- 1180 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Uzaktan
nasılda bakakalmıştım
çöpleri karıştıran kediler gibi
sen geçerken karşı kaldırımda
sanki bir peri kızının sıkılıp
kendi masalından firar etmesi gibi bir şeydi bu
mahalleye yeni taşınmıştınız
herkesi az çok tanırım ben ne de olsa
her ne kadar kafamı çöp tenekelerinden kaldıramazsam da
benim öykümde, kağıt, plastik kutu gibi şeyler toplamak işte
sokak sokak...
günler haftalar böyle geçti
arkadaşların arkandan seslenirken öğrenmiştim adını
ki zaten bir kar tanesi gibi dökülürdün, çıktın mı sokağa
saçları kısaydı
omuzlarına ya değer ya değmez
pantolon giyerdi genelde
ve üstünde hep ince bir bluz
kasımın son günleriydi, yine de aldırmazdı
iyi hatırlıyorum
birkaç gün evden hiç çıkamamıştı
sonra bir sabah, burnunu çeke çeke çıktığını bir deri bir kemik, ah
nasılda güzeldi, yemeden içmeden
bir sokak lambası gibi adını sayıklamak
pencerenizin altında
çok düşündüm
bir gül alıp karşına çıkmayı uygun bir zamanda
anında parlayıp sönen bir düşünce olarak kaldı hep
bakınca üstüm başıma
en son bir kafeteryada görmüştüm seni
bir adamla
gülüşün o kadar içtendi ki
ve duyguların...
bakışlarınız
dışarıda, duvar dibinde bekleyen
o sopsoğuk kasabanın içine içine işleyen bir bahar güneşi gibiydi
YORUMLAR
yasar_Çetinkaya
bu ince yorum için
baharlar kısacık bir filim sahnesi gibidir artık
yasar_Çetinkaya
mutlu olabilmek ne ince bir şey biraderim
sonsuz güzellikler