- 1111 Okunma
- 23 Yorum
- 0 Beğeni
AĞIR HASTA !...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Değerli Dostlarım, hastamız ağırdır, lütfen herkesi sessizliğe davet ediyorum !...Belki bütün ülkenin sokaklarına o beyaz kepli hemşire var ya hani, bilirsiniz;onu asmalıyız. Buna mecburuz. Kan ister gibi sizlerden sessizlik istiyorum, beni anlamaya çalışın...Gelinen nokta kesinlikle gevezelik kaldıracak konumda değildir. Lutfen sessiz olalım...
Ben bu ülkenin, bu toprakların, bu ağacın, bu suyun, bu sevinçlerin, bu korkuların çocuğuyum. Bunu söylerken ne bir ırk endişem var, ne bir din endişem var, ne bir dil endişem var, ne laiklik endişem var, ne Atatürkçülük endişem var, ne mezhep, ne klik endişem yoktur. Bu ülkenin dörtbir yanına sahip çıkmak istediğim gibi, dörtbir yanını da endişesiz ve tasasız gezebilmek, görebilmek istiyorum. Ama hiç bir şey yap mayarak o denli gevezelikler yapıldı ki, bu istediklerimin hiçbiri olmadı, ama bu topraklar çok üzgünüm ki, hiç istemediğim şeylere gebe yaşıyor...
Önce basın-Yayın herkes şu yalaka ve yalama tabirlerden kurtulmalıdır. Ne demekmiş ?! Türkiyeli, doğu kökenli, batı kökenli..Yoksa sizler Orta Asya’dan gelmediniz mi? Türkiye’den başka sevdamı var yüreğinizde döl tutan?...Yok öyle şey!...Biz biribirimize yıllarca kürt’te dedik, laz’da dedik, kızılbaş’ta dedik, çerkez, abaza’da dedik, biribirimizle dalga geçtik ama, asla gocunmadık, gücenmedik..Şaka bir yana biz gerçekten omuzomuza öldük !...Bunların hiç biri,ama, hiç biri hikaye değil, gerçeğin ta kendisidir...
Evet insanlar yüreklerinde bir yığın sevda taşıyabilirler. Buna engel olmakta çok kolay deyil, ama taşıdığınız sevda, kara sevda olupta, hepimizi ölüme sürükleyecekse bu sevdadan vaz geçmekte aşığın boynuna borçtur. Bu bir kara sevdadır ve ne aşığına ne de bir başkasına bu topraklarda hayır getirmeyecektir...
Yıllarca dışarıdan desteklenmiş, içeriden bir yığın gevezeliklerle yalama hale getirilmiş ve dostlarımızın bir kısmında konjüktürde uygun görülmüş olmalı ki, devlet kurma arzusu doğmuştur. Haklı veya haksız bu arzu doğmuştur da, milyonlarca göçe katılıp, ülkenin her tarafına dağılan ve her türlü faaliyet içinde bulunup,hayatın her alanında çalışan yalama tabiriyle "doğu kökenli" bu insanlar, bizler, kim kasdediliyorsa bu tırnak içinde, doğuda devlet kurup, batıda da koloni mi kuracaklar?..Olur mu böyle bir şey ? Var mı bunun mantığı ?...Varsa böyle hevesleri olanlar, burada çok ciddi bir mantık hatası yapıyorlar, eğer yoksa, böyle bir yaftayla niteleme yapanlar, kendilerine mutlaka ve mutlaka çeki düzen vermeliler ve bu yalama ve yalaka tabirlerle toplumu haberli kılmaktan vaz geçmelidirler...
Bu eksen üzerinden haber oluşturmak toplumumuzu çok derinden yarmakta, bölmekte, huzursuz etmekte ve yara kangrene dönüşmektedir. Bunun farkında değil misiniz?...
Bu gidiş, gerçekten, ama, gerçekten tek bir ferdimize huzur getirecekse bende sizinle beraber şair yüreğimle haykıriyim !...Ama değil,dostlarım..Vallahi değil, billahi değil, n’olur beni anlamaya çalışın...
Bu tür olayları, tezgahlamak, organize etmek, bir kıvılcım atıp çevreyi ateşe vermek çok kolaydır. Ama bunun nerede duracağını kimse tayin edemez...Gün gelir hepimiz altında kalırız, önce birileri uzaktan dumanımızı seyreder, sonrada ateşi söndürür kendi ocaklarını kurarlar...Buradan hiçbirimize asla mutluluk çıkmaz...
Bu anlamda çok şey söylenmiş ve tartışılmıştır, bütün toplum konuyu kavramıştır. Artık gelinen noktanın gevezeliğe tahammülü yoktur...
