- 654 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Geçen Bayram Gelmeyen Çocuk
Bayram geldi ya içimdeki çocuk heyacanlanıyor yine, eski bayramlara gidiyorum köyüme.Hatırlıyorumda o günleri bayrama haftalar varken hazırlardım giyceklerimi.Potinlerimi her akşam evde giyer yatarken yatağımın altına koyardım.Ütü zor bulunan bir aletti,elbiselerim enaz 10 gün, 110 kilo olan babaannemin yatağının altında düzlenir yakası kırışsada ispanyol paçalar sabun kalıbı gibi dururdu potinlerimin üzerinde.Berber, 4 yumurtaya 3 numara yaparken saçları, ’fırıldak bayramda satılır’ der alabursu 8 yumurtaya yapardı, bizde verdiklerimizi almak için bayramda en çok onun evinde oturur, haşlanmış yumurtayı almadan çıkmazdık traş yine 4 yumurtaya denk düşerdi.Sıkı çocuklardık.
Eskiden bir şeyler kalmadığı gibi,eski bayramların tadı yok şimdi.Kıyafetlerimi ütüleyebiliyorum,ayakkabılarıma kimseler dikkat etmiyor,ceketimin altına eskisi gibi kazak,buliz giymiyor aynaya ayağımın altına sandalye koymadan bakıyor, alabursumu yumurta beyazıyla yana doğru yapıştırmıyorum.Çocukluğumun geçtiği,doğup büyüdüğüm yerlere şimdi misafir gibi, bavulumu hazırlayıpta gidiyorum. ’Bir kere gidersen hep yolcusundur’... Yollarla uzun zamandır barışığım,yolculuklara alıştım.Kireç taşına benzeyen konya şekerlerini yerken dişlerimin sızladığı günler uzakta kaldı,beni gören çocuklar amca diyor artık.Büyüyorum galiba içimdeki huysuz çocuk büyümesede.Zamanın koynunda kaldı çocukluk hayallerim,hayal kırıklıkları ile doldu yüreğim,ihaneti tanıdıktan sonra doya doya gülmeleri unuttum,yelkovanların içinde,tahta atların üsütünde tozu dumana kattığım çocukluğum, köy yollarına dökülen asfalt çakıllarının altında kaldı,hurda bir arabam var bazen şehir trafiğini alt üst etsemde köye giderken ıssız yollarda yılan gibi kıvrılıyor.Bayram geldi eş, dost,akraba,dolacak ev,çocuklarda olacak tabi, benim yarı dizüstü oturduğum masa başında onlar olacak,çayı iki eliyle tutup içecekler.ben onların aykkabılarıı bağlarken biris benim yaptığımı yapacak omuzuma burnunu silecek ve değişiklik yapacağım kızmıycağım,O,rüzgara karşı kollarını açıp uçarken,bende arkadsından bakacağım iç çekip ne günlerdi diyerek...
Bugün acil serviste nöbetteyim sabah erkenden yola çıkacağım.Bavulumu dünden hazırladım,telefonumun çalmayacağını hesaba kattım,annem tül perde arkasından yolumu gözlüyordur.İhnetlere, terk edilmelere,alışmışken kısa bir süre terk edeceğim Başkenti,umrunda değil zaten ’tavşan dağa küsse de dağın haberi olmazmış’... Başımı alıp gidecek kadar cesur,kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeliyim yada Üstad Nazım gibi ’basit yaşayacaksın basit,susayınca su içecek kadar basit’ ...
Hepinizin içinde büyümeyen çocuklara seslendim uyandırın onları bayramda.Baş köşeleri büyüklere,minderleri misafirlere bırakın,sofrada iki çocuğun arasına oturun.Birinin kulağına fısıldayın ’diğeri senden daha çok yiyor senden daha kuvvetli olcak’ dediğinizde sizinde iştahınız kabarcaktır.Birazdan yola çıkacağım sahur yaklaştı.Nöbeti yanımdaki arkadaşa bıraktım.İftara yetişmeliyim.Sırt çantam hazır,yollarla barışığım yolcukluklara alıştım.Bu yazımı okuyan, okumayan,okuyamayan,beni tanıyan,tanımayan tüm herkesin bayramını canı gönülden kutlar sağlık mutluluk içinde nice bayramlara kavuşmanızı dilerim.Hayatı dolu dolu yaşayın,her an’ın tadını çıkarın,koşun oynayın çayırlar üstünde,birgün sizinde çayırlar bitecek üsütünüzde...Ben O’yum
yazan:Fatih AYDOĞAN
28/09/2008
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.