- 466 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kendi Kendine Konuşanlar
Çağımızın en büyük sıkıntılarından biride ruhsal sıkıntılar. Yirminci yüzyılın en büyük Ruhbilimcilerinden sayılan, Psikanalizimin de kurucusu Sigmund Freud,’’Bütün insanlık benim müşterimdir’’ demiş zamanında... Yolda yürürken diğer insanları gözlem altına alırım ara ara, meğer ne kadar çokmuş Freud’a müşteri olacak adam...
Adamın biri önümde tin tin gidiyor, yanında kimseciklerde yok. Kelimeler çıkıyor ağzından, peşinden cümleler çıkıyor, bilemiyorsun ki adamın o an ki ruhsal durumunu, bu sadece sokak da değil; bazen otobüs de, dolmuşta da oluyor, yani diğer bir deyiş ile sesli düşünme. Tamam sesli düşün birşey dediğimiz yok amma, sesin desibel dereceside ayyuka çıkmasın.
Çoğusu da kulaklığı takmış cep telefonu ile konuşma yapıyor. Ben anlıyorum onun biri ile cepten konuştuğunu ama, seksen yaşında ki nine yanından geçerken’’tüh tüh vah vah, pek de gençmiş, bu yaşlarda kafayı yemiş’’diyor.
Cep telefonu haricinde kendi kendine konuşanlar, çok değişik adamlar. Bakıyorsun kendi kendine konuşuyor, sonra kendini yanda bırakırmış gibi yapıp karşıya geçiyor ve kendine cevap veriyor.
Köpekle, kedi ile, ağaç ile konuşanlarda bir hayli yekün tutuyor. Çiçeğe düşkün hanımlardan duymuşsunuzdur ara ara çiçeklerle konuştuklarını, soruyorum’’ Çiçek cevap veriyor mu?’’ cevap hazır ’’Vermese bile beni anlıyor o sevgiye de ihtiyacı var.’’. Bir zamanlar bir sloganımız vardı, her orman kenarında görürdünüz,’’Ormanı sevgi korur’’. Yok ya ben de inandım!!! Sen mangalı yak, sonra da ateşi söndürme, gece de ağaçlar tutuşsun yansın, ondan sonra da git sevgiye hesap sor.’’Sevgi hani sen ormanı koruyacaktın’’.Sevgi de cevap hazır.’’Valla ben o sırada çocukları uyutuyordum’’... Hayvanlarla konuşanlarda ayrı bir hikaye, Kemal Sunal’ın bir filiminde, köpekle konuşma sahnesi vardı, izler izler yatardım yerlere...
Duvarlarla konuşanlar, hadi dağ ile bir derece konuşursun, sesin yankı yapar, aynı şekilde geri gelir. Duvarlarla konuşanlarında çoğu cezaevi görmüş insanlar, yine de hor görmemek lazım, içeri girip de normal çıkan var mı? Allah kimsenin başına vermesin...
Bizler genç yaşlardayken mahallemizde bir deli Zeki vardı, kendi kendine konuşurdu, esnaflar takılır,’’Saçmalıyorsun Zeki kendine bir tokat at’’derlerdi, o da havaya bir yumruk sallar’’Tüh be yine ıskaladım’’ derdi... Geçenlerde bisikleti ile konuşan bir velet vardı mahallede, gittim yanına, Furkan dedim’’Seni duyuyor mu’’cevap gecikmedi’’Ne yapayım abi babam arabasıyla konuşuyor, arabası onu duyuyorsa, benimki de bisiklet, o da demir, bu da demir duyar’’ dedi...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Sanat Okulu önünde kaldırımdan usul- usul yürüyorum...
Hemen arkamdan biri seslice SELÂMUNALEYKÛM Diye seslendi, gayri- ihtiyârî arkaya daha dönmemiştim ki;
Aleykûmselâm diye ağzımda cevâbı çıktı... ne görsem, adam bana bakmıyor bile... ne yapıyor?... ne bileyim!
Bildiniz... kulağımın dibine kadar sokulduktan sonra, telefonda alo diyen kişiye karşılık veriyor.
Bundan sonra, kimse- kimseye deli muamelesi yapmasın sakın...
Herkes kendi kendine konuşuyor...
Delilik değil; yukarıda bahsettiğin görünmez telefon sistemi ile...
Bana sakın telefon numaran kaç?.
Ya da telefon numaranı biliyor musun diye soru sormayın!...
Ben telefon özürlüyüm!...
Numaramı bilmem, telefonla adam aramasını da bilmem.
İnanmamak serbest.
Sağlıkla kal... telli ya da telsizlerden ırak kal.
Radyo- asyon varmış bunlarda.
Aaa, unutmuşum...
Telefonun pilini çıkartayım...
Evdeki bütün konuşma ve sesleri çekiyormuş.
kadiryeter Kadir Yeter. 02.11.2017 Kavakmeydan Mah. TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/168955-kendi-kendine-konusanlar/
Ahmet Zeytinci'ye