- 795 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mehmet Akif Irkçı Değildir
M. NİHAT MALKOÇ
Milletlerin ayakta durabilmesi için birlik ve beraberlik şarttır. Bizleri birbirimize bağlayan ortak değerlerin deforme olmasına müsaade etmemeliyiz. Osmanlı Devleti’nin çöküşüne zemin hazırlayan hadiselerin başında milliyetçilik ve kavmiyetçilik hareketleri gelmektedir. Asabiyet davası cahiliyye adetlerinden biridir. Resulullah Efendimiz pek çok hadis-i şeriflerinde ırkçılığı lânetlemiş ve yasaklamıştır:
“…Allah indinde en şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır. Arap’ın Arap olmayan(Acem) üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Siyah derili olanın beyaz derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Beyazın da siyah derili üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takva iledir.”
“Kim Cahiliyye davasında(kavmiyetçilikte)bulunursa cehenneme iki dizi üzerine çökmüş demektir. Dediler ki: Ey Allah’ın Resulü, oruç tutsa, namaz kılsa da mı? “Evet” cevabını verdi; oruç tutsa da, namaz kılsa da.”
Merhum Mehmet Akif,İstiklâl Marşı’nın bir dörtlüğünde: “Ebediyen sana yok IRKIMA yok izmihlâl” diyordu.Yani mısrada açıkça ırk kelimesini kullanıyordu.Fakat O,bu ifadeyi kavmiyetçilik gayesiyle kullanmış değildir.Onun koca Safahat’ını bir kenara atıp,bir mısrasında “ırk” kelimesini kullandı diye,onu ırkçılıkla(kavmiyetçilikle) suçlamak haksızlıktır doğrusu….Çünkü onun pek çok şiirinde ırkçılık kerih görülmüştür:
“Ne Araplık, ne de Türklük kalacak aç gözünü!
Dinle Peygamber-i Zîşanın ilâhî sözünü!
Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lâzım iken, anlamadım, anlayamam,
Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmiyyeti şeytan mı sokan zihninize?
Birbirinden müteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan İslâm’ı,
Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir
Bunu bir lâhza unutmak ebedî haybettir…”
Şayet Mehmet Akif ırkçı olsaydı, Arnavut ırkını ön plana çıkarırdı. Zira kendisi Arnavut kökenlidir. Onun Arnavutluğunu arkadaşı Mithat Cemal Kuntay bakın nasıl ifade ediyor:
“Zola ne kadar İtalyansa,
Heredis ne kadar İspanyolsa,
Nice ne kadar Lehistanlı ise,
Kamus mütercimi Âsım ne kadar Arap’sa,
Kamus sahibi Şemsettin Sami ne kadar Arnavutsa,
Akif de o kadar Arnavut’tu.”
Akif, Osmanlı’nın güçlü devlet teşkilâtı altında ömrü boyunca huzurla yaşamıştır. Arnavut olduğu hiçbir zaman aklına gelmemiştir. Daima İslâmî ölçüleri hayat tarzı olarak benimsemiştir. Çünkü O biliyordu ki kavmiyetçilikle müslümanlık aynı sinede barınamaz. İslâm, ırkçılığı her halûkârda reddetmiştir. İslâm’ın kabul etmediğini, bir inanç abidesi olan Akif’in sahiplenmesi düşünülemez. Hatta O, ırkçılık yapanlara şu çağrıda bulunmuştur:
“Kavmiyet cereyanı en medenî, en ilerlemiş cemiyetleri birbirine düşürür. Bizim gibi bir araya gelmiş ırkları, istisnasız cahil bulunan bir cemaati ise tarumar eder. Geliniz bu cereyanı körüklemeyiniz.”
Sözlerimi Akif’in, ırkçılığı lânetleyen mısralarıyla bitiriyorum:
“Müslümanlıkta anâsır mı olurmuş? Ne gezer!
Fikr-i kavmiyyeti tel’in ediyor Peygamber!
Arnavutluk ne demek? Var mı şeriatte yeri?
Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.