- 1447 Okunma
- 7 Yorum
- 7 Beğeni
Şimdi Sana Mektup Yazsam/ Okusan Düşünsen ve Cevap Versen Hayatın En Şifreli Yanından/ Olur mu?
Postacısını kaybetmiş zamandayız..
Beklentilerini Her Cumartesi Kilometre Levhalarında Ümid Edenlerdendim Belki de
-Bir mevsim daha dalından düştü düşecek
bugece seninle bir mektupla konuşmak x bilinmeyeni ile
organik bağ kurmak kadar zor-
Hafta ortası sulusepken bir gece..
Tembel bir bulut solgun öpüşüyle okşarken geceyi,
sır vermeyen bir rüzgara anlatıyordum içimdekileri..
Sokağın dar kaldırımları nasıl da hanımeli kokuyor..
Deniz, tam karşımda..
Bir süre öylece bir birimize baktık, sonra tuhaf bir şey yaptık..
Zamanı kum saatine bırakmıştık..
Eski saatlerde akrep de yoktu yelkovan da nasılsa..
Farklı bir oyun oynadık..Diyelim ki doğada dolaşırken
karşılaşıveren iki farklı elementiz, ama öyle gece evrimiyle
değişmeyen türden..
Şöyle bir bakışıyoruz önce, melenkolik bir şarkı
giriyor araya; yıldızlar ayaklarıma dolanıyor..
O duyumsayışın ardında muhteşem bir incelik, naiflik ve
alçakgönüllülükle doluyorsun, çeperlerine kadar..
Nezihe Meriç kahvesiyle iskemlede , Uyar durakta
Süreya sigarasının külünü dökerken öylece izliyor bizi..
Zamanı kum saatine bırakmıştık..
Eski saatlerde akrep de yoktu yelkovan da nasılsa..
Yüreğim mıknatısa koşan bir pusula ucu..
Gecenin sadık güvenine sığınıyor titreşimlerim
Her gülüş aralığında içinden düşünen alfabe diyor ki,
canım son gördüğümde kahveydi gözlerin, şimdiyi bilmiyorum..
Anlat bana gözlerini, bilmediğim avuçiçlerini anlat..
Ve en sonunda diyor ki sessiz alfabe, peronlar sensin,
limanlarda beklenen..
Her gülüş aralığında gelsen, şaşırtsan tüm alfabeleri..
’Düşler şairi’ R Durbaş’ın ’Akşam öpsün yanağından o şehri’
dizelerinde ki kadar iç geçiriyorum..
Tıpkı onun gibi..Ortalığı ayağa kaldırmadan, medayanın
bütün cilasından uzakta..
.....
Geçen Cumartesi Cihangir’de Schiller’i
konuştuk Deniz’le..
’Kim ermişse yüce mutluluğuna/ bir dost ile
dost olmanın/ kim kazanmışsa yüreğini soylu bir kadının/
evet, kim bu yeryüzünde/ bir cana canım diyebilmişse/
gelsin katılsın sevincimize/ ama kim tadamamışsa bunu ömrünce/
çekilsin gitsin aramızdan ağlayarak’..
Cihangir’de sabaha dek Deniz’le sımsıkı sarılıyorduk Schiller’in düşlerine..
Sabahla öğle arası güneşli güzel bir Cumartesi..
Emirgan- Yeniköy yol üstü bir parktan geçiyoruz..
Deniz iki adet kağıt helva aldı ikimize..
Etrafta dehşet yaz kalabalıklığı..Herşeye rağmen neşe, elem
ve kederle yüz yüze geliyor gibiydik..
İçinde bulunduğumuz toplumsal iklimi düşününce
en ufak sevinçlerin nasıl da lükse dönüşmüş
olduğunu görmek içimizi yakıyor..
Eluard’ın, ’Kulak ver dinle/ Her acının sonunda/ Açık bir pencere vardır/
Aydınlık bir pencere’ sözlerini çocukların kulaklarına fısıldamıştık..
