- 1848 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İsimsiz Kahraman
.
Bizim köyden aynı tertip 11 kişilerdi. Asker oldular.
7 Mart 1974’te birliğine teslim oldu Ali. Erzincan 59. Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda acemi er. Diğer 10 tertibi başka yerlere gittiler. Komutanlarına kısa künye söylerken “Ali Karadoğan / Çorum – emret komutanım” demeye başladı Ali.
Zordu Askerlik. Soğuktu. “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" sözü Erzincan ayazına az bile söylenmişti. Burada bırak kazma küreği, kapıyı pencereyi bile yaktırırdı Mart. Erzurum soğuk derlerdi, derlerdi de Erzincan ise hiç de aşağı kalmazdı hani Erzurum’dan..
Yat, kalk, sürün, yat kalk sürün.. Sıkı bir acemilik devresi. Önceleri soğuk, sonra toz toprak..
Usta birliği Sarıkamış’a çıkınca içi cız etti açıkçası. Erzincan soğuğu derken Erzurum soğuğu ve gelecek kışı orada geçirme gerçeği içini ürpertti Temmuz sıcağında.
Kıbrıs’ta ortalık iyiden iyiye karışmaya başlamıştı. Nikos Sampson isimli EOKA-B terör örgütü lideri Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makaryos’u devirerek bir cunta hükümeti kurmuş Kıbrıs Türklerine yapılan katliamları da hızlandırmıştı. Türkiye, Türk Hükümeti diken üstündeydi.. Anadolu ayaktaydı..
Ali’nin Usta Birliği’ne, Sarıkamış’a gelmesinin üzerinden 16 gün geçmişti. Bir komutan geldi.
-- Arkadaşlar içinizde Ankara’ya gitmek isteyen var mı..? diye sordu.
Anlamışlardı. 3 kişi el kaldırdı, bu üç kişiden biri de Ali’ydi.
Aynı gün Erzurum’a gittiler. Oradan Osmaniye’ye gelip iki gün beklediler. Sonra Mersine geldiler, orada da bir müddet bekledikten sonra 19 Temmuz 1974 gecesi çıkarma gemisiyle hareket edip seherde karaya ayakbastılar. Kıbrıs’a çıktıkları söylendi. Gemide Beşparmak Dağları’nın karartısını görünce anlamışlardı aslında. O dağları hiç zorlanmadan çıktılar. Hiç birinde, hiçbir Mehmetçiğimizde zerre kadar korku yoktu. Hepsi vatan aşkıyla tutuşan gencecik Mehmetçikler. Ölürse şehitliğe, kalırsa gaziliğe Allah Allah nidalarıyla koşan yiğitler..
Rumlar’ın silahları daha iyiydi, daha moderndi. Önceden daha iyi konumlanmış, daha iyi siperlenmişlerdi. Akılları sıra “Bu siperler 10 yılda bile sökülemez” diye övünüyorlardı. Hiç zorlanmadı Mehmetçik. Coşkun akan bir ırmağın önünde çöp kadar bile direnemediler. Birinci Barış Harekâtı’nda da, İkinci Barış Harekâtı’nda da en önlerdeydi Ali. Diğer Anadolu çocuklarıyla birlikte kahramanca savaştılar. Kısa sürede Kıbrıs’ın üçte birinden fazlası bizimdi.
17. 10.1975 tarihinde terhis oldu Ali. Savaş sona erince Kıbrıs Harekâtına katılan Gazilere Kıbrıs’a yerleşme hakkı tanındı. Ali de oraya yerleşmeyi tercih etti. Yıl 1976.
Yıllar yıllar geçti. Ali Kıbrıs’ta ev bark sahibi oldu, toruna torbaya karıştı..
“İsimsiz kahraman” derler ya, Ali Karadoğan da isimsiz kahramanlardan birisi aslında. Bizim köyün, Türkiye’mizin kahramanlarından biri..
***
Ali Abi ile Facebook’tan irtibata geçerek bu yazı için biraz malzeme almaya çalıştım. Ağzından laf alabilmek ne mümkün. Övünmeyi falan sevmiyor ki.. Söylediği "Geldik, savaştık, aldık.." O kadar. Tüm kahramanlarımızdan Allah razı olsun. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun.
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Bu günleri yaşadıkça en çok o isimsiz kahramanlara üzülüyorum.
15 yıl öncesine kadar, Nice kahraman şehit ve gazilerimizi andıkça göğsüm kabarıyor boğazım düğümleniyordu. Şimdi ise maalesef yine boğazım düğümleniyor. Ama daha çok içim acıyor.
Bunun için miydi diye sormadan edemiyorum kendime, kahroluyorum.
Saygı ve selamlarımı bıraktım abim.
Bir kaç yıl önce gidip tabiri caiz ise karış karış gezdim Kıbrıs'ı. Kah gururlandım göğsüm kabardı okuduklarımdan, gördüklerimden, kah gözyaşlarımı tutamadım, yüreğim parçalandı.
Beş Parmak Dağları'nın zirvesindeki o Türk Ordusu'na ait tank tüm heybetiyle adeta nöbet tutar gibi çakılmıştı olduğu yere. Hayran hayran dolandım etrafında.
Bütün kahramanlarımıza sonsuz saygı ve hürmetle, şükranlarımı sunuyorum yazınız vasıtasıyla.
Size de teşekkür ediyorum Gazi Ali Kara ile bizleri tanıştırdığınız için.
Saygılar selamlar...