- 806 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
Okudukça Daha Çok Yazarsınız
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir çok genç arkadaşım kalem oynatıyor gerek şiir gerekse düz yazı olarak sitelerde ve bir dolu edebiyat ortamlarında... Bir çoklarının basılmış kitapları var şair, yazar olarak. Çeşitli şehirlerde ki kitap fuarlarına imza günlerine katılıyorlar. Az ya da çok okurları takipçileri var. Bu iş, yazı yazmak gerçekten çok sabır da isteyen meşakkatli bir eylemdir... Hani derler ya ’’Sabırla koruk üzüm olurmuş.’’ O hesap bizimkisi de...
Yazan arkadaşlarım, kendi bilgisi ile doğru orantılı olarak, okuyorlar, yazıyorlar. Aralarında çok yeteneklileri olduğu gibi, laf olsun torba dolsun diye yazanlarından tutunda, arkadaş bulmak için yazıp çizenlerine kadar her çeşit yazar ve şair adayı da var. Bilsinler ki yazmak soylu bir eylemdir. Asla hafife alınmamalıdır. Yazmak kendini aşmaktır, bazı zaman vatan sevgisi ile insan sevgisi ile coşmaktır, kimi zaman yatağından seller gibi taşmaktır... Bazen bir köy meydanında yanakları al al bir kızın başında ki yaşmaktır, siz onu yazıp da yaşatırsınız, ölümsüz kılarsınız hem kızı, hem de başında ki yaşmağı...
Yazı yazmak okumak ile beraber yürütüldüğü zaman daha da bir güzel eyleme dönüşüyor mutlaka. Bir yazarı okumak, onun hayatına balıklama, sorgusuz sualsiz dalmaktır da aynı zamanda. Çoğu zaman büyük yazarlar eserlerinde kendilerinden de bahsederler, yaşadıklarını, hayattan özümsediklerini eserlerine aktarırlar. Genç arkadaşlar hangi tür yazıyorsanız yazın... Şiir mi, makale mi, hikaye mi, deneme mi? Belki de bunların hepsinde birden de kalem oynatıyorsanız, mutlaka o edebi türün ileri gelen tanınmış yazarlarının kitaplarını okuyun. Beyniniz her bilgi ile dolduğunda da parıl parıl parlayacak ve o parıltıyı sizler daha sonra çevrenizdekilere bir ayna gibi akis ettireceksiniz, bunu unutmayın sakın...
Değişik şairleri ve yazarları okumadan yazmaya çalışırsanız hem şiirde hem de nesirde belli bir ilerleme sağlayamadığınız gibi konu çeşitliliği ve derinliği de elde edemezsiniz bir iki konunun etrafında döner durursunuz dolap beygiri gibi... Bu da zamanla okunma oranlarınızın ve takipçilerinizinde azalmasına yol açacaktır mutlaka... Honor’e De Balzac ’’Bilginin efendisi olmak istiyorsan çalışmanın kölesi olmalısın.’’ demiştir...
Okuyan ana babalar, mutlaka çocuklarınıza ilkokul sıralarında okuma alışkanlığını kazandırın. İnsanlarımızın ve milletimizin bütün kurtuluşu, bütün geleceği buna bağlı unutmayın. Çok küçük yaşlarda kitap okumaya alışan çocuklarınızın beyni bilgi ve kültür ile dolduğu zaman bir şeyler yazıp çizmeye başlayacaklardır ileri ki zamanlarda... Onların içinden çıkacak iyi öykücüler, şairler, denemeciler mutlaka edebiyat dünyamızda ki yerini alacaktır...
Sizler, bizler yazdığımız zaman insanlara bir şeyler verebiliyorsak, inanın bu maddi kazançtan çok daha önemlidir... Bunun verdiği iç huzuru ve manevi doygunluk, o yazdığınız kitabın size getirdiği maddi kazancın yanında lafı bile edilmeyecek bir konudur. Okuduğunuz zaman gözleriniz yorulsa da beyniniz ve ruhunuz azami derecede dinlenecek ve doyurulmuş olacaktır... Genç arkadaşlar okuyun ki daha çok yazasınız. Okuyun ki siz bize lazımsınız... Hepinize sevgi ve saygılar...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Genç arkadaşlar okuyun ki daha çok yazasınız. Okuyun ki siz bize lazımsınız... Hepinize sevgi ve saygılar...
