- 2861 Okunma
- 14 Yorum
- 3 Beğeni
AYAN, PİNHAN, NİŞAN
Birgün ölü bir kelebek buldum. Üzerinden ecel gibi ağır bir şey geçtiği halde kelebek hiç bozulmamıştı. Onu avuçlarıma aldığımda ilk defa ölümün korkulacak bir şey olmadığını hissettim. Ölüm bir kelebeğin narin ipeğini bile soldurmamışsa insana ne yapabilirdi ki? Onu gömüp mezarı unutulmasın diye etrafını ince taşlarla çevirdim. O yerden her geçişimde kelebeğe Fatiha okudum. Zamanla üzerinde otlar bitmiş, mezar taşları bozulmuştu. Günün birinde bir adamı kelebek mezarına eğilmiş bir şeyler toplarken gördüm. Taşları topladığını düşündüm. Yanına yaklaştım. Sırtı bana dönüktü. Eğilip ellerine baktım. Topladığı şeyler taş değil, salyangozdu. Salyangozları avcuna diziyor, küçükleri yere bırakıp irileri çantasına atıyordu. Etrafa bakındım. Başka hiçbir yerde salyangoz yoktu. Adam bana dönüp “Bak kızım, salyangoz gözü buldum” dedi. “Dere gözleri gibi. Pınar gibi.” Ağzındaki dişler bembeyazdı. Güzel sakalı, güzel kıyafetleri vardı. Deliye benzemiyordu. Bu salyangozlarla ne yapacağını merak ediyordum. Fakat sormaya korktum. Belki de o, kelebeği incitmeden öldürendi. Evet, onu incitmediğini düşünüyordum ama neticede ben küçük bir çocuktum. Bütün belirsizlikler beni korkutuyordu. Gıyabında fenalık görmediğim varlıkları karşı karşıya geldiğimde yadsımam şaşılacak iş değildi. Belki de herkesin ayrı bir öldürücüsü vardı. Bu ihtiyar, salyangozlar için gelmişti. Saçı sakalı düzgündü fakat en mühim uzuvları olan elleri zorbalıkta zedelenmiş gibi görünüyordu. Belki de Allah hilkati ipekten olanlara narin öldürücüler, kabuklu, sert yaratıklara ise kendilerine yaraşır katiller gönderiyordu. Ben ne narin, ne kabaydım. O halde en hayırlısı ondan uzak durmaktı. Zaten o da çok durmadı, bohçasını değneğine takıp, köy yolunda gözden kayboldu. Uzaklaşırken sırtındaki bohçada kımıldayan şeyleri görebiliyordum. Daha ölmemişlerdi. Belki de ben o gün bir şeyi bozmuştum. Bir olacağı.
www.youtube.com/watch?v=fEzpsVi1Qd0
YORUMLAR
İnsanoğlunun herhangi bir olacağı bozabilecek kadar güçlü bir varlık olduğunu düşünmüyorum:) olsa olsa olacak olana hizmet etmiştir yazının kahramanı. Hepimiz buna hizmet ederiz zaten. Yazıda anlatılmak istenen de bu bence. İncelikli, derin cümleler.. Ellerinize sağlık Aynur hanım. Selamlar
kıyıdaki adam tarafından 12/11/2017 3:25:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
kıyıdaki adam tarafından 12/11/2017 3:25:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Aynur; ortaokul yıllarımda iken kocaman rengarenk bir kelebek ölüsü bulmuştum ben de bahçemizde. Kitaplığımdaki en kalın kitabın sayfaları arasına yerleştirmiştim peçete ile korumaya alarak. Kedim öldüğünde ona bir mezar yapmıştım ama kelebeği gömmek aklımın ucundan kıyısından geçmemişti. O kelebek hala duruyor aynı kitabın içinde. Çocukken de çok düşünmüştüm, şimdi yazını okuyunca da düşünmeden edemedim. Öldükten sonra bile güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen tek canlı mı acaba kelebekler?
