- 824 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YAZMADIKLARIMDAN BİLE MES'UL İKEN...
Dokunulmazlığında hayatın, kibrinde sevdaların…
Çatık kaşlı meşrebin de yanılgısı yine hezeyan üreyen sessizlik aslında üreten kalemden dökülenlerin hafif meşrep tınısı.
Satırlar damıtıyorum; hazan belliyorum her mevsimi ve nankör sitemlerinde yerkürenin düşler örüyorum peşrevinde ihanetin, sevgiden nasiplenmeyenlere sitemim.
Arsız düşlerim benim.
Arsız yalnızlığım yine dünyaya bedel sevgimin de sazan misali güme giden ve hoşnutsuz bir kelam kadar da uzağındayım gölgelerin; gölgeli gecenin; sesi kayıp baykuşların hazandan değil de azandan yana iken eşkâli.
Azımsanmayacak aşkları yok sayan.
Zaman aşımına uğramış sevdaları yerin dibine batıran.
Hoyrat benliğin çığlığında; satır aralarında yine hayatın bir de görünmezin meali iken anlamsızlık sonra da iki dirhem bir çekirdek en asil şarkı.
Zevke dair aslında dünya nimetlerine düşkün.
Aşkı rabıta bilip de duygusallığın rahmetine âşık belki de kefareti ödenmemiş bir ayrımcılık iken.
Doymazdan öte.
Aslında doymaktansa açlığı benimseyip nefsin köreldiği kadar da nemalandığı maneviyat.
Derli toplu ölümlerden uzandığım tekil farkındalık.
Suretlerden çıkıp da yola, sergüzeşt bir beste iken gecenin iksiri.
İkilemler doğuran mizaç; aslında yükümlü addedilen aslında soytarı bir kelam aslında ikilemciliğin aykırı afakında azap dolu.
Gelip gitmelerden yorgunsan.
Gidip de gelmeyenlere dargınsan.
Hiç var olmamışların cenginde bir hutbe kadar derin ve asil isen yine kör yetilerinde benliğin tek şahit iken yüce Yaratan.
Şimdileri avuttuğum; dünleri yalıttığım ve yarınları şimdiden unuttuğum.
Kaykılmış hecelerden alıyorum gücümü ve doğurgan acılarıma minnet yüklüyorum belki de yükümlü bildiğime hükmedenlere iken sessiz duruşumun uzantısındaki o farkındalık ve beklentilerimi çoktan gömmüşsem.
Hizaya gelen değil de hizada kalmayı meşrep edinen.
Afakan basan kıtalardan alacaklı ne isem aslında alıntı mahiyetinde her gün ve gece belki de yazmadıklarımdan bile mesul iken…
Sevgiden yana bonkör; merhametten yana tek şahit yine merhametlilerin en merhametlisi ve ölümü bile şaibeli kılarken kader.
Aşkın naşında; yüreğin temaşasında; gönlün de rotasında.
Hadi ör acılarımı ve kanıksa şu lanetini iblisin.
Hadi kovuştur kollarını.
Hadi saf tutmadan sev şu faniyi.
Hadi savur kahkahalarını ya da boca et gözyaşlarını.
Ölümüne sevmeyi bile maruzat bellemişken cihan varsın sevgiden olsun ölümüm hele ki saf tutan meleklere özendiğimi Tanrı çoktan kabullenmişken.
Kaynayan satırlardan aldım nasibimi ve kaynayan coğrafyalarından yine acımasız insanoğlunun.
Derinlerde ölmek ne güzel hele ki sığlarda yaşamayı defalarca denemişken.
Acıdan yana aldım nasibimi ve yalnızlığın kuytularında doğmayı aslında şerh düşen sadece Tanrı idi.
Hayata dair.
Gıyabında duyguların, külliyesi sevginin ve mağdur tüm gölgelerin yine benlik arazisinde düşkün bir meşrep iken ölüme öykünen benliğim.
Aldım nasibimi hayattan.
Aldım sarı tuğlalarını yıkılmış evimin ve yastık yaptım vicdanımı yine duvarları yıldızlarla bezeli gönül dergâhımın hem de sonu başlangıç bildiğimi de teyit ettiğim her gün ve gece.
YORUMLAR
Öncelikle insan kendisini sevmeli alabildiğince ki çoğalabilsin içindeki sevgiler ve kendine verdiği değer.
Sıkça da en gelişmiş teknolojik aygıtla içinin her bir köşesini gözden geçirip eksik gördükleriniini tamamlayıp kendine zarar veren oluşumları tez elden bertaraf etmeli.
Kimse kimseyi sevmek anlamak ona yakın ilgi göstermek zorunda değldir kuşkusuz.Hele ki zamanın yozlaştırdığı insanları gördükçe.Bir iki dostu olana ne mutlu.
Siz ender rastlanan mutlu insanlardan biri olmalısınız aslında.Bu güzelim bitmez tükenmez yazma aşkı coşkusu ve heyecanına sahip olabildiğiniz için.
İşte yalnızca bu nedenle bile Tanrıya şükretmelisiniz.
Dünyanın en zor sanatıdır bir insanın dürüstçe içini dökmesi ve kendine dair her şeyi cesurca ifşa etmesi.
Ben sizde bunu fazlasıyla görüyorum ve yalnızca bu nedenle bile sizi SEVİYORUM.
Gülüm Çamlısoy
Boyumu aşan bir sevgi benimki: sahip olduklarıma duyduğum özellikle benliğime dahil ettiğim ne ise yürekten kabullendiğim ve benimsediğim.
Hele ki karşımda kim olursa olsun, kendimden bin kat değer verdiğim.
Değişmemek adına direniyorum, inanın ki hem de kendimi bildim bileli insanlara duyduğum inanç akabinde yara da aldığım.
Çok çok haklısınız; kimse kimseyi sevmek ya da ilgi göstermek zorunda değil ve evet, günümüzde sayısız kavram anlamını yitirdi ve ben hala yel-değirmenlerine karşı savaş veriyorum.
En şaşırtan ise; ortada hiç bir sebep yok iken nefret duygusuna uzanan bir benlik oysaki benim savım; sebepli sebepsiz insanları sevmenin en kolay olduğu.
Belki de yanılıyorum ama sevgi değil mi en doğurgan duygu?
Ben varlığınızla o kadar mutlu oldum ki ve yüreklendirici yorumunuzla da.
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum ve şükranlarımı, sevgilerimi sunuyorum: kabul edin, lütfen kabul edin.
Sevgiye dair yolculuk oması gereken adına hayat denen ve keşke asla taviz vermesek kendimizden ve sahip olup kolladıklarımızdan.
Ben de sizi seviyorum ve içtenliğinizle ihya ettiniz yüreğimi.
Var olun sevgili dostum, var olun.