- 854 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FUTBOLUN KUNTA KİNTELERİ
FUTBOLUN KUNTA KİNTELERİ
Almanya’nın ev sahipliği yaptığı bir dünya futbol kupasını daha geride bıraktık ve İtalya ise dünya şampiyonu oldu.
Makale: Mustafa Toga - 2006
İtalya düya şampiyonu oldu ama bu turnuvada, Türkiye’nin 2002 Kore/Japonya’da dünya 3. olması gibi sürprizler gerçekleşmedi. Yarı finale kadar fovari takımlar sahnede vardı. Yarı finalda Brezilya ve Almanya’nın elenmesi sürpriz oldu. Bu turnuvada dikkatimi çeken şey ise İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda gibi eski sömürgeci ülkelerin milli takımlarının siyah oyunculardan kurulu olmasıydı. Fransa’yı ele alalım. 11 kişilik kadroda sadece 3 tane gerçek Fransız vardı. Diğerleri Zidane, Thuram, Henry başta olmak üzere Afrika kökenli Fransız pasaportlu vatandaşlarından oluşuyordu. Toplum içerisinde Kunta Kinte muamelesi gören, belki 2. sınıf vatandaş olarak dahi değerlendirilmiyen bu insanlar Fransa’yı finale taşıdılar.
KUNTA KİNTE KİM Mİ?
Yazar Alex Haley’in "kökler" adlı kitabında anlattığı Afrikalı bir köle.
Kabilesinde yaşarken ve herşey olması gerektiği gibi ilerlerken bir gün ’beyaz adamlar’ tarafından kaçırılıyor. Hem de hayvan avlıyormuşcasına ağ kullanılarak..
Gemiye bindiriliyor, ardından kendi gibi birdenbire hayatlarından koparılmış yüzlerce Afrika’lıyla.
Bir sabah uyanıyorlar, kendilerini kocaman bir su kütlesinin üzerinde yüzer buluyorlar.
Şaşkınlıkla bakıyor Kunta Kinte büyük su kütlesine. Hayatında ilk defa deniz görüyor.
İsyan ettikçe vücutlarına, sayısız işkenceler başlıyor. Kırbaçlanıp yara açılıyor sırtlarında. Ardından sert fırçalarla açılan yaralar yüzülüyor.
Geminin ambarlarına çuval misali atılıyorlar. Karanlık dehlizlerde alt alta üst üste bir yığın insan. Tuvalet ihtiyaçlarını bile bu depoda karşılıyorlar. Başka seçenekleri yok.
Henüz Amerika’ya varmadan birçoğu hastalıktan ölüyor. Hayatta kalanlar içinse Amerika ve kölelik.
Sömürgeci beyazlar doymuyorlar kan emmeye ve tekrar tekrar Afrika’nın tarihinde çok acı günler yaşamış bir ülkesi olan Gambiya’ya köle avlamaya geliyorlar. Çünkü köle ticaretinin en yoğun yapıldığı yerlerden birisi “Kunta Kinte”nin ülkesi. Köle tacirleri, bir alıcı çıkıncaya kadar kaçmasınlar diye köleleri kıyıdan bir hayli uzak olan adalara götürüyorlar. Kaçmaya çalışanlar ya akıntılara kapılarak can veriyor ya da çevredeki timsahlar tarafından parçalanıyorlar. Çok sayıda siyah derili insan esaretten kaçayım derken çevredeki bu yırtıcı hayvanlara yem oluyor.
Özgür olduktan sonra dahi beyazlar tarafından her zaman dışlanıyorlar, Kunta Kinte ve onun gibiler.
Büyük dedeleri köle olarak çalıştırılan bu insanlar, bu gün beyaz ırkın torunlarının şerefini kurtarmak, onlara dünya kupasını kazandırmak için canlarını dişlerine takıp top koşturuyorlar. Fransa gibi sömürgeci ülkelerde azıcık vicdan varsa bu futbolcuların birer heykelini dikerler artık.
