- 1239 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
sen sus/unca..
sus olur/
sen sustukça ciğerlerinde boğulur bir kelime,
sen sustukça tabanları yorulur yokuşların.
sen sustukça yazıyorum sahiplenmeden hiç bir kelimeni
ve kavramadan saçlarını,
avuçlamadan hiçbir ağırlığını bir daha,
arkama bakmadan
ne almışsam
ne bırakmışsam
sarmışsam bedenini ağırlığınca kollarımın
kal kadar..
ama döndüm işte buradayım
kalakaldığım noktada
henüz oturdum,
henüz yaktım sigaramı
üflemedim ama
yüreğine bir işaret koymak için
parmak ucu telaşlarındayım daha ki
senin göz bebeklerine düşeceğini bilmek/
dokunacağını harf harf kelimelerime
şu an zorluyor bütün düşlerimi..
ordasın,
odanda ve kıpraşıyorsun
sandalye boşluklarında ki
bunu bilerek yazıyor olmam
bütün anlamlarını sorgulatıyor
kelimelerimin ki
bir masalın düşlerine dönüşüyor
henüz yazıya dökülmemiş kelimeler..
içine giriyorum
bir orman telaşlarında derinlerine
ve kayganlığında patikalarının
saçların
kavradığımda büyüsü bozulacak bir ayna...
buradayim işte
var gibiyim
ve aslında varlığımla kırgın
küs saatlerdeyim
günlerim tekerrürden ibaret
öncekinden farksız sayılmaz.
fakını düşünüyorum bir önceki günün
sonra sen sustuğunda
renklerini görüyorum duvarların
fark yaratır gibi
değişiyor gözlerimde bütün maddeler ki
her şey kendi içinden dışına doğru değişiyor
içim değişiyor
sen sustuğunda...
dinginliğini düşünüyorsun,
sakin zamanlar dilerken dudakların
ve gelişlerimde vazgeçiş,
bir kaçış
ve bir oluş biçimi olduğunu düşünebilirsin
ben/
sanki gibiyim,
sanki şimdi kalkıp gidecek
yada bir gün mutlaka gidecek
nereye ve kime
nerede ve nasıl
hiç bilinmiyorken
ve fakat hep beyin loblarını zorlayan
bir bilgi olacak.
olasılık hesapları yapacağız
sanki şimdi gülecek,
ağlayacak,
sanki anlatacak ki
bekleme salonları sessizliğine dönüşecek zaman
sen susunca...
ve şimdi buradayım işte,
oradan gitmenin bir kurtarıcı olarak görüldüğü
bu yerdeyim.
gitmenin hiçbir şeyi değiştirmediği
hiçbir şeyi var etmeyip
ya da yıkmadığı bu yerde.
gittiğin bir yere bilincini de götürüyorsan
neye yarardı ki,
aklımda taşıdığım bir dünya
değişen yüzlere rağmen
değişen adreslere rağmen
değişen yollara
ve kayboluşlara rağmen var olabiliyor.
var olabiliyorsa hayal sandığım şey gerçek
ve ben bir hayal mi oluyorum?
siliniyor mu bir bir bıraktığım izler,
izler bıraktım mı?
hiç hatırlanmıyor mu o sesler,
sesim duyulmuyor mu?
sen susunca..
(...)