- 2888 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Televizyon
Şubat 1,öğleden sonra
Mutluluk üzerine yazılmış makaleler, gazetede vahşet haberleri bir kaosun habercisi gibi insanların beyinlere yerleşiyor haber kanalları bir birlerinin tekrarını yapıyorlarken magazin haberleri tüm uçukluğu ile çarpık hayatları anlatıyor…tüm acımasızlığıyla insanlar bakmıyorlar dışarıda neler olup bittiğine televizyonlar da gösterilen herşey onlar için yeter oluyor bir zaman sonra kanalların yer yer anlamsız proğramları sürükleyip götürüyor başka başka hayatlara…
İnsanlar küçük kareye bakıp günlük hayatları yaşıyorlar televizyonlar olmadan önce bu hayat nasıl yaşanırdı? O zaman bu insanlar ne yaparladı?
Bu gün yarinden daha güzel olacakmı mücadelesi yaşıyor insanlar. Yarin acaba ne olacak korkuları için de aklın da bin bir türlü soru, sorun tartışmalarla örtüyorlar. Geleceğini sorgulamadan sadece ve sadece yarini hesalıyorlar, öylemi olmalı? Hayat bir gündenmi ibaret? Biz bu hayatı Televizyon kanallarının yardımı olmadan yaşayamazmıyız kendi hayatımızı yönlendirmek için televizyonda gördüğümüz bir ünlünün ceketindenmi giymeliyiz veya sponsor bir firmanın koltuk takımlarından mı almalıyız..Kendi bütçemizi hesaplayıp kesemize uygun olanı ne zaman almaya başaracağız..Belki benim şu yazdıklarım zamanın bir parçasında herkesin yaşadığı bir şey ama biz bunun ne kadarını kabulleniyoruz.
Yeni evlenecek çiftlerden örnek verecek olursak eğer bu insanlar güzel bir oluşum kurmuşlardır ve güzel bir karar almışlardır. Kararlar verilmiş aile kurulacaktır bu karar alındıktan sonra artık alış veriş zamanı gelmiş çatmıştır evin sabitleri ve sabit olmayanları neden yeni evli bir çift 3-5 yıl sonra arızalacağını bildiği halde 2 kişinin kulanacağı bir buzdalabı yerine 6-7 kişinin kullanacağı bir buzdalabı alır ki? Arıza olayını da geçersek eğer neden bütçesine uygun olanı almaz da daha büyük modellere yönelir. Geçim sıkıntısının çok yoğun olarak yaşandığı bir zamanda eşiyle daha güzel zaman geçirmek yerine neden kendini borçlar altında ezilmeye mahkum eder. Neden eşyalar bir başlangıç için en son teknoloji olmalı televizyon kanallarının bize bir hediyesimidir bu durum acaba….
Ebeveyinler bu oluşumun arifesinde sanki kendileri ödeyecekmiş gibi neden bastırırlar şu da olsun bu da olsun diye. Bu tür kararları çiftler kendileri alamazmı, almamalımı!..
Televizyon aslında hayatımızın büyük bir bölümünü kendi proğramları gibi yönlendirmeye devam ediyor. İnsanlar artık eğitimlerini dahi televizyonlar üzerinden yapmaya başladı kaynaksız ne kadar kendilerini yetiştirebilirler ki veya bu bilgi ne kadar gerçekci olabilir. Artık eskisi gibi kitaplar okunmuyor insanlar için yazılı her şey ikinci üçüncü plana atılmış durumda okumak yerine televizyondan seyretmek insanların daha kolayına geliyor.. Bu durum daha yüzeysel ve ezberci bir kitlenin oluşmasını sağlıyor…belkide rant kapısı olan televizyonların bizim üstümüzdeki başarısıdır bu acaba biz buna izin vermelimiyiz…
Bu arada sanal hayatı da gözardı etmemeli o uçsuz bucaksız derya yalnız ne kadar gerçek, ne kadar güvenilir. Televizyonların yetişemediği son noktaya giren bir olgu “İnternet”
Tüm çıplaklığı, çarpıklığıyla sürekli gelişim evresinde tutulması kartel gruplara sıcak rantlar sağlayan para makinası. Ah benim güzel insanlarım ben biz sizler bu hayatta kimlerin hayatlarını yaşıyoruz? Kimlere para kazandırıyoruz…
Bir zamanlar tiyatrolar festivaller şimdi kocaman Televizyonlar..
Bir zamanlar ansiklopediler vardı şimdi İnternet…
Bir zamanlar sayfa sayfa mektuplar şimdi Cep telefonları..
Daha neler neler kaybettik..acaba…
Orhan Eren UNCU
1 Şubat Öğleden sonra