- 1247 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Biraz Geç Değil Mi
Özellikle 85 li yıllardan itibaren hızla göç alan , adeta mega kentten gece kondu kentlerine dönüşen büyük şehirlerimizde , her geçen yıl hızla artan yapılaşma , pekçok sorunları da beraberinde getirmiştir .
Birçok ülkeden daha fazla nüfusa sahip olan İstanbul’ umuz bu durumdan olumsuz etkilenen başlıca şehirlerimizden biridir . İstihdam , üretim yerleşim ve ulaşım olarak yaşanması güç bir megakent haline gelmiştir . Beraberinde sosya ekonomik göstergeler de bir okadar olumsuzlaşmıştır .
Düzensiz imar uygulamaları , çarpık şehirleşme İstanbul ’ umuzun siluetini de değiştirmiş , toprak parçasına hasret hale gelinmiştir . İki parsel arasında dahi birbirine benzerlik göstermeyen yapılaşma , imar yasalarının yetersizliği ile keyfi uygulamalar sonucu gökdelenler , yaşamı göğe doğru çekmiştir . En etkili ve yetkili ağızlardan dahi ’traşlanması’ öngörülen yapılara dokunulmadığı gibi halen de emsal olarak devam etmektedir .
Özellikle devletin desteklediği kredilerle ; konut sayılarında ve taşıtlarda büyük artışlar olmuş , hemen her apartman dairesine ait birer araba mevcut hale gelmiştir . Oysa bu araçların park alanları yoktur .
Bizler ; bağ , bahçe toprak alanı gördük . Oralarda oturup , oyunlar da oynadık , pikniğimizi de yaptık . Ancak ; yeni nesil toprağa hasret . Tıpkı yağmurlar gibi . O yağmurlar ki eskiden yağdığında burnumuza toprak kokusu gelirdi . Şimdi yüzde kaçımız o kokuya aşina . Normal bir yağmurda dahi sel baskınları ve caddelerin konumu belli . Toprak yok ki yağmuru emsin .
Deprem kuşağında olduğumuz ve bunun acı bilançosunu yaşamış bireyler olarak ; olası depremlerde açık alan olarak toplanma yerlerimiz mevcuttu . Belki harita üzerinde yine var . Ama gerçek öyle değil ...O yerlerde devasa binalar ... Oturduğumuz , barındığımız dairelerimiz de adeta sığınağımız konumunda .
Kentsel dönüşüm teorik olarak mükemmel gibi görünse de uygulamada pekçok sorunları beraberinde getirdiği gerçektir . Aynı sokak iki arsa . Birisi kentsel dönüşüm 10 kat . Diğeri kentsel dönüşüm harici 4 kat . Anlamak ve izah etmek zor .
Düşünülmesi gereken diğer bir hususta ; modern şehircilik ve yaşam adına aynı kişilerin tek yetkili ve sorumlu olarak görevlerine yıllarca devam etmeleri . Hem de iftihar vesilesi olarak . Şimdi ne ve nasıl değişti ki bu görevlerinden ayrılıyorlar . Biraz geç değil mi ...
Refik
20 . 10 . 2017
İstanbul
YORUMLAR
Gerçekten haklı ve yerinde bir sitem sizinkisi tespit edilip kanayan bir yara olarak tıkanan bu konu, kontrolsüz göçlerle tamamen sitem olarak kaldı içimizde malesef. Zaten sistem ve sitem arasındaki bu uçurum değil mi insanı yalnız hissettiren. İnsanı umutlu kılıyor yine de duyarlı insanların varlığı ve hayatı müşterek yaşamayı bilen siz gibi düşünceli insanlar. Güzel yazınız için teşekkürler.
Toplumun en büyük sorunlarından birisi, betonlaşma. İstanbulda yaşayanlar 99 depremini ve o deprem sonrası bulabildiğimiz açık alanlarda sabahladıklarımızı asla unutamayız , böyle bir anıyı beyinlerinden silemeyeceğimiz acı bir gerçek. Daha acı olan şudur ki Allah korusun aynı deprem günümüzde olsa 99 depreminde bulabildiğimiz bir avuç açık alanı da bulamayacak olmamız. Çelişkiye bakarmısınız bir yandan depreme hazırlıklı olalım veryansınları veriliyor ama diğer yandan sokağımızda kalan tek bir park alanını bile çok görüp betona terk ediliyor. Bence binaları değil beyinleri güçlendirmek lazım kanısındayım. Yazınız İstanbul'un sıkıntılarına akut gibiydi ama ben içerisinden depremle ilgili kısıma yorum attım. Duyarlılığınızı kutluyorum.
Gerçekten çözümünde çok geç kalınmış bir konuyu ele almışsınız. Kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm olmamalı. Kentsel dönüşüm uygulanacak yerlerde projelendirme yapılırken ; yeterli yeşil alan, park,
sosyal tesisler, okul, ibadet yerleri, otoparklar vs. yapılacak konutlarla birlikte bir bütün olarak ele alınmalıdır. Yapılanma; mümkün olduğu kadar dikey değil, yatay olmalıdır.
Aslında şehir planlamacıları bunları hepimizden çok daha iyi biliyor ama! işte aması var. :)
Yazı için teşekkürler!
Yeşil Mavi tarafından 10/20/2017 4:39:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
-/-keskinsirke-/-
Saygılarımla .
-M E L E K-
-M E L E K- Yeni yasada bitişik nizam evler artık yapılmayacak evlerin etrafı açık olacak, buna çok sevindim, hiç sevmiyorum bitişik kucak kucağa balkonlu evleri balkonda evimizin içi gibi özeldir, balkonumda rahat etmeliyim karşı evin balkonu dibim de olmamalı karşımdaki de rahat etmeli, diyorum ben. karşı komşun tanıdığın veya tanımadığın olabilir, sahilde güneşlenir gibi balkonda otururken üstü çıplak, bir bayan karşı balkon da nasıl otursun arada 2 mt mesafe yok, çok katlı evleri de sevmiyorum en çok 3 kat olmalı, her yer beton olmasın, evlerin etrafında hobi bahçesi olsun ve çocukların oyun alanı tabiki olmalı, önemli bir konuyu kaleme aldınız. Saygılarımla...
-/-keskinsirke-/-
Saygılarımla .