- 1401 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
AH ŞU BAYRAM SABAHLARI OLMASA
Hafiften bir rüzgar esiyordu bulutlarda daha yeni kesmişti ağır ağır kaldırımlara kusmaya nefretlerini. Güneş korkaktı ısıtmıyordu . Elleri donuyordu küçüğün titremekten dudaklarını ısırmıştı. Ah şu bayram sabahları hep beklerdi büyük caminin önünde. Ağlamazdı aslada ağlamayacaktı bu dünya onu ağlarken göremeyecekti.
Üzerinde yırtık bir kazak vardı en son annesinin dokunuşunu hatırlıyordu hatırlıyordu lakin ne kadar olmuştu annesi en son dokunalı. O sıcak parmaklar o gülüş aslında annesi olmuş muydu onun yani bir erkele bir kadının ortak meyvesi miydi o. ne biliyordu bunları nede bilmek istiyordu. Belkide korkuyordu ya değilse yoksa asla annesi babası yoksa. Kaldırımların çocuğuydu o bir kaldırımlar vardı ona sokak lambaları babası eski kaldırım taşları anası. Hafiften çiseleyen yağmur karnını doyurduğu sütü. Küçük’tü belki ama neler görmemişti ki . Koca şehir eviydi onun sahilden girer ana yoldan çıkar ana yoldan girer sahilden çıkardı tanımadığı bilmediği var mıydı acaba. Onuda bilmiyordu ara sıra mavi önlüklerini giymiş gülüşerek bir binaya giren yaşıtlarını görmüştü. Bir gün arkalarına takılıp o binaya girmeye çalışınca kapıdaki iri yarı adamda bir tokat yemişti. Canı yanmıştı ama ağlamamıştı. Sonra o binanın adının okul olduğunu öğrendi, ama okul neydi içinde ne oluyordu. Kendi kendine gülerek girdiklerine göre güzel bir yerdir dedi hep.
bir gün elleri arkasında güzel gözleri olan bir kız gördü neyin nasıl olduğunu bilmiyordu ama o kızın peşinden gitmeyi istedi gitti de nasıl olsa şehir onundu. Ama kızın süslü annesi onu gördü ve bir güzel azarlayıp hakaret etti.
Artık büyük sayılırdı 16 yaşındaydı. Şehri herkesten iyi bilir olmuştu polislerle arası güzel sayılmazdı 5 kere nezarete girmiş güzel dayaklar yemişti. Hele o pala bıyıklı komiseri asla unutmamıştı. Kendi gibi kaderin sillesini yemiş arkadaşlarıyla konuşurken ne dövmüştü der ve gülerdi.
Sokak çocuğu koymuşlardı adlarını onların.
Oysa vardı her birinin isimleri.
Ali,Ahmet,Mehmet;Oğuz.
Evet onlarında kalbi vardı. Ve onlarda istiyordu sevilmeyi.
Karanlıkları onlar mı istemişti.
Hiç soğuktan köpek gibi titremeyi ister miydi
insan.
Hala bekliyordu sokak çocuğu caminin önünde ve çıkmaya başladı insanlar. Eli ayağına dolandı duramadı yerinde babasını hatırladı birlikte kıldıkları ilk bayram namazını. İlk şekeri ilk harçlığı,bayramlıkları.
Ah şu bayram sabahları olmasa.
Kim bilir bayramlar olmasa.
Şekerler olmasa.
Bayramlıklar olmasa.
Olmasa kimse olmasa.
Ben olmasam. O olmasa.
Ama gözlerinden o inci taneleri dökülmese.
HEPİMİZ ŞUÇLUYUZ BUNDA HEPİMİZ UYANALIM ONLAR SOKALARDA TİTRİYORLAR HİÇ BAYRAMLIKLARI OLMADI. ANNELERİ ONLARA BAYRAM ŞEKERİ YEDİRMİYOR. AH OLMASA ŞU BAYRAM SABAHLARI.
UYANMALIYIZ. EGER BİR SOKAK ÇOÇUĞUNA TİKSİNEREK BAKIYORSANIZ. İNSANLIĞINIZDAN ŞÜPHE EDİN...
aykırı şair: MEKANSIZ...
YORUMLAR
bayram sevindirdikçe yürekleri var
mutluluk paylaştıkça var
nerde eski bayramlar demek en büyük kolaylık
atla git huzur evine bir yaşlı sevindir
yaş dindir gözlerinden
al hediyeni git çocuk yurduna gariban sevindir
sadece gülmek bile yeter bazen
yeter ki bayramın bayram olsun sevinçle bakan gözlerde
bayramınız bayram gibi olsun
eksilmesin tebessüm yüzünüz haritasından
çocuklar beklesin tatlı
tatlı tebessümler ile evinizde
öpülecek yaşlı arasın gözlerinizden yaş süzülürken
herkes yanınızda olsunda
neşeden yüzünüzde bu ıslaklık
bayram baksın gözleriniz dünyaya