- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Geçenlerde Steven Spielberg Beni Aradı
Geçenlerde Steven Spielberg beni aradı, benim sinema filimi için gurmelik yaptığımı ve bu konuda çok popüler olduğumu, eleştirilerimin çok keskin ve bir yaraya merhem olduğunu pardon bastığını ifade ederek, bana yeni çekeceği bir filimde başrol teklifinde bulundu. Bende kabul etmedim. Biliyorum ki yine çekecekleri filimde korku krallıkları ile insanları aldatarak hileyle yine film çekerek insanları kandıracak, korku krallığıyla halkı sindirecekler. Benimde batının gerçek yüzünü, kendi elleriyle sergiledikleri rezaleti ve sinsice yaklaşan gölgelerinin korkunçluğunu gördüğümü ve yüzlerini gizlemek için taktıkları maskelerini çıkararak gerçek yüzlerini göstermek için hünerli olduklarını bildikleri için, bilirsiniz okumuşsunuzdur daha önce yazdıklarımı gurmeliğimi, eleştirim çok etkilidir tıpkı bakışlarım gibi, bu sayede başarılı olmaları, benimde susmam için bana başrollük teklif etti. Haliyle kabul etmedim.
Aramızda şöyle konuşmalar geçti, sizin bilmenizde hiçbir sakınca yok sır da değil. Telefonum her zamanki gibi sevdiğim türkünün melodisi ile çalmaya başladı. Tanımadığım bir numaraydı ve yurt dışıydı. Açtım.
-Alo
-Hello Mister Mehmet beyi sayın aşığı gülüseven ile görüşmeki isterimi.
Konuşması tam Türkçe olmasa da google translate amcamız vardı.Neyse
-Buyurun benim siz kimsiniz?
-I’m beni Steven Spielberg tanirsiniz umarim.
Şaşırdım afalladım ,telefon elimden düşecekti hayır öyle olmadı. Gayet sakin bir şekilde.
-Evet, tanırım filimlerinizden. Buyurun ne arzu ederek aramıştınız?
-Sizin yaziılarınızı şiirelerinizı okurim severimi, Filmi gurmelisi yaparsınız mi onuda okurüm, çok etkilü ve guzel…
O konuşurken ben google translateye yazıyorum, tabi yazarken onun şivesiyle yazıyorum.
Haydi, saadete gel derken içimden
-Yenı çekerim film siz baş roli teklifü etmek memnun eder beni.
Bu nasıl konuşma diyerek düzgün yazıyorum Türkçe alt yazılı, takip edin sizlerde. Haliyle şaşırdım, benim oyunculukta kariyerim kül yutmuşluğum mürekkep yalamışlığım yok, demek ki… Potansiyelimi görmüşle derken kafamda ampul aniden yandı.
-Nasıl bir film olacak acaba? Konusu nedir?
-Bizim özgür bakış açımızla teröristlerden ülkeleri korumak adına, niyetimizi belirli etmek adına, biliyorsunuz bu aralar çok ihtiyacımız var özgürlüklere.
Bende kızgın bir ifade ile
-Sizde özgürlük ne gezer, siz tahakküm altına almayı kendi çıkarınız için işgal etmeyi korku imparatorluğu ile insanları korkutmayı seversiniz.
-Ama siz bizi yanlış anlıyorsunuz!
-Ne yanlış anlaması dün Afrika bugün Suriye ırak ve diğerleri meydanda, sizler anacak kendinizi kandırabilirsiniz.
Sanki o an Steven’in telefon açtığına pişman olmuş halini hissede biliyordum burnundan solumasıyla. Yakalamışım adamı bırakır mıyım, hem muhabbetin ne olduğunu anlasın.
-Neyse Mehmet Bey sizi yüksek bir ücret karşılığında…
Demeden ben başladım.
-Ne yükseği siz alçaklığı bilirsiniz, batı medeniyetinden insanlığından yoksun olanlar. Gerçi sizinde suçunuz yok böyle yetiştirdiniz ama araştırmanız öğrenmenizde gerekir, bir film için aylarca çalışırken, yanlış doğruyu da bir zahmet öğrenin yani.
-Tamam, siz gelin karşılıklı konuşur sizden öğreneceğimi öğrenir, sizinde yanlış olan bu tutumunuzu değiştirmenize yardımcı oluruz.
-Sizler kime yardımcı oldunuz bu zamana kadar? Çıkarınız için önce gülümser sonra hürriyet özgürlük maskesi altında vahşi yüzünüzü göstererek ne varsa işgal ederek elinden alırsınız.
-Ama Mehmet Bey çok ateşli ve yakıcı konuşuyorsunuz, bundandır film gurmesi olarak etkili olmanız okuyanların sizden bir şeyler kapması ona göre filmi seçmeleri vs vs vs.
-Tamam, o zaman oynarım gurmeliğimi de filmin sonunda ötürerek yazarım.
-Ama Mehmet Bey bırakın şimdi gurmeliği, ben size güzel bir teklifle geliyorum şimdi sırası mı?
-Değil mi?
-Tabi ki değil ne gereği var, hem biz sizi Avrupa ya tanıştıracağız, eserlerinizin basımı falan filan onlardan sıra mı gelir.
-Gelmez mi, doğru olanı söylemek için sizin yalanlarınıza kanarak vaktimi boş işlerle meşgul ederek geçirmek, vay sizi gidi kurnazlar… Severim sinemayı çocukluğumdan beri giderim, ama yanlış olanı da yüzünüze karşı söylerim yazarım. Sizler gibi insanların gönlünde hayatında umudu ve sevincini istismar ederek kandırarak şirin görünerek işgal etmenize karşıyım milletim okuyucularım gibi… Sizler insanın içinde ki umudu sevinci alamıyorsunuz almaya kalkışırken kendi umudunuzu boş sevincinizi kendinizi kaybediyorsunuz, öyle insanların elinde ekmeğini kazancını alarak umudunu sevincini söküp almanız hiç de kolay değil, halada almış değilsiniz, kaybedensiniz… Milletimiz insanımız karanlık bir gecenin sonunda şafağı geleceğini bildiği için onu karanlıkta bırakamazsınız, yıkamazsınız.
Heyecanla telaşla yanında kim varsa bilemiyorum, bu ne diyor ne anlatmak istiyor ben bilmiyor diyerekten telaşını hissedebiliyorum diyemeyeceğim duyuyordum. Bu arada telefonu suratıma kapattı. Kapatır çünkü her zaman dersleri hafif işgalleriyle kazançları biraz fazla olmuştu, ama yiyemeden toprağa gömülecekler bunu da biliyorum. Vesselam. Selamlarımla.
Âşık Gülveren
Gurme Görme değil Film Gurmesi eleştirmenden öte bir şey anlayın artık.
__________________
Bu dünya üç günlük handır
Ona uyarsan gideceğin yer nardır
Hakka varmadan önce gönlünde ne vardır
Aç bak içini yoksa hakka varacak baktıracak bir yüz var mıdır
Âşık Gülveren
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.