- 1227 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ATATÜRK İÇİMİZDE
ATATÜRK İÇİMİZDE
Dr. Sadık Özen
Yazıma “ATATÜRK’ Ü ANARKEN” başlığını koymuştum. Ama yaptığım yanlışlığı hemen fark ettim ve değiştirdim bu başlığı. Zira Büyük Atatürk her an içimizde. O’nu sadece yılda bir kere yapılan 10 Kasım törenlerinde anmıyoruz ki !.. Yaptığı devrimlerle, örnek aldığımız ilkeleriyle, her zaman doğru çıkan sözleri ve bize yaptığı öğütleriyle her zaman içimizde yaşıyor Büyük Atatürk.
Ulusumuzun ve birey olarak bizlerin her türlü yaşam alanı içinde Atatürk var. 90–100 yıl önce söyledikleri bir bir gerçekleşiyor ve doğrulanıyor. Bu nedenle unutulması mümkün değil bu büyük dâhinin.
O, her şeyden önce karşılıklı sevgi ve saygının, vatan sevgisi ve vefa duygularını paylaşabilmenin ne ve nasıl olduğunu öğretti bizlere. Gençliğe önem verdi, eğitti, güvendi, sevdi, iyi yetişmeleri ve vatana hayırlı bireyler olarak yetişmeleri için çaba gösterdi. Kendi yaşamından örneklerle, büyüklerimize, ama öncelikle kendimize güvenmemiz gerektiğini anlatmaya çalıştı bizlere.. Nasihatlerde bulundu. Sağduyulu, ilkeli, inançlı ve sorumluluk duygusuna sahip olmamızın gereğini vurguladı.
Vatanına, yurttaşlarına, özellikle kadınlara, çocuklara ve gençlere çok büyük değer verdi. Kadın hakları ile ilgili yasalar çıkararak kadın-erkek eşitliğini sağladı. Çocuklara “23 Nisan Çocuk Bayramı” nı, gençlere “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” nı armağan etti.
Büyük Atatürk’ün kişiliği, kimliği, yaşamı, içindeki vatan sevgisi, ülkemizin geçmişi ve geleceği, ulusumuzun bugünkü sağlık ve de esenliğine nasıl kavuştuğu NUTUK’ ta ayrıntılı olarak yer almaktadır. Atatürk’ün en büyük eserlerinden biri olan NUTUK; tamamen gerçekleri dile getiren ve yaşanmış olayları en doğru şekilde anlatan çok büyük bir tarihi belgedir.
Atatürk her zaman öğretmenlere ve gençliğe önem vermiştir. Bulduğu her fırsatta, öğretmenleri ve okulları ziyaret etmiş ve onları onurlandırıcı konuşmalar yapmıştır. Örneğin; 10 Aralık 1915’te Çanakkale’den İngilizler boşaltıldıktan sonra Edirne’ye gelişinde, Edirne Lisesi’ni ziyaret etmiştir. Bundan dört yıl sonra, 4-11 Eylül 1919 tarihinde yapılan “Sivas Kongresi” nin sona ermesini takiben 27 Aralık 1919 günü Ankara’ya geldiğinde, ilk uğradığı yerlerden biri “Ankara Lisesi” olmuştur.
Milli Eğitime verdiği önem nedeniyle, TBMM’nin açılışının hemen ardından ilk işi “Maarif Kongresi” nin toplanmasını sağlamak olmuştur. Atatürk, bu kongrede gelecek için fikirlerini açıkça ortaya koymuş, yeni yetişecek genç kuşaklarda olması gereken özellikleri belirtmiş ve milli eğitimin temel hedeflerini açıklamıştır.
1923 yılında Cumhuriyetin ilanına yakın günlerde Konya’da yaptığı bir konuşmasında gençlere: “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeğe karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği amacına ve bizim yüksek idealimize durmadan yorulmadan yürüyecektir” dediği bu sözleriyle gençliği teşvik etmişti.
