- 746 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KIRIK BİR AŞK HİKAYESİ
Derken günlerden bir gün kız aşık oldu. Bir gece vakti aşk, kızın elinden tuttu.
Bir bakışta vurulduğu genç karşı kıyıdaydı. Yiğit bir duruşu vardı. Bçkındı bitirimdi. Kızı kendisine bakarken ilk gördüğünde alaycı alaycı gülmüş, sonra da her zaman yaptığı gibi Bostanlı limanındaki pusulasız tekneleri seyre durmuştu.
Sonra her sabah birbirlerine bakmaya başladılar. Kız ilk aşkın heyecanıyla, genç de bütün o ağır delikanlılığıyla vuruldular birbirlerine. Martılarla birlikte uyanıyor, Ege’nin suları laciverttten maviye, köpük beyazından mercan pembesine rengarenk dalgalanıp dururken, sessizce ve gözlerini bir saniye bile ayırmadan öylece bakıp duruyorlardı birbirlerine.
Gece olup, İzmir bir kan uykusuna dalarken de fısıldaşmaya başlıyorlardı. Fısıldıyorlardı, çünkü konuştuklarını hiç kimsenin, martıların bile duymasını istemiyorlardı. Kız, ’’neye baksam seni görüyorum’’ diyordu.
Seviyorlardı birbirlerini ama, asla kavuşamayacaklarını da biliyorlardı. Aşkta mutlu sonlar çoktan demir kapılar arkasına alınmış, üzerine kilitler vurulmuştu. Kız, küçücük yüreğiyle ağlıyordu. Delikanlı ise çaresizlikten ölümüne dair fena şeyler düşünüyordu. Basmane’deki küçük meyhanelerde lal rengi şaraplar içip, kendisi dahil her şeyi unutmayı düşünüyordu. İkisi de büyük bir yalnızlık içindeydiler. Hasretten , özlemden tutuşuyorlardı. Ölünceye kadar birbirlerini seveceklerini biliyorlardı...