Genç olmasam da yazınızı okuyunca uzun zamandır okumaya zaman ayırmadığım için kendime çok kızdım.Gençlere tavsiyeler de bulunup bizleri kenarda suçsuz bıraksanız da okumayan genç yaşlı herkes suçludur deseydiniz .Hele okuyup gençlere örnek olmadığımız için yaşlılar daha suçludur yazsaydınız keşke.Kafamıza balyoz gibi inseydi belki titreyip kendimize gelirdik o zaman .
Güzel ilham verici bir yazı okudum.Tebrik eder başarılarının devamını dilerim.
SAYGILARIMLA.
İyi güzel de efendim bunlar bilinen öneriler. Bol bol okumak iyi yazmayı sağlar belki ama ya sonrası..Sanılanın aksine şu son yıllarda okuma oranı hızla arttı küçük çocukların çokluğu şaşırtıyor beni fuarlarda.Ancak ülkenin genel haline insanların acınacak akılsal ve ruhsal çöküntülerini nasıl yorumlarsınız. Bütün ünlü yazarlar topluma her şekilde yazmalarını salık verdiler.Çoğunluk da bu sese kulak verdi emekte verdi elbette ama öyle ama böyle yazdı ve adı Edebiyat oldu. Oysa ben insan arıyorum insan gölgelerinde ..
Selam ve esenlikler
Yazmanın sermayesidir okumak, bu bir aşk işidir, eğer hayatını okumaya adadıysan güzel eserler çıkartabilirsin.Tarihte iz bırakmış şahsiyetlerin hayatlarına baktığınızda, ceplerinde parası olmasa bile masasında kitaplarının olduğunu fark edersiniz.Bir anlamda aşkın başka bir boyutudur okumak, diğer bir boyut olan yazmaya geçmek için, olmazsa olmaz bir boyut anlayacağınız.Teşekkür ederim bilgileriniz için, selam ve saygılar.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Bilgilendiren güzel bir yazı olmuş
Kutlarım, nicelerine olsun hocam
Saygılarımla
Ahmet Zeytinci
Hocam derdi ki şiire başlamadan on ünlü şairden on şiir oku.
Ben de onu dinledim.
Yeni şiire başlayanlara da tavsiye ederim.
Çok güzel aydınlatıcı bir yazı idi.
Kutlarım yetkin kalemini.
Sevgi ve saygılarımla.
Selamlar.
Ahmet Zeytinci
Merhaba Ahmet Bey, gerçi mesleğinizi bilmem, fazlaca da önemli değil. Lakin Bazck örneği tüm insanlığı seven bilge bir kişi örneği çok hoş benimde naçizane istediğim, yazılarımda anlatmaya çalıştığım fikirler örneği soylu fikirler üreten beyninizle çok hoş bir yazı kaleme almışsınız.
Kutlarım.
Evet yazmak soylu bir eylemdir. Belirttiğiniz gibi çok okumak, iyi bir gözlemci olmak bu eylemi destekleyen önemli olgulardandır. Yazdıkları yeterli olmazsa bile yazanlara yine de saygı duyuyorum.
Emeğe ve sanata olan sonsuz saygımla...
Ahmet Zeytinci
Üstadım okusak da yazsakta yaş ilerlese bile öğrenilecek o kadar çok olgu varki..Ne şairim ne yazar tek bildiğim insanım düşünüyorum ve yürekliyim..Yazmak aktarmaktır...Yüreği ortaya koyup çağlamak coşmaktır..Anlamam virgülden noktadan tek bildiğim anlatmaktır duyguları...Bildiğim ve burdan öğrendiğim ise ben bir damla bile değilim...Ne gönüller ne yürekler siz gibi üstadlar var..Elleri öpülesi saygı duyduğum kişiler...Sizlerin yanınızda çıraklığa bürünmez kalemimiz...Güzel anlam dolu uyarıcı yazınız için teşekkürler...Saygılar..