- 684 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çaresizliğin içinden...
Böylesi bir çaresizlik içine bir daha ne zaman düşmüştüm... düşmüş müydüm? Şimdi onu bir daha göremeyecek olmanın derin çaresizliğini yaşıyorum... Daha önce en büyük çaresizliğim neydi? Böylesi miydi?
Bir daha üzemeyecek mi beni? Derdim o olmayacak mı, çeşitli karmaşalarıyla beni kendinden çok üzemeyecek mi? Sorumsuzluğu, hatta sorumsuzlukları, benim canıma artık batamayacak mı? "Kurtul.."dum mu?
Ama ben onsuz mutlu olamam! Mutluluk yoksa... Derdimin çeşidi olsa ne... olmasa ne! Gördükçe kuvvetlenen nefesim, neyden kuvvet alır şimdi? Yokken canımı yakamayacak da... YOKLUĞU DA YAKAMAYACAK MI? Yokluğu en büyük derdim değil mi zaten başından beri?
Ben en fazla üç ay dayanabilirim yokluğuna...Fazlasını tecrübe etmedim ki... Şİmdi üç ay doldu! Onu görmek isteyecek bu gözler... Nasıl ikna edeceğim onları? Onu göremeyeceklerini... öksüz kaldıklarını nasıl söylerim? Söylesem anlarlar mı ki...Ya gönül? Ona nasıl izah edilir?
Üç ayda bir görebilseydim... Sesini duyabilseydim... Nasıl isterim ki bunu ondan? Ne hakla?
Sevmiş... seviyor...sevecek olmam bu hakkı verir mi hiç bana?
Yine bilindik göğüs ağrısı...
Azaldı...
Geçiyor sanırım...
Geçmiyor hep saklanıyor! Onun gözleri gibi yalan söylüyor. Kaç defa sevdiğini söylemedimi onun gözleri? Hani gözler yalan söylemezdi... Onun konuşmayan dilinin yerine gözleri konuşuyor da... yalan bile söylüyordu... Olsun! Şimdi de o gözleri görebilmek için dünyanın bütün doğrularını feda etmez miyim?!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.