- 585 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ARTVİN FIKRALARI-15
214-KADEŞ SAVAŞI
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kardeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak.
O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik Öğretmeni’ne anlatmış:
-Hoca Hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşı’nı kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur, bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler...
Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Bey’in odasında alır:
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisin de hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey:
-Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek bir şey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşı’nı kimin yaptığını sorarız...
Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalır, hastaneye kaldırılır.
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:” Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginizi rica ederiz.
215-TOPAÇ İSMAİL
İsmail ölüm döşeğinde yatmakta ve karısına son vasiyetini söylemektedir:
- Kariciğim, ben ölmek üzereyim. Tanrı’ya dua ettim, eğer karim ben öldükten sonra bir erkekle yatarsa ahrette kendi etrafımda bir kez döneceğim. Eğer benim obur dünyada rahat etmemi istiyorsan lütfen benden sonra hiç bir erkekle yatma, olur mu? Kadın telaşlanır:
-Kocacığım o nasıl söz, tabii ki sana öldükten sonra da sadik kalacağım, der ve İsmail huzur içinde son nefesini verir. Yıllar sonra kadın da dünyasını değiştirir ve kocasını aramaya başlar. Kapıdaki bir görevliye sorar:
-Kocamı arıyorum ismi İsmail, der. Görevli:
- Hangi İsmail? Hanımefendi, burada milyonlarca İsmail var,deyince Kadın::
- Ara sıra kendi etrafında bir kez dönen birisidir. Görevli:
-Haaa!.. Sen şu Topaç İsmail’i arıyorsun, az ilerde, der.
216-MATEMATİK FİNALİ
Aynı evde kalan 4 üniversite öğrencisi uyanamadıkları için matematik finaline yetişemez, hocalarına arabanın lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamaz, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini boş bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur.
Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir.
Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10’ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır.
Bunları kolayca çözerler.
Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır:
“Arabanın hangi lastiği patladı?”
217-MEMUR VE KABAK
Artvin’in Ortaköy ve Yanıklı adlı merkez köylerinde isim benzerliğinden araziler ilgisiz kişilere tapu edilir. Durumu öğrenen köylüler yetkililere başvurduklarında “Arazilerinizi tapu sahiplerinden satın almanız gerekir” nasihatini alırlar. Vatandaşlık numarası hiçe sayılarak yapılan bu işlem, köylüyü mağdur ettiği gibi maddi ve manevi külfet de getirir. Kimi kime şikâyet edeceklerine şaşıran köylüler aralarında tartışırken içlerinden birisi:
-Gena mamur hata yapti, kabah bizum başımıza patladi, der.
217- TEMEL’İN KELİ
Dursun, Temel’i her görüşünde iki de bir kel kafasına takılır, dalgasını geçer. Yine bir gün de başını okşar:
-Uyy!..Nasıl da benim karinin poposuna benzayi, der.Temel artık dayanamaz, kendi başını büyük bir hazla sıvazlar:
-Ula!..Essahtan senin karinin poposuna benzayı, der.
218-DİYAFON
Delikanlı sevgilisini akşam eve bırakır. Evin önünde masum bir fısıltıdan sonra durum ateşlenir. Delikanlı
bir elini duvara dayayarak kıza:
-Beni bir öper misin diye sorar. Kız sağa sola bakınır:
- Deli misin evin önünde annemler görür, der. Delikanlı:
-Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum, der. Kız:
-Ben de seni çok seviyorum ama olmaz, kimseler görür, ayıp olur der. Erkek ise çok arzulu isteğinde ısrar eder.
Bu arada aniden merdiven ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir. Küçük Kız::
-Babam diyor ki: Öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da olmazsa kendisi gelecekmiş. Yalnız o hayvan oğlu hayvana söyle elini, diyafon düğmesinden çeksin, der.
219-ARKADAKİNİ DÜŞÜNÜN
Papa bir gün makam aracıyla toplantıdan dönerken canı araba kullanmak ister. Şoföre:”Sen arkaya geç, ben süreyim biraz da arabayı”,der. Durum Papa’nın çok hoşuna gider, basar gaza ve sonra radara yakalanır. Polis cama tıklar, papa camı aralar ve polis heyecanlanır, telsizle merkeze:
-Komiserim arabada çok büyük bir adam var, der. Komiser:
-Kim var oğlum belediye başkanı mı var?.Polis:
-Hayır, efendim daha da büyük. Komiser:
-Vali mi? Polis:
-Yok, efendim daha da büyük..! Komiser:
-Cumhurbaşkanı o zaman, diye sorması üzerine polis kendini toparlar:
’Valla efendim makam şoförü Papa olduğuna göre arkadakini siz düşünün!..
220-DESENE SENİ…
Yolların ve vasıtaların gelişmediği eski devirlerde Ardanuç ve Şavşat köylüleri Ardahan köylerine atlar ile meyve götürür, yağ veya peynirle takas ederlerdi. Bir köylü aynı şekilde meyvesini pazarlamak için Ardahan’ın bir köyüne gider. Köylüler para, yağ veya peynirle meyve satın almaya başlarlar. Ancak köy çobanın karısı bunlardan yoksundur, çok sevdiği kocasına akşama erik yedirmeyi düşünür. Durumu satıcıya anlatır ve bir horoz karşılığı iki kilo erikle anlaşırlar. Evin önünde kadın önde adam arkada bir horozu yakalamaya çalışırlar, horoz kümese girer, kadın başını kümese sokar, elleri ile horozu yakalarken poposu dışarıda kalır. Adam durumdan faydalanır ve işi bitirir. Adam horozu sepete atar, eriği verir, köyden ayrılır.
Akşam eve gelen kocaya erikler ikram edilir. Kocası sorar;”hayırdır hanım bu erikler nerden, böyle?” Kadın:
-Heç Herif!..Bir horozi verdim,2 kilo erik aldım,der.Eriği ısırmakta olan çoban birden bağırır:
-Neee!..Ulan karı desene satıcı seni s.kmiş? Kadın başını öne eğerek:
-Yoh Herif!..Başım kümeste olmasaydı biraz zor s.kerdi..
DEVAM EDECEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.