Bütün sınırlarıyla ülkemize, bütün hatalarıyla birlik, devletimize, bayrağımıza, bütün unsurlarıyla milletimize sahip çıkmaya mecburuz. Bunu yaparken, biribirimizi incitmekten, darıltmaktan, gocundurmaktan, kesinlikle kaçınmalı; bu topraklar üzerinde yaşayan yetmişbeş milyon insanımızı gönülden sevmeye mecbururz !...Eğer sevemiyorsak, beceremiyorsak, sevmeyi mutlaka öğrenmeliyiz...Çıkarımız, kazancımız, mutluluğumuz buradadır...
Her şeyiğn üstünde şimdi sevmek vakti ve susmak vaktidir...Derin sessizlik istiyorum dostlarım. Hastanın gevezeliğe asla tahammülü yok. Bir gün yatağında kalır ve kaldıramaya biliriz !...
Hepinizi ülkem kadar seviyor ve sessizlik istiyorum !...Bembeyaz bir sessizlik....
YORUMLAR
bu ülkeyi karışıklığa sürmek isteyen zihniyet.ırak'a bi baksın.Saddam'ın zülüm diye yaptıklarından ülkelerini amerikaya peşkeş çeken topluluklar,amerikan ordusunu alkışlarla karşılayan topluluklar şimdi kendi nesillerini kaybetmek üzeredirler.Zürriyetleri 10 -15 yıl sonlara melez bi ırka dönüşecek.tohumları atanlarda bellidir.şimdi o kendini bilmezler böyle bi yaşanası güzel ülkede bişeyleri karıştırmak isterse emin olunki kazanan yabancı ve gayri müslimler olacaktır.burda bi haçlı zihniyeti vardır aslında,kullanılan maşalar ortada.tarihte böle gruplara ne olduğu azçok herkes tahmin eder.yeterki ülkeler bi savaşa girmesin ,emin olun ki çogu bu milletin ekmeğini yiyip , o tabağa pisletenlerin köküde kazınır.Geçmişte yabancı ülkeler ermenileri kullandılar.şimdi de kürtleri kullanmak istiyolar.unutmasınlar ki herkes müslüman.ve kürt dediğim insanarın içinde islamı çok iyi bilenler var.İslamın ne söylediği ortadır.bu vesile ile herkes bu vatan üzerinde yaşıyan,ekmeğini yiyen kendine gelsin.koca bi coğrafyadan geriye 800.000 m2 kaldı.o zaman ki barış ortamında her kezde zengindi.şimdiki bu fakirliğin sebebi yabancı ülkelerinden fakirleştirme ve yok eme politikasıdır.Bir ülkenin en küçük çekirdeği olan aile ekonomik yetersizliklerden dolayı her yıl 100.000 bin boşanma ile sonuçlanıyor.ve yabancı ülkelerin ahlaksızlıklarını aldık.teknoloji diğer şeylerde geride kaldık.avrupanın bu günkü temeli osmanlızamanında ki keşiflerden ve bilim adamlarından oturtulmuştur.şimdi biz de onlara özeniyoz.Herkes açmalı gözünü.selam ve saygılar...
"Ağır hasta " O kadar kötü oldum ki anlatamam bu benzetmeyi okuyunca aynı tanımlama osmanlı döneminde yurdumuz işgal edildiğinde ,kurtuluş mücadelesi sırasında da verilmişti.
Ne söylenebilirki sayın üstadım malesef malesef o günkü şartlarda imkansızlıklar içinde iyiliştirmek için verilen mücadelenin 1000/1 i bu kadar imkanlar dahilinde yapılmıyor her imkan olduğu halde.Sanki ölü toprağı serpilmiş gibi tüm milletin üstüne herkes sus pus.
Dilerim mevladan bu kötü gidişata dur diyecek bir Atatürk çıkar ,milleti bu gaflet uykusundan uyandırır.
Böylesine önemli bir konuyu kaleme aldığınız için sonsuz teşekkürler.Okumak üzdüğü kadar sevindirdi de en azından
muhatap zümrelere ulaşıp belki faydası olur.
Kaleminiz daim olsun efendim.Saygılarımla.
Evet dostum hastamız ağır.Dediğin gibi susup hastayı rahatsız etmeyelim ve onu iyileştirecek ehil ellere bırakalım .Bırakalım ama o ehil eller kimler?.İşte orada hemfikir olamıyoruz.
Bende bilmiyorum kimin olduğunu.Ama birini seni sayabiliriz o ehil ve emin elin.
Kaygılarınla kaygılanıyorum.Ama ben büyük ve aziz milletimin yüreğine güveniyorum.Biraz yavaş hareket etsede yine son ve doğru sözü o söyleyecektir.Onun için gönlüm rahat ve fazla da endişe etmiyorum.Dedim ya yüce milletim her zaman ki gibi yüceliğini gösterecektir.
Yazından dolayı kutluyorum ve 10 puanımı ekliyorum.
SAYGILARIMLA.