Cumartesi bizim kulağımıza biz çocukların kulağına fısıldıyorduk;
Tek başına ve savunmasız da kalsak gökyüzünün güzelliklerine
ulaşıp yıldızları yeniden göreceğiz..
Derme çatma zamanlar bunlar, her imge varoluş gerçeğine çarpıyor bu yüzden..
Beni hiç hayal kırıklığına uğratmamış geceye minnettarım doğrusu..
Derme çatma zamanlar bunlar..İnsan çevresindekiyle hiçbir
şeyle ilişki kuramıyor, kendi yarattıklarına her gün daha da yabancılaşarak,
değişimden daha da korkarak ve nefretini daha çok saklayarak
yaşamaya devam ediyor..
Annem, ’Yüreğindeki en gizli noktayı açmaktan korkmadığın zaman
yaşam acı, tatlı tüm olanaklarıyla senindir, iyi değerlendir’ derdi..
Bitmemiş bir yolculuktu bizimkisi çünkü..
Hüzünlerin yanında umut da vardı içinde..
Kolektif Özgürlük, insanın kendinden vazgeçmesi değil midir biraz da..
Bırak düşsün üzerimize gecenin ten rengi, elbet birgün ellerimiz
her daim kır menekşelerine uzanır..
Cumartesi sarkacında yeniden doğuruyor kendimi yaşam..
Yanıbaşımda yolarkadaşım rüzgar..
Sabah olur, çiçekli duvarlardan sarkıttığım ayaklarım boğaza değer..
Bir mektup gibi, nereden geldiğini çok öncesinden duyumsarım..
Elimde yüreğim, tepemde ıhlamur kokusu, serseri bir
ruh dolanır içimde bir yerlerde..
Sabah olur-Cumartesi’dir;
Dünyanın tüm sokaklarında kahkahayla gülebilmenin
yeniden keşfedilmiş olduğu, sokaklarında
hürriyet şarkılarıyla dolaşılan bir dünya umuduyla..
Kasım- Cumartesi-17..
YORUMLAR
Pulsuz mektuplar esrarengiz yolculuğa çıkar yüreğimizde,bir hüzün nereden eserse essin,üşütür,gölgeler düşürür yüreğimize şair.Bulut misali yağar,dalgalı denizde yok oluruz...
Hayat denen bu serüvende inciniriz,kırılırız.Ama işte hayat hepsi gelir geçer.O pulsuz mektuplar kalır geriye. Ne hayatlar vardır cumartesi gecelerinde.
Her zamanki tadında,muhteşem .Hep sevgi olsun yüreğinizde,umutla esen kalın şair,
Doğan Güneş
tüm yanıtlarını bildiğimiz şeyler karşısında ay tutulması gibi kalakalırız..
Yanıtlarımızın belirsizliğini cevaplanmamış soru imlerimiz
biriktiriyor sanırım..
Bazen de yanıtını biliriz de duymak istemeyiz, ya beklenmedik
bir yanıtsa diye..
Bu yüzden kimi zaman kendi tasarladığım bir yanıtla sevinebiliyorum..
Kendi tasarladığım yanıtllar bazen öylesine kendi parçammış
gibi oluyor ki, ruhsal, fiziksel, biyolojik, psikolojik, bütün
yapı taşlarım o sözlerin üstüne işlenmiş gibi..
Hayat bir sahneyse ben o sahneye ara sıra düşen
repliklere aşıktım belki de..
Pulsuz mektuplar diyorsun ya, işte onu en çok Cumartesi'ler bilir..
Ve en çok bu yüzden bu sabah en güzel Cumartesi çiçekleri
armağan olsun sana Sevay şarim..
Sevay
Doğan Güneş
Kendi payıma bir özeleştiri olsun Deniz dostum 'isteğin'e dair
naif sitemin )..Sevgilerimle..
