- 512 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MERHABA BENİM ADIM YAZI
Direkt konuya gireyim:
Mesela 1921,1924,1962,1981 anayasalarını baz alırsak. Anayasayı seçilmiş milletvekilleri yapıyor. Seçilenlerin niceliği de niteliği de normal vatanlaşların üstünde malumunuz. Bu kalifiye içerisinde dahi anayasa her yirmi yılda bir kendini yenilemek zorunda kalıyor. Seçilmiş insanların dahi kurduğu düzen en fazla yirmi otuz yıl kendini idame ettirebiliyor. Şu an için insanoğlunun yıl olarak geleceği kullanma kabiliyeti jargon ifadeyle bu olsa gerek. Fakat Kur’an-ı Kerim öyle değil. Bütün zamana ve bütün insanlığa indirilmiştir. Ne muhkem ne de müteşabih ayetlerin hiçbiri bugüne kadar doğruluğu inkâr edilememiştir. Bilakis yanlış olduğunu inkâr etmek için uğraşan bilim (!) adamları dahi ya zımnen ya da sarahaten iman etmişler; fakat çoğusu açıklayamamış iman ettiğini. Bugün anayasaları yapanlara duyduğumuz hayranlık o anayasayı yapanı yaratana karşı ilerde olursa ki ne yazıkki yaşayışta öyle; burada hayatımızı bir sorgulamamız gerek derim. Elma markasıyla tanınmış ve ün yapmış bir telefonun yeni bir serisi çıktığında duyduğumuz hayranlıktan fazlası o elmayı yaratana karşı da yaşayışta yoksa ; Biz insanı en güzel şekilde yarattık diyen Allah’a karşı kulluk vazifemizi yerine getiremiyoruz demektir.
Düşünsene sevgili okur bir et hem görüyor gözler; bir et hem hareket ediyor eller; bir et hem düşünüyor beyin ; bir et hem yürüyor ayaklar ; bir et hem beyin hem kalp hem böbrek olabiliyorsa; ve elinle tuttuğun çay bardağı; o çay bardağındaki çayın sıcaklığı ağzındaki eti yakmıyorsa; ve sen insandaki ve evrendeki bu altın nizamı yaşar ama kör vaziyette kullanırsan Allah bunun hesabını sorar bil istedim.
Şu cüzi hayatta hırsı itidalli kullanmayı nasip eylesin Rabbimiz.
Anneye,anneye ve yine anneye sonra babaya sonra da vatana,millete ve insanlığa yararlı bir ferd olmayı Yüce Allah’tan niyaz ederim. Saygılarımla.
Fırat SÖYLEMEZ 16.11.2017 (21:56)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.