- 791 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HOCA OLMADAN....
Okulu bitirmiş iş arıyordu. Artık çalışmalı ayakları üzerinde durmalı idi. Madencilik üzerine eğitim almıştı. İş seçimi yapmıyordu. Askere gidene kadar, ne iş olsa yapardı. Herhangi bir yerde yöneticilik, Kâtiplik, hatta beden işçisi olarak da çalışabilirdi. Şehirde önemli değildi. Yurdun her tarafı onun için aynı idi. Bu şekilde şehirden şehir e koşarken bir arkadaşına rastlamış. Hoş beşten sonra arkadaşı. Balıkesir öğrenci yurduna yüksekokul mezunu birini arıyorlarmış. Ankara’ya vakıflara uğra demişti. Kızılay’a doğru giderken birden arkadaşının sözleri aklına geldi. Vakıflara uğrayayım dedi geri döndü.
Kapıdaki görevliye, personel müdürü ile görüşeceğini söyledi. Görevli kendisi ile gelmesini söyledi. Müdürün yanına götürdü. İçeri girince.
-Merhaba efendim. Ben Duran Tokatlıyım. Müdüre elini uzattı. Tokalaştılar. Müdür eliyle koltuğu işaret ederek;
-Hoş geldiniz. Buyurun oturun. Diye yer gösterdi. Sonrada. Çay kahve ne alırdınız?
-Çay varsa.
- Bize iki çay gönder dedi görevliye. O çıkarken;
-Size nasıl yardımcı olabilirim? Diye sordu.
-İş arıyorum. Balıkesir öğrenci yurduna müdür arıyormuşsunuz, öyle duydum. Uygun görürseniz oraya talibim. Yüksekokul mezunuyum. Askerlik yapmadım. Sizin de zaten öyle bir şartınız yokmuş duyduğuma göre.
- Yok, yok. Şartımız yok. Çok iyi yapmışsın. Hem şehrim olmanda beni sevindirdi. Bende Tokatlıyım.
-Ya öylemi memnun oldum. Kısa bir sessizlik oldu. Sonra müdür.
-Hemşerim bizim Balıkesir de ki yurdumuzda müdür yok. Doğru fakat orayı boş tutuyoruz ki, büyük şehirlerden birinden bir müdür görevden alırsak sus payı oraya göndermeyi düşünüyoruz. Onun için seni teknik elaman olarak buraya alsak olur mu?
-Çok sağ olun efendim. Memnun olurum. Siz nasıl uygun görürseniz.
-O zaman bir dilekçe yaz. Hemen işe başlatalım. Hayırlı uğurlu olsun. Kâğıt, kalem uzattı.
-Sağ olunuz. Kâğıdı aldı. Yazmaya başladı. Adı soyadı, mezun olduğu okul. Bitince uzattı. Müdür kâğıda bir göz attı. O da alt kısmını imzaladı. Arkasına yaslandı.
-Hayırlı uğurlu olsun. Yarın sabah başlaya bilirsin. Ha aklımda iken, hocanın yazısı nerede?
-Hangi hocanın.
-Sen yazı getirmedin mi?
- Yo getirmedim. Kimden getirmem gerekiyordu?
- Şimdi olmadı. Feyzullah hocadan yazı olmadan işe alamam.
-Yapmayın ben Feyzullah hocayı nerde bulayım?
- Özrün kabahatinden büyük Hem Tokatlıyım diyorsun hem de hocayı tanımıyorsun. Nasıl iş?
- Tanıyorum tanımasına da diye kekeledi. Şimdi nerede olduğunu bilmiyorum. Ankara’nın yabancısıyım.
-Kâğıt getirirsen işe başlarsınız. Şimdi beni meşgul etmeyin lütfen. Duran kapıdan dışarı çıkarken nerede ise ağlayacak gibi olmuştu. Ağzından şu kelimeler döküldü.
-‘’Allah u Ekber’’.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.