Cumhuriyeti ilan ettiği günlerde yaptığı bir konuşmada; “Bende bu imanı yaşatan güç, yalnız aziz memleket ve milletime olan sonsuz sevgim değil, bugünlerin karanlıkları içinde gerçek vatan aşkıyla etrafa ışık saçan ve aydınlığın yolunu arayan bir gençlik görmemdir” demişti.
Büyük Atatürk, 25 Temmuz 1924’ te Ankara’da öğretmenlere karşı yaptığı konuşmasında da şunları söylemiştir:
“Cumhuriyet’in fedakar öğretmenleri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister”. Ve devamla;
“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da bir milleti köleliğe ve yoksulluğa düşürür. Bir kütle, millet olabilmek için mutlaka eğiticilere muhtaçtır. Bunun önde gelen temsilcileri öğretmenlerdir. Bundan dolayıdır ki, öğretmenlerin saygın yeri tartışılmaz. Gençliği kesinlikle ideal sahibi ve ülkeyle ilgili olarak yetiştirmek herkesin, hepimizin, her devlet adamının başta gelen görevidir. Gençliği yetiştiriniz- Onlara bilim ve kültürün pozitif düşüncelerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacağız. Hür ve aydın fikirler uygulamaya konulduğu vakit Türk Milleti yükselecektir” demiştir.
Atatürk, 15-20 Ekim tarihleri arasında TBMM’de 5 gün süreyle aralıksız olarak NUTUK’ u okuduktan sonra; 21 Ekim 1927 tarihinde, gençlere duyduğu güvenin ifadesi olarak, kurduğu Cumhuriyeti Türk Gençliği’ ne emanet etmiştir.
Cumhuriyetimizin temel ilkelerine, devrimlerimize ve Atatürk’e yürekten inanan öğretmenlerimiz ve ana-babalarımız; bizim kuşağımızı ilkeli, inançlı ve imanlı bireyler olarak yetiştirmişlerdir. Bu nedenle; kendimizi bildiğimiz günlerden bu yana Cumhuriyetimize bağlılıktan, Devrimlerimizden, İlkelerimizden ve Büyük Atatürk’ün yolundan hiç ayrılmadık. Bize bırakılan emaneti ne pahasına olursa olsun koruma ve kollama ilkesine sahip olmanın azim ve kararlılığı içinde olduk. Bunu bize verecek gücün damarlarımızdaki asil kanda olacağına inandık. Gerektiğinde vatanımız için canımızı vermeye hazır bekledik. Bu duygu ve düşüncelerimiz yaşadığımız sürece devam edecek, Atatürk’ün bize verdiği büyük ve onurlu görev, bayrak gibi elden ele taşınacaktır.
Sıra şimdi günümüz gençlerine gelmiştir. Bizim elimizde bayraklaşan bu emaneti onlara teslim etmek üzere bekliyoruz. Büyük Atatürk’ün emanetlerini korumak ve kollamak Türk Gençliği’ nin namus borcudur.
Gençlerimiz; Cumhuriyetimize, devrimlerimize, ilkelerimize, Atatürk’ün emanetlerine ve heykellerine saldırıldığı, tarihi gerçeklerin uydurulan yalan ve iftiralarla saptırıldığı bir dönemde yaşıyorlar. Bizim sahip olduğumuz inançla hareket edebilmeleri için; Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, Atatürk İlke ve Devrimlerini ve Büyük Atatürk’ün gerçek kimliğini iyi tanımalı ve kavramalılar. Bunları, gerçekleri yazan kalemlerden okumalılar. Bunu yaptıklarında; Yalan ve iftiralara kanmayacak, tıpkı bizim kuşağımız gibi Atatürk’ün yolundan ve izinden ayrılmayacaklardır. Buna asla şüphem yoktur.
Büyük Atatürk’ün huzurlarında saygı ile eğiliyor, geleceğimizin en büyük güvencesi olan gençliğimizi en içten duygularımla selamlıyor, bizleri yetiştiren öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
9 Kasım 2017 / Antalya