- 532 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ KAĞITÇI
ÜÇ KAĞITÇI
Avukat Atilla Bey ofisinde tek başına oturur. Özgür omzunda askılı bir çanta ile sahneye girer: Merhaba beyefendi; sizi hiçbir yerde benzerini dahi bulamayacağınız bir ürünle tanıştıracağım.
Atilla Bey: Merhaba, teşekkür ederim, ben almayayım.
Özgür çantasından bir traş makinası çıkarır: Bu traş makinasını hiçbir yerde bulamazsınız.
Atilla Bey: Ya! Öyle mi! Çok değerli yani.
Özgür: Tabi efendim, tabi. Hem de bu fiyata. Bu çok amaçlı, çok pratik traş makinası sadece 20 lira. Duydunuz mu efendim? Sadece 20 lira. Peki, sadece traş makinası mı? Olur mu efendim? Tabi ki de hayır. (Çantadan bir diş fırçası çıkarır.) Her yerde 10 lira olan bu diş fırçası ücretsi. Bedava bedava.
Atilla Bey: Bir dakika durun lütfen. Nedir bu traş makinasının hüneri?
Özgür: Anlatayım beyefendi. Traş olmak için artık banyoya, lavaboya gitmenize gerek kalmayacak.
Atilla Bey: Nasıl olacak peki bu iş?
Özgür: Sırt üstü yatıyorsunuz. “Haydi bakalı traş zamanı.” diye komut veriyorsunuz. O sizi sinek kaydı traş ediyor.
Atilla Bey: Sanki biraz atıyorsunuz gibi geldi.
Özgür: Hayır beyefendi atmak yok. Tam yüz yirmi beş kere traş oluyorsunuz.
Atilla Bey: yok daha neler?
Özgür: Evet beyefendi. Daha neler, neler. (Çantasından bir ayva çıkarır.) Yanında bu gördüğün ayva bedava. Tamamen organik. Hakiki Geyve ayvası. Bu kadar mı? diyeceksiniz. Bu kadar olur mu hiç? (Çantadan bir çay bardağı çıkarır.) Yanında kırılmaz bu çay bardağı bedava. Taşa vur, kayaya vur, demire vur, kafana vur, asla kırılmaz, der kafasına bardağı vurur.
Atilla Bay: Taşa da vursana erkeksen, bakalım kırılıyor mu?
Özgür bu sözü duymazdan gelir: Bu kadar mı? diyeceksiniz? Bu kadar değil tabi ki. (Çantasından tek bir ayakkabı çıkarır.) Yanında bu ayakkabı da bedava. (Hepsini sırayla sayar.) Beş parça. Sadece 20 lira. Daha ne düşünüyorsunuz beyefendi?
Atilla Bey: Hapsini anladım da bu tek ayakkabı kimin, ne işine yarar? Diğer eşi nerede bunun?
Özgür: Onu da düşündük efendim. İkinci traş makinasını alıyorsunuz. Böylelikle ayakkabının diğer eşi sizin oluyor.
Atilla Bey sinirlenir oturduğu yerden kalkar: Çabuk çık dışarı. Üç kağıtçı mısın, nesin? Git ofisimden, çabuk çık dışarı.
Özgür kendisinden emin, çantasından 3 tane A4 kağıdı çıkarır: Evet beyefendi, bildiniz. Ben üç kağıtçıyım. Yanında bu üç kağıdı da bedava veriyorum. Etti altı parça. Hepsi 20 lira.
Atilla Bey daha da sinirlenir, Özgür’ü kolundan tutar dışarı doğru iter: Doğrusu beni bulmaz ki, der, yerine oturur.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.