- 443 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ASTİGMAT
ASTİGMAT
Öğretmenlik yaptığım okulların birinde, gözleri doğmaldan bozuk(astigmat) yazıyı zor seçen dolayıyla da okuyamayan sapsarı bir kız öğrencim vardı. Fakat dersimi çok dikkatli dinliyordu. Matematiğe karşı ilgisi olduğu her halinden belliydi. Sınavlarda yazamıyor bu sebeple çoğu dersten zayıf alıyordu. Ailesinin mali durumu zayıf olduğu ve o gözlükte pahalı olduğu için alamıyordu. Devletin verdiği gözlük ise görmesine yetmiyordu.
Ben sınavlarda sınıfın en çalışkan çocuğunu onun yanına oturtuyor ”Sen soruları yap bitir sonrada yanındakine oku ,verdiği cevabı onun kağıdına yaz” diyerek çocuğun mağduriyetini gidermeye çalışıyordum.
Beşlik not sistemi vardı o zaman. O çocuğa beş üzerinden iki, ikinci sınavda üç derken otuz ikinci maddeden dolayı bir fazla vererek not ortalamasını dört verdim. Kurul da bazı öğretmen arkadaşlarım itiraz etti.
-Nasıl olur derslerinin çoğu zayıf ama matematik dersi dört. Böyle şey olur mu?
Beni milli eğitime şikayet ettiler.
Müfettiş geldi. Savunma yaptım.
“Efendim bu çocuk doğmaldan gözleri bozuk zor okuyor. Eğer normal olarak diğer öğrenciler gibi okusaydı belki de bu sınıfın birincisi olacaktı. Dersleri çok dikkatli dinliyor. Zaman zaman derse katılıyor. Zeki, çalışkan ve hevesli. Esasında ona ortalamayı dört bile az verdim beş olması gerekirdi. Benim görüşüm budur. Arz ederim”
Müfettiş savunmamı okudu.
Soruşturmaya gerek yoktur. Sizi bu görüşünüzden ötürü kutlarım dedi.
Sonra bu çocuk liseye geçince bir yardımsever tarafından o pahalı gözlüğü alıyor ve liseyi dereceyle bitiriyor.
Bir gün çarşıda geziyorum.
Bir sapsarı kız uzaktan koşarak bana sarıldı .
-Hocam beni tanımadın mı?
-Kusura bakma.
-Ben o matematik yazılısında soruları okutup da iyi not verdiğiniz öğrenciyim.
İşletme Fakültesini bitirip bankada işe başladım.
-Çok sevindim kutlarım sizi, inşallah bundan sonraki hayatta daha başarılı olursunuz.
Bir bahaneyle yaşaran gözlerimi göstermemek için ”İyi günler” deyip oradan ayrıldım.
Yusuf Yılmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.