Bir dağın yamacındayız,öyle dalmışız ki kendimizi unutmuşuz
bir kaç bin metre ötemizdeki yıldız sevişmeleri duyuyor gibiyiz.
kuşlar uçuyor mavi bir ufkun göğsüne
kuşlar kuşlara uçmayı öğretiyor.hürriyet özlüyorum seni
insan insana sevdayı anlatıyor.özgürlük tadıyor yer,gök,hava ve deniz.
istanbul bir başka güzel bu gece
yüzü bir şairin yüzüne benziyor
şapkasında levent’i taşıyor geceye
bütün olumsuzluklar,sevgi cennetinde olumlanıyor adeta
şair ruhunu giydıryor dünyaya
dünya bir başka güzel bu gece
istanbul daha başka
şair bambaşka bir aşkla rûhumuza hürriyet şarkılarını mırıldanmakta
bu gece şairin sevinç’inde
dünya bir serçe masumiyetinden
sevilebilir ve yaşanılır halde.
öyle muhteşem yaza biliyorsun ya Doğan şair.....
insan duramıyor ....
sevgiyle
Can Fırat tarafından 11/4/2017 12:37:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Doğan Güneş
bir birbirlerine dal dala verirler uzakta bir yerlerde..
Düşlerime, ütopyalarıma dair ne varsa Candiliyle öyle bir
anlatmışsın ki nasıl desem, insan kendi düşlerini kıskanabiliyor..
Orta oyunda zil çaldımı hiç bir söz söylenmez ya hani,
öyle bir yazmışsın ki düşlerime sufle verir gibi
bütün zilleri çaldırır sözlerin..
Fakat şuna inancım tam Canşairim, birgün insanlık kendi sahnesini kuracak
ve son tiradını atacak, tutkuyla ve aşkla..
Sevgilerimle..
Bir dağın yamacındayız,öyle dalmışız ki kendimizi unutmuşuz
bir kaç bin metre ötemizdeki yıldız sevişmeleri duyuyor gibiyiz.
kuşlar uçuyor mavi bir ufkun göğsüne
kuşlar kuşlara uçmayı öğretiyor.hürriyet özlüyorum seni
insan insana sevdayı anlatıyor.özgürlük tadıyor yer,gök,hava ve deniz.
istanbul bir başka güzel bu gece
yüzü bir şairin yüzüne benziyor
şapkasında levent’i yaşıyor geceye
bütün olumsuzluklar,sevgi cennetinde olumlanıyor adeta
şair ruhunu giydıryor dünyaya
dünya bir başka güzel bu gece
istanbul daha başka
şair bambaşka bir aşkla rûhumuza hürriyet şarkılarını mırıldanmakta
bu gece şairin sevinç’inde
dünya bir serçe masumiyetinden
sevilebilir ve yaşanılır halde.
öyle muhteşemd yaza biliyorsun ya Doğan şair.....
insan duramıyor ....
sevgiyle
Doğan Güneş
mektup hala coşkun ve dirençli..
Mektupların da özgür aşklar gibi kendine has kokusu var sevgili şair..
Bu koku betimsiz duygulardan ve tozdan, kirden
arındırılmış olarak durur..
Hiçbir sınır çizemezsin ona..Rengarenk hamurlardan şekiller yapar gibi,
öyle çocuksu, öyle içten yaşam doğurur..
Bir çiçeğin tomurcuklandığını görmek duygusu sarar her yanını..
Sizde sevgiyle ve güzellikle kalın söz ben mektupsuz bırakmam..
Teşekkür ederim..Sevgiler..
Oya gedik
yorum cevaplariniz dahi pulsuz mektup harikasiniz,tesekkurler ederim...
Sevgiyle sevdiklerinizle Dogan bey...
Doğan Güneş
Az evel Sevdana Mektup Yazsana şiirindeydim
İğde kokan bir akşamda mektup çağrını düşündüm,
nazenin kokularını duyumsamak gibi..
Herkes herkese çağrılı olsa keşke diyorum içimden..
Makul isteklerim gecenin ten rengine karışıyor..
Hep ve çokça sevgiyle..
Doğan Güneş
gezinti değil midir diyor Fellini..
Şair ruhun bir yana kim bilir hangi portreyi çizmiştir düşdünyan..
Teşekkür ederim Aysu..Sevgiler..