Tartışabiliriz ,Konuşabiliriz her türlü sorun çözüme ulaşır ancak kavgayla hiç bir yere varamayız.Ben hep ılımlı oldum.Zaten hep kaybediyoruz .Daha fazla kaybetmeyelim.Susalım derken ,ortamı germemek adına susalım çiğnen hak ve özgürlükler için değil.Aklı başında olan konuşması gereken yerde konuşur.Susması icabediyorsa da susar.Memleket çıkarları mevzubahis ise beyaz bir suskunluk olsun sessizliğimiz.Herkafadan bir ses çıktığı için bu haldeyiz tek yürek ve tek ses olmayı başarıncaya kadar bembeyaz bir sus gelsin dilimize.Sadece ülkem çıkarları için tek ses yoksa demokrasinin gereği olan çok seslilik ihlal edilmiş olur ki, bu daha büyük bir hata olur.Ayrımcılık yok .Kim ?kimi ?kimden ayırıyor ?Et tırnaktan ayrılır mı?Ama dini,dili,alet etmeden çünkü biz çok farklı yapıda bir çok halkı bir arada tutabilen büyük bir milletiz.Büyüklüğümüze ve asaletimize yakışan gibi olabilirsek ,düzlüğü görebileceğimizi düşünüyorum.Ne olursa olsun ,iyimser bakmaya devam edeceğim nasıl bakarsak, öyle yansır bize .Herşeye rağmen ,bir gün güzel günler bizim olacak .Biz göremesek de çocuklarımıza,onlarda göremezlerse torunlarımıza ...İyi niyetin açamıyacağı kapı yok bu anahtar maymuncuk.Eline geçiren her kapıyı açar.Selam ve saygılar.
Ülkenin en doğusunda nefes alan biri olarak ,bu yazıyı okuyunca çok mutlu oldum.Demek ki bu ülke insanlarının hepsi ayrımcılık yapmıyor,sempati duymuyor,diline ,dinine ,bayrağına ,toprağına ve bu toprak üzerinde yaşayan her insana değer verip seviyor.Sessizlik istiyoruz millet olarak ama bu ne mümkün.Bir dilekten öteye gitmiyor.Buralarda sessizlik insanın kulaklarını sağır ediyor.
carmenmir tarafından 10/2/2008 1:18:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne mutlu sevgi, barış ve kardeşliği dilde değil özde yaşayanlara...
Biryerlerde silah üretimi fazla randıman veremiyorsa; bunun planları her zaman ruhu / benliği satılık insanlar üzerinde yapılır.
Biz onlardan olmamalıyız !
İsteğinize uyarak, sessizce yazıdıklarınızın tamamına imzamı atıp çıkıyorum.. +10
Bütün sınırlarıyla ülkemize, bütün hatalarıyla birlik, devletimize, bayrağımıza, bütün unsurlarıyla milletimize sahip çıkmaya mecburuz. Bunu yaparken, biribirimizi incitmekten, darıltmaktan, gocundurmaktan, kesinlikle kaçınmalı; bu topraklar üzerinde yaşayan yetmişbeş milyon insanımızı gönülden sevmeye mecbururz !...Eğer sevemiyorsak, beceremiyorsak, sevmeyi mutlaka öğrenmeliyiz...Çıkarımız, kazancımız, mutluluğumuz buradadır...
Her şeyiğn üstünde şimdi sevmek vakti ve susmak vaktidir...Derin sessizlik istiyorum dostlarım. Hastanın gevezeliğe asla tahammülü yok. Bir gün yatağında kalır ve kaldıramaya biliriz !...
Hepinizi ülkem kadar seviyor ve sessizlik istiyorum !...Bembeyaz bir sessizlik....
BU HASSASİYETİNİZE KATILIYOR VE SİZİ BİNLERCE KEZ ALKIŞLIYORUM VE EVET SESSZLİK OLMASI DİLEĞİMLE SEVGİ VE SAYGILARIMI YOLLUYORUM
Her şeyiğn üstünde şimdi sevmek vakti ve susmak vaktidir...Derin sessizlik istiyorum dostlarım. Hastanın gevezeliğe asla tahammülü yok. Bir gün yatağında kalır ve kaldıramaya biliriz !...
Haklısınız üstad, böyle giderse ortaya kendi cenazemizi kaldırmak düşecek ki kimsenin gücü yetmeyecek...Oysa şiirlerimiz yüreklerimiz barışın haykırışında değilmi yoksa kalem başka yazıyor dil başka mı konuşuyor yada mantıktanmı ıraksadık...? nereye doğru gittiğimizi gördüğümüz halde neden bu aymazlık...
Yürekten kutladım, duygularıma tercüman bir yazı okudum...Taibikiii 10 puan keşke daha çok puan hakkımız olsaydı...saygı sevgi selam gönderiyorum...