- 636 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİİR ANLAYIŞI ÜZERİNE BİR MÜTALAA
Hiç bir eser bir anda ortaya çıkmaz, sanatçının iç dünyasında geçen uzun bir süreçten sonra doğar. Bu eser bir değer taşıyorsa, duygu ve düşünce dünyasında yaşar, aksi halde ölü doğumdur. Bu savımı büyük edip ve düşünür Goethe’nin bir sözü ile pekiştirmek istiyorum; "Halk yaşar ve yaşatır."
Bütün sanatlar içerisinde, duygu ve estetiği geniş halk kesimine en iyi şiir ve şair taşıyabilir. Halkta karşılığı olmayan bir sanat elitisttir ve dar bir zümreye tutsaktır.
Halkın algısı, duyguyu ve estetiği topluma dokundurabilen şairlere asla nankörlük etmez.
Şairin işi; hayalleri, güzellikleri, duyguları ve tutkuları estetik bir şekilde yansıtmaktır. İşin burasında uçukluğa ve uçarılığa da yer vardır. Ancak uydurmacılığı ilke edinerek üretilene ne derece sanat denileceğinin cevabını, en iyi şekilde geniş halk kesimlerinde bulduğu karşılık verecektir.
Sanatçının yalnızca maddi değil, manevi olarak da velinimeti halktır. Dolayısıyla halka dokunmalı ve sözcüklerin ritmini yakalayarak, o ritmde güneşi doğdurmak, gurub vaktini en güzel şekilde parlatmak,çiçeklerin kokusunu okuyucunun nefesine katmak, sözcüklerle boyanmış bir hazan tablosu yapmak, sevgiyi insanın iliklerine taşımak... donuklaşan sözcüklere hayat öpücüğü olmak... Hulasa, benim şiirden muradım budur...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.