çeşit çeşit hediyeler her gün gelir ve oğlununaTalip olduğunu anlatır Tabii Hüseyin anne ve babası bu duruma Hayır demezlerElbette Hüseyin’le evlenebilirsin derler ama Hüseyin buna razı değildirNe yapıp edip Hüseyin’e oyun oynarlar ve bir oyunla Hüseyin’le fadimeye verirlerBunu duyan Menekşe yıkılmıştır Menekşe kapı dışarı çıkamaz komşulara gidemez sadece bir tek arkadaşı vardır komşusunun kızı Bahar sadece O biliyordur bu durumu Davullar çalar halaylar çekilir horanlar kurulur Hüseyin Fadime ile evlenir ve o köyden aşağı köye gider Menekşe yapayalnız kalmıştır Aradan zaman geçer ve doğum zamanı geliyor Menekşe doğum esnasında ölür ama nur topu gibi bir oğlu olur artık durumdan menekşenin annesi babası haberdardır.Hüseyin evlenip gitmiş ardında bir oğlu kalmış yıllar geçmiş büyümüş Menekşe ölünce Doğan çocuğunun köyden birine evlatlık verir acılarla Kederlerle büyümüştür ve evlatlık verdiği adamla bir gün o köyden göçer yıllar sonra Fadime’nin olduğu köye taşınır o taşındı Ama artık Hüseyin o köye geri dönme hayallerini kurmaktadırHüseyin olan oğlundan habersizdir yıllar sonra Hüseyin dönecek Amma Menekşe o köyde midir acaba ya evlendiyse Menekşe Hüseyin bunlardan habersizdir)
tam böyle Hayaller Kurarken Gülsüm gelir yanına yine dokunur ve şöyle bir silkeler Hüseyin Kendine gelirHüseyin artık bu köyden gitmek istediğini eski köye dönmek istediğini Gülsüm’e anlatırTabii ki Gülsüm de buna Saygı gösterir en iyisini yaparsın der Hüseyin oradan kalktığı gibi yavaş yavaş artık köyün yolunu tutar Hüseyin yolda giderken Menekşe’nin hayallerini kurar yaşadığı günlerin hayallerini kurar ama yıllar olmuştur o köyden Ayrılalı Zaman akıp geçmiş Köyü değişmiştir ve köye yaklaşmıştır usul usul adımlarla yürürken sanki menekşe cıkacak gibi sokaklara bakar menekşenin ona el salladığı köşelere bakar o köşelerden hiç kimse çıkmaz Hüseyin kendi kendine konuşur.
Bu köye bir ölü geldi Kalkın ayağa Kalkın eyy ahali.
Bu gördüğünüz Adam bir ateşin Duman hali.
bu kırlangıçların uçtuğu bizim sokaklarımız.
her yağmur yağışında Gül açardı şakaklarımız.
Sen gözden akan yaş mısın yoksa Damla mısın menekşem yoksa irinmi.
Sen Leyla Mısın Aslı mısın ey güzeller güzeli yoksa Şirinmi.
Hüseyin böyle kendi kendine konuşurken Menekşe’nin komşu kızı bahar bunu Duyar ve kapıya çıkar.
Hayrola Hüseyin Hayrola günah çıkartmayamı geldin der bahar öyle ağır laflar konuşur ki Hüseyin yerin dibine geçmiştir.hatalıdır Hüseyin Bahar’ın yüzüne bakamaz Elbette gecte olsa hatasını biliyordur hafifçe boynunu kaldırır sabah güne doğan güneş gibi mahsun mahsun boynunu kaldırır bahara doğru. Bahar senden Allah rızası için bir şey istiyorum der Menekşe nerede menekşenin Hali vakti iyi midir der Bahar’ın gözleri dolar Hüseyin’e bakar ken bir şelaleden düşen taş parçası gibi Bahar’ın gözlerinden damla damla yaşlar düşmeye başlar.Bahar menekşeyi Anlatmak ister Hüseyin yüzüne vura vura vura Anlatmak ister Hüseyin bahara ne olur Ne oldu Bahar Ne oldu der Menekşe nerededir Anlat susma Menekşe nerede Menekşe nasıldır anlat der Bahar hafifçe başını kaldırır sağ elinde kaldırır işaret parmağı ile Mezarlığı işaret eder işte Menekşe orada bir bak Menekşe huzur içinde rahat kaygısız düşüncesiz yatıyor işte orada der Hüseyin hafifçe döner baharın gösterdiği yer mezarlıktır Hüseyin koşar mezarlığa doğru Adım Adım Adımları şahlanmış bir Küheylan gibi koşar menekşenin mezarını bulur kapanır üstüne kapanır bulutlar Yağmur dökmeye başlar ışıl ışıl gökyüzü kararmıştır.
