Hazin Bir Buse Hikâyesi
Güzel gözlü narin çıtı pıtı kızımızdı bizim o. Minicik pembe burnu güzel patileri vardı. Masumiyeti nakıştı güzelliğine. Bembeyaz yumuşacıktı tüyleri. Evimize geldiğinde minicikti. Bir isim vermek istedik ona. Benim önerim kabul gördü aile meclisimizde ve “Buse” dedik miniğimize. Zamanla o bize bağlandı, biz ona.Bilemezdik dünyaya bu kadar erken veda edeceğini. Gidişi pek yaman oldu. Alışamadık yokluğuna onun.
Hesapsız kitapsız sevmek sonunda acı veriyor demek ki insana. Biz Buse’mizi hesapsız sevmiştik. Zaten sevmemek mümkün değildi. 2017 Senesinin Şubat aynın son günü, gün battı. Buse’mizde batan günle veda etti bize ve bu köhne dünyaya. O gün bu gündür, hatıra atlasımızda içli; hazin bir nakış Buse. Nahifliği, masumiyeti hep yadımızda. İşitme engelliydi; ama bakışlarımızla anlaşırdık biz onunla. Üstelik ailenin bütün fertlerince sevilen bir kediydi o. Yazımın ileriki bölümlerinde ona dair anekdotlar anlatacağım. Öyle umuyorum ki onu hiç görmediğiniz hâlde, anlattıklarımdan yola çıkarak siz de seveceksiniz Buse’yi.
Mamasını narin narin yerdi. Kıdım kıdım alırdı yiyeceğini ağzına. Tuvalete gittiğinde belki on kez temizlerdi patilerini. Çok temizdi, haza hanımefendiydi. Ki Hanım efendiliği tescillidir: Bir defasında tatil için bir haftalığına bir veterinere bıraktık. Dönüşte bizi çok özlediğini harekeleriyle anlatırken; oradaki bayan görevli Buse ne kadar hanımefendi bir kedi deyince çok gururlanmıştık meleğimizle. Sesi pek çıkmazdı ama çok kısık bir miyav sesiyle anlatmaya çalışırdı meramını bize. Biz de ailece bir dediğini iki etmemeye çalışırdık onun. O bizim kıymetlimizdi. Kediden daha ziyade evin en sevilen bireyi konumdaydı. Sonra ne olduysa rahatsızlandı. Biraz da para kazanma dışında bir kaygısı olmayan veterinerlerin kurbanı oldu galiba. Sabahları biz işe giderken uğurlardı bizi. Kapının önünde uzanıp debelenivermek en büyük zevkiydi. Biz de onun bu davranışından mutluluk duyardık. Akşamı iple çekerdik her gün Buse’ye kavuşacağımız anı. Ama şimdi o şevk ve heyecanımız yok. Çünkü artık Buse melek oldu. Bize yadigâr bıraktı güzellikleri ile hüznü. Aklımıza her geldiğinde hüznümüz ziyadeleşiyor.
Velhasıl biz Buse’yi çok sevmiştik. O yüzden dokunaklı oldu gidişi. Onu hep özlüyoruz, özleyeceğiz...
Ankara,09.11.2017 İbrahim KİLİK
YORUMLAR
Buse aldığımızda işitme engelliydi. Biz petshoptan aldık. Tanıdıkları bir veterinere yönlendirdiler. Aşı için. O bize kuvvetle muhtemel işitme engelli dedi.Birkaç kişinin alıp geri verdiğini anladık. Lâkin biz kıyamadık geri vermeye. Bu yavruya bizden başkası bakmaz arada rezil olur dedik. İyi ki de vermemişiz. Sıra dışı bir kediye sahip olmamın tüm mutluluğunu yaşattı bize. Sonra aniden rahatsızlandı. Götürdüğümüz veteriner nesi var diye teşhis koyacağı yere aşılar yaptı. Canlı canlı götürdüğümüz kedimizin yarım saat sonra cesedi ile çıktık. Çok üzüldük. Hâlâ onu özlüyoruz. Oğlum, eşim ,ben ailece. Çok temiz ve asil bir kedi idi Buse. Bizimle altı yıl geçirdi. Ne olduğunu anlayamadık. Yorumunuz için çok teşekkür ediyor,saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Hayvanları "Hesapsız kitapsız sevmek" lazım demişsiniz. Sizde Buse'yi öyle sevmişsiniz. Makalenizi, Buse'yi sanki saatlerce oturup izlemiş gibi yazmışsınız. Kedinizin her halini ilmek ilmek ilmekleyerek anlatmış sınız. Bu da bir solukta okumamı sağladı. Sonra bir daha yavaş yavaş okudum. Busecik yaşlılıktan ölmemiş anladığım kadarı ile neden sordunuz derseniz bizim de 10 yaşında Oskar'ımız var (Chihuahua) insan ömrüne (X 7 yıl) göre 70 yaşında dişleri dökülmeye başladı. Kedilerde de böyle bir durum var mı?
Selamlar,