- 737 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
DOKUNUŞ
25. DOKUNUŞ
Duştan çıktı bembeyaz bornozuyla. Yatak odamıza geldi o eşsiz adımlarıyla. Aynanın karşısındaki taburesine oturdu. Tarağı ve fön makinesi ile saçlarını kuruturcasına taramaya başladı. O bir prensesti. Hem de pamuktan. Pamuk gibiydi teni. Ve bir rüyaydı dudakları. Dokunsam kayboluyorum, dokunsam eriyorum. Ah dokunsam küle dönüyorum. Nasıl da güzel bakıyordu aynaya. Aynalar, ah aynalar! Çok şanslısınız. Onun gözleri sizde, yanaştım arkasına. Adımızın baş harflerini yazdığı kolyesini alıp dokundum omuzuna. Saçlarının altından bağladım kolyesini beni benden alan boynuna. Bornozunu sıyırdım omuzlarından aşağıya. İki elim iki omuzunda. Ve dudaklarım omuzlarında. Nefesim ensesinde. Yerinden kalktı, döndü bana doğru. O efsun dudakları ömrüme denk düşüyordu. Dudaklarım çölde suya hasret gibi hasretti dudaklarına. Dokunmak heyecandan yok olmak, dokunmak tutkudan var olmak. Hem yok olmak, hem var olmak sadece dudaklarına has. Yaşa ve yaşat tüm arzularımı Ahlâ’m. Şu ana kadar aldığım tüm nefesimi, bir solukta nefesine katmaktır niyetim. Biliyorum şuan tüm sözler sükutta. Dudaklarından dökülen sözlere ihtiyacım yok bu akşam. Sadece nefesini nefesime kat, nefesine muhtacım bu akşam. Yok ol tenimde, yok et beni teninde. Saniye geçmesin aramızdan. Zamanın tüm kavramları yok olsun ve zaman dursun, sen ak bu akşam. Ve nefesim nefesinde. Ve nefesi nefesimde bu akşam. Ellerim ellerinde sımsıkı. Yok olmaktır niyetim. İki başın bir yastıkta olmasını istediğim an bu an. Başımız yastıkta, karanlık tüm günahlarımızı örter halde başucumuzda. Seni seviyorum kadınım...
Yusuf BİTİM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.