1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1033
Okunma
Hayalimde büyük bir yangın çıktı dostlar. Şu sinir bozan haberlerde görürüz ya hani, alev alev parlayan lavlar... Koca koca volkanlar patlamıştır.
İçim öyle işte. Beynimden çıkan buharlara elalem şahit dersem yalan değil. Bundan tam 5 yıl önce değiştirdim alıştığım şehri. Yeniden ana kucağına, yeniden mis kokan ana evine döndüm. Huzurun en tepede olduğu 24 yaşım her derde deva olmuştu.
’’Evet’’ dedim. ’’Bitti Sebile’’...
Yavru kuşum hayat daha yeni başlıyormuş... Öfke ne demek, hüzün ne demek, yok sayılmak ne demek, tükenmek ve bitmek ne demek öğrenmemişsin ki sen. Hocalarıma çok kızgınım. Beynime enjekte ettikleri saçmalıklarda bu ani gelen, savuran şeylerin çözümünü öğretmediler.
Çarpışmalar...
Sıcak duvarlarla örülmüş dünyaların soğuk çarpışmaları...
İçim, dışım, ruhum, aklım perişan...İçimden sözlerimi, dışımdan gözyaşımı, ruhumdan insanlığımı, aklımdan bir adı, canımdan canı kaybedişimin hazin gecesi...
Kitaplara sığındığım, yine nice sıkıntılarımı, yine nice zorluklarımı, yine nice perişanlığımı, umutsuzluklarımı sakladığım biricik yeşil defterim...
Sayfalarını teker teker yırtıp, gül tanelerine döktüğüm gözyaşlarımı geri alasım var. Biriktirdiğim, yitirdiğim gözyaşlarımın anısına binlerce ağıt yakasım var. Beni boğan, içimde öldürdüklerimi değil bu şehirden, bu dünyadan sonsuza dek kovasım var!
Hiç kimsenin hak etmediği bir parça gönlüm var. Dilimlenmiş, yem olmuş, ağırlaşmış ve sonbaharda solmuş...
Alay edilmiş bir dünyam var, kadınlığıma acımasızca uzatılmış eller, dört duvar çaresizliği ama herşeye rağmen yaşama tutunma gücüm...
Bu yazı dileklere ithaftır.
Yorulmuş bir gönlün geleceğe dil uzatması, kafa tutması, hayatı artık alaya alması, ilerde doğacak bir kız çocuğuna umut...
Şu dünyada hiçbir kadın paylaşımların olmadığı dünyada yaşamayı, acılarının yok sayılmasını yaşamasın.
27 yaşımda bile büyütemediğim içim gün gelsin ve öyle bir kadın yetiştirsin. Öyle bir kadın yetişsin ki bu dünyada, gözünden bir damla yaş akıtanlara kıymet vermesin. Ruhu taptaze kalsın ve o güzel gönlü hiç solmasın. Öyle bir kadın büyüsün ki, gökyüzü karardığında, dört duvar arasında yapayalnız kaldığında küçük bir sese muhtaç olmasın.
İçinin ölümüne, gerçek ölümlere şahit olmasın. Terk edişlere, yitişlere, gidişlere şahit olmasın. Yanında huzurla nefes aldıkları yanından hiç gitmesin. Gözbebekleri ağlarken akan yaştan değil, attığı kahkahasıyla parlasın. Öyle bir gülücüğü olsun ki herkes imrensin. Hayata inat dimdik dursun ve dilerim ki boynunu hiçkimse bükmesin.
Güneş ışıkları, aydınlıklar içinde gözleri pırıl pırıl parlayan kadınların anısına...