- 641 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ACIYA GÜLMEK - 4
BÖLÜM 4 (SON)
Zaman hayli geçmiş epey geç olmuştu. Onu evine bırakıp vedalaştık. Başka bir zaman tekrar buluşmak için birbirimizden söz aldık. O günden sonra her hafta düzenli olarak bir araya gelip hem eski günlerden hem de gelecek hakkında konuşuyorduk. O her zaman olduğu gibi içimdekileri bilmek istiyor bunun için ısrar ediyordu. Ama ben bunu ona anlatamazdım. O kadar saf ve masum bir dostluğumuz oluşmuştu ki onu sevdiğimi söyleyip tekrar kaybetme riskini göze alamazdım. Evet onu hep çok sevdim ama onun kalbi hep başkası için atıyordu ve öyle olmaya da devam edecekti. Bazen gerçeklerle yüzleşip olayları olduğu gibi kabul etmeli ve ona göre yaşamalıydık. Onu çok seviyorum o bunu bilmese de olsun onun dostluğuna sahibim bu da benim için kafiydi. Hem sırların seni gizemli kılar. Belki de ben saklanmayı seviyorumdur. Hiç bir zaman iyi bir anlatıcı olamadım belki. Ama anlatmak isteyene de hiç mani olmadan sabırla dinledim her vakit.
Bir kaç ay sonra başka bir şehire taşınmak zorunda kalmıştım. Artık yüz yüze değil telefonla görüşüyor arada birbirimizden haber alıyor, canı sıkıldıkça kendini konuşamayacak kıvamda hissettiği zamanlarda da yazışıyorduk. Yazmak çoğu zaman daha etkili olabiliyordu. Sözlü bir şekilde dile getiremediklerini yazılı bir şekilde çok daha kolay ifade edebiliyordu.
Aradan bir yıl geçtikten sonra bir araya gelmek için bir gün belirledik ve yüz yüze görüşmeye karar verdik. Telefonla da görüşmeyeli yine uzun bir zaman olmuştu. Bu sefer onu gördüğümde bambaşka bir insan olmuştu. Eskisi gibi çok güzel gülüyor ve tüm güzelliğiyle çocuk gibi bana doğru koşuyordu. Birbirimize sarılıp hasret giderdik. İlk buluştuğumuz sahil kenarına giderek yine o tepeye oturduk. Çok mutluydu yüzü hep gülüyor. Konuşurken heyecanlı bir şekilde anlatıyordu herşeyi. Çayından bir yudum alarak, artık hayatında yeni bir insan olduğunu ve birbirlerini ne kadar çok sevdiklerinden bahsediyordu. Sevdiği adamdan bahsederken o kadar heyecanlı ve mutlu görünüyordu ki. Bende onun mutluluğu ile mutlu oluyordum. Bana taraf döndü ve.
- Sen haklı çıktın. O gün bir son değilmiş, yeni bir başlangıçmış benim için. Şuan çok mutluyum. Yeni bir işim ve beni çok seven yeni bir hayat arkadaşım var. Bu süreçte yanımda olduğun ve bana katlandığın için sana minnettarım. İyi ki senin gibi yüreği temiz bir dosta sahibim. Beni bu güzel yüreğinden hiçbir zaman mahrum bırakma olur mu. Bana ne dediysen şuan bir bir gerçekleşiyor. Her ne olursa olsun hep olumlu düşünmek gerekiyormuş. Hem yakın zamanda da düğünümüz var ve itiraz istemiyorum çünkü benim nikah şahidim de sen olacaksın.
O an mutluluğuma sanki bir tutam hüzün serpilmiş gibiydi ama bunu belli etmemeye gayret ediyordum. Mutlu olması tabiki beni de çok mutlu ediyordu. Ama nikah şahidi olmam nasıl anlatayım garip bir duyguydu o. İnsanın canını yakıyor gibiydi. Biz uzaktan seven insalardık, gizlice sessizce. Her ne olmuş olursa olsun ben onun en yakın arkadaşıydım ve hep öyle kalacaktım. Onu mutlu görmek ve güldüğünü görmek beni rahatlatmıştı doğrusu. İçime huzur doldu ne kadar onu seviyor da olsam o artık benim sadece dostumdu. Bunu ret edemezdim dolayısıyla şahitliği kabul ettim.
O gün beyazlar içinde gülümseyerek el sallıyordu bana. Bende var gücümle gülümseyip onun mutluluğuna ortak oluyordum. İlk baharın son günlerinde çiçek gibi açmıştı evrene. Çok güzel görünüyordu o vakit ve bir o kadar da mutlu. Sıra bana gelmişti ve sevdiğim kadına nikahında şahitlik için evet diye bir kelime çıkıvermişti ağzımdan. Evet kelimesi ile birlikte içimdeki aşk kaybolup gitmiş yerini garip bir şekilde huzur almıştı. İkisine bir ömür mutluluklar dileyip bir daha görüşmemek üzere ayrılmıştım oradan.
Sevmekten vazgeçmemeniz dileğiyle. Sevgiyle kalın...
-SON-
"Dara BAKIRCIOĞLU"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.