Ey Menekşe yüzlüm Toprak dibinde saklım.
Ey benim kara Talihim yaprak dudaklım.
Hey benim kefene bürünmüş Güzel Yüzlüm sende aklım.
kakj Cennet Gözlüm kalk" ben geldim uya da da bir bak.
daha neler nelerdir Hüseyin ağlaya ağlaya mezar taşına baka baka hıçkıra hıçkıra Ağlaya Ağlaya dağları inleten hıçkırıklar .
hıçkırıklar içinde Ağlarken bir ayak sesi duyarşöyle kafasını kaldırır yaşlı gözlerini de Şelale gözleriyle karşıya doğru bakar gelen bahardır. Hüseyinin ağladığını görür koşa koşa bahara gider anlat Bahar anlat Allah aşkına nasıl oldu der. O benim Cennet bakışlım Menekşe yüzlüm Sümbül vakti Gül vaktin nasıl öldü .Bahar yaşların hafifçe silerek Hüseyin’e bakarak anlatacağım Hüseyin anlatacağımı gel otur şuraya derve Bahar başından her şey anlatır menekşenin hamile olduğunu bir nur topu gibi bir oğlu olduğunu doğum esnasında Menekşe’nin öldüğünü anlatır Hüseyin ne yapabilir şimdi ağlasın mı Veya bir oğlu olduğuna inananıp sevinsin Hüseyin Çıldırır bu nasıl hikmettir bu nasıl bir iştir yarap diyerek ellerini açar koşar bahara oğlum nerede der oğlum nerededir oğlum nerede der Bahar bir daha boynunu Büker oğlunun köyümüzdeki sarı Mehmed’e evlatlık verildiğini söyler sarı Mehmet de o köyden gitmiştirHüseyin Sarı Mehmet aramaya başlar nereye gittiğini nerede kaldın öğrenmeye çalışıyor Bahar der ki’sarı Mehmet Senin geldiğin köye gitti oraya taşındı der Evet Sarı mehmet evlatlık aldığı anda Fadime dir Bu işin altından da Fadime çıkar ve o köye taşınmasında Fadime sağlamıştır Fadime istemiştir Hüseyin koşa koşa köye geri döner soluk soluk kalır nefes nefese gidiyor bugün bugün terlemişti Hüseyin oğlunu aramaya gelmiştir Canpare Sini menekşesinin hatırası olan oğlunu aramaya gelmiştir Gülsüm camları silerken bir bakar ki Karşıdan gelen koşa koşa nefes nefese kalan biri vardır ama Hüseyin gitmişti o köyden Neden mi koşa koşa geriye geliyordu Hüseyin bunun bir sebebi olmalıydı Gülsüm hemen iner cam dadır Hüseyine doğru yürür bakar ki Hüseyin ile nefes nefese kalırlar Hayırdır Hüseyin Hayırdır Hüseyin ne oldu Ne bu telaş böyle Ne oldu ki geri geldin derHüseyin Gülsüm’e her şeyi anlatır bu köye yeni bir kişinin taşındığını isminin sarımehmet olduğunu ve menekşe’den bir oğlu olduğunu sarı Mehmet’e evlatlık aldıgını Gülsüm anlatır.
Gülsüm Aman yarabbim Aman yarabbim der İnanılacak gibi değil Der gülsüm hayretler içinde üstünde bir telaş vardır üstüb de panik vardır Bunu gören Hüseyin Hayırdır Gülsüm Ne oldu der.
Gülsüm hala şaşkındır panikler için dedir ve derki sarımehmet bizim komşu der yeni taşındı bu ya Evet doğrudur der.ama olamaz olamaz olamaz der Gülsüm hala panik lemiştir şaşkınlık için dedirHüseyin ne olamaz Gülsüm söyle ne olamaz diye gülsümü silkeler Onun bir övey oğlu vardı biliyorum der hüseyin şaşkınlıkla Gülsüme bakar Kim o Kim o da Hüseyin şaşırmıştır kim o der. Gülsüm durgun suskun yorgun bitkin bir sesle gözün deki yaşlarla Osman Osman Osman der.
Evet o yetim Osman Hüseyin’in öz ve öz oğludur Hüseyin’in karısının işlemiş olduğu cinayeti üstüne alan o yetim Osman Hüseyin’in Öz oğludur...
YORUMLAR
Harun hocam 11 ci bölümüde heyecanla okudum ne denir RABBİM sevenleri ayırmasın hiç kimsenin yuvasını bozmasın çok güzel sürükleyici arkasını merak ettiriyor buda yazının muhteşem olduğunun kanıtı ayrıca içindeki beyitler çok güzel genel anlamda harika
Yolunuz açık olsun kutlarım