Futbolun Kunta Kinte’lerini anlatırken, Dünya Kupası’na damga vurmuş, yüz milyonları ayağa kaldırmış gol krallarından da bahsetmeden geçmek olmaz. Attıkları gol sayısına göre bu dünya starlarını şöyle sıralayabiliriz.
DÜNYA KUPASININ GOL KRALLARI
-RONALDO Luiz Nazario De Lima; Brezilya formasıyla 1994, 1998, 2002, 2006 olmak üzere dört defa dünya kupasına katıldı ve 15 gol attı. Sahadayken, tartışmasız dünyanın en önemli forvetlerinden biri. 2002’de 8 gol attı ve 2006 dünya kupasında ise 3 gol daha atarak, 14 gollük Gerd Müller’in rekorunu kırdı.
-Gerd MÜLLER; “Bombacı” lâkablı bu kısa boylu “panzer” 1970, 1974 dünya kupalarında toplam 14 gol attı. 1974 finalinde galibiyet golü atmasıyla bilinir. Müller bundan dört yıl önce de Meksika’da Batı Almanya formasıyla 10 gol atmıştı.
-PELE; 1958, 1962, 1966, 1970 olmak üzere dört kere dünya kupasında oynadı ve toplam 12 gol attı. Futbolun beşiği sayılan Brezilya ise 1958,1962,1970,1994, 2002 yıllarında 5 kez dünya şampiyonu, 1950,1998’de 2 defa dünya ikincisi ve 1938, 1978 de ise dünya üçüncüsü oldu. Esas ismi Edson Arantes do Nascimento. Ama dünya onu “Pele” yani kral olarak tanıyor. Dünyanın bugüne kadar en müthiş golcüsü için ne söyleyebiliriz ki? 4 Dünya Kupası, Brezilya formasıyla 3 Şampiyonluk, 12 Gol. Üstün bir yetenek!!!
-Jurgen KLİNSMANN; 1990, 1994, 1998 üç dünya kupasında boy gösteren Klinsmann toplam 11 gol attı. Teknik direktör olarak Alman ’Panzerler’ini 2006 dünya kupasına hazırladı.
-Diego MARADONA; 1982, 1986, 1990, 1994 yılları olmak üzere dört kere dünya kupasında Arjantin formasıyla oynadı ve 10 gol attı. Pele’den sonra listede yer alan forvetlerin en yetenekli futbolcusudur. 1986’da İngiltere’ye belki de gelmiş geçmiş en güzel golü attı.
-Gary LÍNEKER; 1986, 1990 olmak üzere 2 defa dünya kupasına katıldı ve 10 gol attı. Sahalarda Gary Lineker’in lâkabı “Gol Celladı”ydı. Everton’ın forveti 1986’da Polonya’ya karşı unutulmaz hat-trick’i ile birlikte 6 gol atıp “Altın Ayakkabı” ödülünü aldı. 1990’da İngiltere yarı finale çıkana kadar 4 gol daha attı.
-EUSEBÍO; “Siyah Panter” olarak bilinen Eusebio, 1966 Dünya Kupası’nda Portekiz formasıyla 9 gol atıp “Altın Ayakkabı” ödülünü almıştı.
-Paolo ROSSÍ; 1978, 1982 olmak üzere 2 defa dünya kupasına katıldı.İtalyan forvet Rossi şike yaptığı için futboldan men edilmişti. Cezası bittikten sonra 1982 Dünya Kupası’nda oynamasına izin verildi ve 6 gol atıp, “Altın Ayakkabı” ödülünü aldı. O sene “Dünya Kupası”nı İtalya kazandı.
-Mario KEMPES; lâkabı “Matador”. 1974, 1978, 1982 olmak üzere 3 defa dünya kupasına katıldı ve 1978’de 6 gol attı. İki gölünü, kendi evinde, Arjantin’in Dünya Kupası’nı kazanması için Hollanda’ya karşı attı.
Spor birleştirici olmalı. Daha nice kardeşliğin, sevginin, barışın, dostluğun pekiştiği ve sportmenliğin yaşandığı Dünya Kupası maçlarının oynanması dileğiyle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.