'İnsan insan derlerdi de, insan nedir şimdi bildim.'' Yazını okuduktan sonra daha bir anlamlı geldi bu sözler ve müzik. Tekrar dinledim sayende ve gidip ölü kelebeğimi yokladım, oradaydı, hala capcanlıydı renkleri.
Bir kitabın bölümlerinden birinin sonunu okudum da bir sonraki sayfada yeni bir bölüme başlayacakmışım gibi çevirecek sayfa aradı gözlerim.
Devamı var mutlaka ve bir gün Engindeniz imzalı bir kitaptan okuyacağımı biliyorum devamını ve daha bir çok öykünün tamamını.
Sevgiyle...
Aynur Engindeniz
Kitap için sadece inşallah diyebiliyorum. biraz tuhafım bu konuda ben. bu roman bittiği halde bir türlü olmuş bu diyemiyorum. sanırım hiç bir zaman da diyemeyeceğim. sürekli ekleme çıkartma yapıp durmaktan ekseni yamuldu. hayırlısı diyeyim inşallah. hepimiz için.
Çok teşekkür ederim bu güzel hissettiren yorum için.
Çok sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz
Çocukluğumuzun hafızası bu.!
Ve siz bir çağrısımla bilinçaltına dalıyor kelebekler uçuruyorsunuz.
Selamlar sevgiler...
Aynur Engindeniz
İnsan bilinçaltı heybe gibi. Karmaşık ama büyüleyici bir dünya. Bazen bir ses, bir koku, bir vaka ile doğru o dünyaya geçiyoruz.
Okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
Aynurum güzelim,
Okudum, Okudum.Sonra yorumları okudum, bir daha okudum.
Diyeceğim o ki çok sanatsal bir çalışma olmuş, bir öncekinde olduğu gibi ve kesinlikle bende sanatçı gözü yok, emin oldum:))
Yalnız kulak yerinde. şarkıyı defalarca dinledim.
Dinledim, paylaştım.
Aklımda bir kaç yan fikir oluştuysa da ayan edecek kadar güvenemediğimden burada saçmalıyorum.)
Seni seviyorum.
Aynur Engindeniz
Evet bu şarkıyı sanırım 2010 'du ilk dinlediğimde, bir vakadan dönüyordum. Kadın ölmüştü. Ve darp edilerek öldürülmüştü. Tesadüf radyoda bu şarkıyı duydum. Hala her dinlediğimde o günkü konuşamayışım, dilimin tutuluşu gelir aklıma. İnsan işte, ölüyor böyle. Çok garip bir deneyim yaşamak.
Evet, ben de seni çok seviyorum.
Çok ama çok sevgilerimle.
Uzağında durmak...çok net bir açılım belki de koruma içgüdüsü ya da sahip çıkılmak arzusu ile sahip çıkamadıklarımız...
Ölümden bir ömür boyu korkmak belli ki en bariz hata hele ki yaşamda binlerce kez ölümü telaffuz edip yine solumak öteyi lakin ötekileştirildiğimiz dünyanın cehaletinde asla da zor değil yaşama bilinci ile ölümü kucaklamak...
Çok küçüktüm çok hem de sanırım fi tarihinde: ve evet, yalnızlığın sesi idi ben yazlık evimizin bahçesinde kova kova salyangoz toplayıp onları karton kutuya koymuşluğum ama bir hata yapmıştım: üstlerini kapamamıştım ve ansızın uyandığım sabahın ilk saatlerinde gördüm ki; kutu boştu.
Ölmüştü hepsi evet, hepsi ve gözyaşlarına boğulmuştum ta ki annem avaz avaz bağırana değin.
Hepsi bir yerlere dağılmıştı ve tüm evi salyangoz basmıştı. yaşasın, dedim: ölmemişlerdi.
Ölüm çok da göreceli yeter ki içimizdeki umudu ve sevgiyi canlı tutalım.
