..TANRININ BENİMLE DALGASINI GEÇTİĞİ ANLAR:
Tarih: 19.11.2017 13:14
..TANRININ DALGASINI GEÇTİĞİ ANLAR:
..Ha bu arada, ben sana başıma gelenleri anlatmadım dimi, dur anlatıyorum dinle:)
..
.Dünün bir öneki günün akşamında eve gidişim, her zamanki saatimden bir saat geçti.
Bir anda çocuklar gelince iş yerinde biraz yoğunluk oldu, oğlanda bir PC’ye format atıyordu anne, birkaç dakika daha kal deyince ben de mecburen kaldım…,bu yüzden biraz geciktim eve gitmek için.
Malum İstanbul’un trafiği, anlatmaya gerek yok sanırım..Eve vardım çantamdan çıkardım anahtarı kapıya soktum, anahtar dönmüyor.Hay Allah, yanlış mı soktum anahtarı, bir kez daha denedim..,.ıı, olmuyor anahtar kapıyı açmıyor..
….Oğlumu aradım, anahtar yanımda mı diye sordum..Hani evden çıkarken anahtarı kapının üzerine mi unuttun acaba?Kapıyı açamıyorum da, deyince..
Oğlum, anne kapıyı kilitledim, anahtar yanımda olmasaydı kapıyı nasıl kilitleyecektim..
Sen iyi bak, bir daha dene deyince, telefonu kapatmadan oğluma kapıyı nasıl açtığımı uygulamalı bir şekilde anlattım, yıllardır açıp kapattığım evimin kapısını sanki o an ilk kez açıyormuşum gibi..Sinirlendim kapattım telefonu, hemen büyük oğlumu aradım, o daha ilgili, daha bir becerikli, yapamasa da beni nasıl yönlendireceğini iyi biliyor..
..Anne, ben kaç zamandır anahtar kullanmıyorum, kapıyı sen açıyorsun bana unuttun mu?
Bir daha dene olmasa yöneticiyi çağır o bilir çilingir nerde diye, bir sor ondan sonra beni yine arasın dedi ve kapattık telefonu
. iyice tedirgin oldum, mutlaka eve hırsız girmiştir yoksa bu kilit durduk yerde niye bozulsun ki şimdi, ve yöneticinin kapısını çaldım.Yöneticide, olayı biliyormuş gibi hiç şaşırmadı elimden aldı anahtarı direk kapıya yöneldi ve kapıyı açmaya çalıştı, yok açılmıyor bu kapı dedi, sanki ben açılmadığını bilmiyor muşum gibi..
Tanıdık, ya da bildiğiniz bir çilingir var mı? Diye sormaya kalmadı kadın, aha da şurada adres yazılı bir kart var deyince, başımı kaldırdım doğalgaz saatine yapıştırılmış olan kartı aldım kadına verdim, telefonumu da verdim arasın diye, çünkü okadar sinirliyim ki elim ayağım titriyordu.
. Kadın hemen aradı, çilingir, evet, o adresi biliyorum dedi ve 15-20 dakikada geldi.
Baktı, abla, bu kapıyı hırsız kurcaladı mekanizması bozulduğu için mecburen kilidi komple değiştireceğim deyince, tepem attı.O an yaşadıklarımı anlatmam mümkün değil,daha önceden de bu hırsızlık olayını yaşamış, günlerce kabus görmüştüm..O zaman hırsız, hem ayakkabılarımı, hem de paramı almıştı.Bu kez yeni ayakkabım yoktu, paramda yoktu ama canım niye öyle zırt pırt evime hırsız girsin, dimi
Çilingire, kaç paraya çıkar bu iş diye sordum.
Çilingir, abla duruma bağlı dedi
..Aradığımızda...40’ TL demiştin ama..
O zaman ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum..
İyide, sen bu işi yeni yapmıyorsun bu her hareketinden belli oluyor. Anahtarı tutuşun, kapıya karşı davranışın acemi işi değil, deyince.