Kutluyorum Aynur Hanım: sayenizde maziyi yad ettim ve gördüm ki; günüm nasıl da değerli ve mutlu olmaya değer.
Sevgilerimle her daim.
Aynur Engindeniz
Çocukken tek arkadaşım hayvanlardı. Özellikle kurbağalar. Gece vakti bahçeye çıkar salça kutusuna bir kurbağa atar üzerini sıkıca kapatırdım. Bazı sabahlar kutu hala kapalı olduğu halde içinde kurbağa falan olmazdı. Annem o kutuya koyduğun cindi derdi. Bir cini yakalayıp salça kutusuna koyabildiğim için kendimi özel yetenekli bir çocuk sanırdım :)
Okuduğunuz için teşekkür ederim. sevgilerimle.
çok ağır aslında basit gibi görünen ama hiç basit olmayan ve çok ağır olabildiğince sancılı
ben doğru düzgün konuşmayı unuttuğumu konuşamayıp derdimi anlatamadığımda fark ettim
sesler çıkarıyorum evet kelimeleri de yan yana dizip cümleler kuruyorum ama konuşamıyorum
başlık hatırlattı, yazıyı okuyunca da fark ettim
"muhyeddin eder hak kadir
görünür her şeyde hâzır
ayan nedir pinhan nedir
nişan nedir şimdi bildim"
bu dörtlükten sonra unutmuşum konuşmayı belki de hiç konuşamamışımdır. çok soru var ama yaşamak belası üstüme yapıştığı için cevaplar da korkutuyor. Ayrıca aciz ve zayıf olduğumu kabul etmekten başka çarem yokken neye niye direndiğimin de izahı yok.
sağlıkla kalın
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz
Teşekkürler okuduğun için. Sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Sizi gördüğüme sevindim.
teşekkür ederim.
Aynur Engindeniz
Selamlar kul düşünce.
Giritliler, salyangozları toplarlar, suda kaynatarak, çalıştıkları tarlalarda bulduklarını da açılmış tenekeler üzerinde kızartıp içlerini, kıvrıntılarından çöplerle çıkararak yerlerdi. Falezlerde, sürekli aynı kayalıklardan Akdeniz'e olta atan Nermin Hanım, bahçelerdeki salyangozları toplar, bir poşete doldurur, taşla parçalayarak mı yoksa canlı canlı mı bilmiyorum, avlandığı yerden aşağıya atardı. Böylece balıkları yemlediğini, oraya alıştırdığını söylerdi. İyi avcıydı ama gün geldi mide kanseri nedeniyle en usta avcı tarafından avlandı.
Aslında hayvan severdi. Çok istemesine rağmen anne olamamıştı. İki kocaman köpeği, on- on beş kedisi, bir o kadar tavuğu vardı. Salyangozlarla balıklar hayvan değil miydi!
Allah taksiratını affetsin, merhametiyle muamele etsin, cennetiyle Cemaliyle şereflendirsin! ÂMİN!
Onur BİLGE
Onur BİLGE
Görünüşü taşa benzese de taşa yerleştirildiyse de taş değil ya salyangoz! O da kelebek gibi, insan gibi can taşıyor.
Bir söz vardır, halk arasında... "Köpeğin hatrı yoksa, sahibinin de mi hatrı yok!"
Mahlukat içinde en acımasızı da insan!
Yazdıklarını okumayı ve seni çok seviyorum. :)
Teşekkürler...
Aynur Engindeniz
İyi ki sizi tanımışım.
Al işte...
Oku Aynur'u;
Dal git derinlere.
Görünen ne?
Gizli olan ne?
Bu neyin işareti?
Kelebek sadece kelebek mi?
Adam sadece adam mı?
Ya bu salyangozlar ?
Düşün, düşün, düşün...
Selam Bacı.
Aynur Engindeniz
Okuduğun için çoklar çoku teşekkür ederim.
Çok sevgilerimle.