.Çilingir, ben bu işi beş yıldır yapıyorum bu yüzden acemi değilim, acemi olmuş olsaydım şu kapıdaki kilidi bu kadar kolay sökemezdim, dedi..
Tamam, o zaman fiyat konusunda da acemi değilsin vardır bir fiyatınız sizin..
Bu arada çilingir kilidi söktü, dışarıya çıktı ve kısa bir süre sonra elinde yeni kilitle geri geldi…, yeni kilidi taktı..
.Çilingir,1.75 boylarında ince düzgün bir vücut yapısına sahip, oldukçada aktif bir delikanlı Şimdi hesap... Delikanlı merdiven basamaklarından bir basamak yukarıya çıktı sanki bir şeye bakıyormuş gibi başını öne eğdi ve bana..,310 TL dedi..
Ne, kapıyı satın almadım sadece bir kilit değiştirdin, ne bu ya…, şok oldum.
Çilingir, abla üç parça değiştirdim inan ki fazla istemiyorum, dedi..
Ben yine büyük oğlumu aradım çilingir kapı için 310 TL istiyor, diye..
Oğlum çilingirle biraz pazarlık yapınca 250’ye bağladık işi…Adam yarım saat içerisinde aldı 250’yi gitti, iyimi..
..Ertesi gün, yani dün, iş yerini açtım derledim toparladım çayı demledim, tost yaptım oturmuş sosyal medyaya biraz bakayım dedim, içeride bir kaç müşteride var.
..Gümmm diye bir gürültü, ödüm patladı, müşteriler bana bakıyor, ben müşterilere bakıyorum bu neydi şimdi?, ne oldu?, neresi patladı, arıyor bakıyorum yok.İş yerinin yarısında elektrik var yarısında yok,nette kesildi.
Hiç vakit kaybetmeden yine büyük oğlumu aradım..Oğlum, anne bir şeye dokunma sana tarif edeceğim yere git oradan sana yardımcı olurlar dedi ve oğlumun tarif ettiği yere gittim, derdimi anlattım,20 dakika içerisinde eleman geldi.
…Elemanda aradı taradı bulamıyor arızayı. Okadar çok kablo var ki, elemanın işi de kolay değildi. Elaman, arızayı bulamayınca bana, ben şarteli kaldırayım sen de ateşin nereden çıktığına bak, dedi ..
Biraz ürkerekten de olsa,İyi, tamam dedim elemana..
Eleman,şarteli kaldırır kaldırmaz…, gümmm, diye bir sesle birlikte ateşte çıkınca,eleman arızayı bulmuş oldu..
Sorun, üşümeyelim diye oturduğumuz masanın altına koyduğumuz ısıtıcıdan kaynaklıydı ve meğerse o ses benim oturduğum masanın altından gelmişti. Ayaklarımız üşümesin diye sürekli orada duran küçük bir ısıtıcı. Çalışmadığı halde patladı ve iş yerinin şartelini indirdi, o küçücük şey..
...Neyse, eleman sorunu haletti ve sıra ücrete geldi…, 50’TL dedi, verdim...Elaman gidince,kendi kendime…,bak şu Allahın işine dedim, ne çok seviyorsun beni böyle, ben olmasaydım sen kiminle dalganı geçecektin diyerek bir güzel sevdim Tanrıyı.Şu an sıkıntı yok, ama memlekette kayınbiraderin kırkı okunacaktı, kırkına gidemedim, daha doğrusu...,masraf olmasın, işlerimiz iyi değil bu aralar düşüncesindeydim.
Şimdi hani o gülmeler vardır ya, işte tam da o gülmelerden…, Gülebilirsin, ben gülüyorum çünkü:)
Arkadaş: ..İnan ki gülüyorum....:-))))
işte senin gerçek anlatım dilin bu... Bu dili kullanmaktan kesinlikle vazgeçme..
Bu anlattığın bile başlı başına bir küçük mizah...:-))))
Gündüz Yavuz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.