Kafa ütüledim kusura bakma

• 7 Ekim 2017 Cumartesi 11:13:34

Türkçe, şiirlerle, yazılarla hatta tarihle zenginleşir masa başında Doğal Gaza Yer gazı denmesi bir şey ifade etmez. Kelimeler halka inebiliyor mu? Hayır. Kurumların adı büyük olabilir ama işlevi güdük. Daha da kötüsü Akademisyenlik gözlüğü dilin zenginleşmesinin manisi hala jakoben ittihatçı tavrıyla Türkçeyi abad edeceğini zannediyor. Çünkü Batılı Eğitim şunu öğretiyor. Tek doğru benim.
Oysa savaşın olduğu o kadar fazla cephe var ki, ne yazık ki Dil Kurumu bunların farkında dahi değil. Biz varolanı kaybediyoruz. Siz üretmeye çalışıyorsunuz. Üreten tarihtir, bilinçtir, ruhtur elinizdekini yitirmeyin yeter. Tarihini bilincini ruhunu kaybetmiş milletler dilini de koruyamıyor. Bir başka cephe internet tamamen farklı bir jargon hem dilimizi yok ediyor hem yabancılaştırıyor hem de farklılaştırıyor. Yabancı dillerde de böyle mi bilemem ama bildiğim bir şey varsa Türkçe saldırı altında ve biz bunun farkında dahi değiliz. Ben romanımda Baştemsilci yazıyorum sistem hayır diyor yazamazsın ayrı yazacaksın. Ben bunu otuzyıl önce bitişik yazardım ne değişti? Mesela sayılar iki yüz ayrı yazılıyor ama ikiyüz TL bitişik yazılıyor*muş öyle diyor fildişi kulelerinden inmeyen dostlar. bildiğim tek şey değişen dünyaya adapte olamıyoruz. çünkü değişen dünyayı kavrayacak beyinler yetiştiremedik.

Oysa biz pergelin sabit ayağını iman, adalet, düşünce, dil, yazı gibi dünyayı değiştiren evrensel kavramların zeminine batırarak "ilim Çinde olsa gidin alın" telkiniyle seyyar ayağımızla Hakkı arardık. En azından aramalıydık. İnanın yok olacağız. Bu tarihin mecburiyetidir. Bakın bin beş yüzyıl önce Atillanın emrindeki kavimler ve Hun Türkleri Roma İmparatorluğunu yıktı. Nerede kaldı bu insanlar. Hristiyanlıktaki "kaçın Türkler geliyor" korkusu bu zamandan kalma peki soru şu nerede kaldı bu Türkler. Macaristan Rusya Polonya da kalıntıları var. Türklükten eser kalmış mı? Hristiyan keşişler iğdiş etmiş hepsini...

Unutulmamalı kı ki güçlü olan değil çabuk adapte olan hayatta kalır. Dilimizi teknoloji ve internete uydurmalıyız ancak bu şekilde değerlerimizi yitirmeden yaşayabiliriz. Böyle giderse benim çocuklarımın çocukları bu anlattıklarımı hiç anlamayacak. aynı benim dedemin dedesini hiç anlamamam gibi. Ülkemizdeki temel mesele anlaşamamak bu olgunun altında yatan gerçek anlaşacak kadar kelime bilmediğimizdir. Ne yapıp edip Türkçe derslerine okuma saatleri konmalıdır. Bu derslerde sadece Roman okumalı konuların ana fikri üzerine çalışılmalıdır. Yoksa yok olacağız. Bizleri kuşatan bize yabancı dünyayla savaşamıyoruz...

Dahası üzerimize çullanan şeyin ne olduğunun farkında bile değiliz. Hala suçlu arıyoruz. Ahmet kötü Mehmet iyi gibi güdük kavramlarla konuşunca sonuç Kavga. Bilinç düzeyimiz bu kadar. Bu sözcüklerin yaptığı yemek Dalaşma, Kavga ve Hır gür. Kafa ütüledim boşveer...

Attım oltayı ilham bekliyorum
Heceleri ucu ucuna ekliyorum
Olmadık mısrada tekliyorum
Öyle zor ki dörtlükleri yazmak
***
Bazı gün yürümüyor kalem nazlı
İstiyor ki olsun hep sözlü sazlı
Çakması değil şiirin işte aslı
Silmek sözlere kabir kazmak
***
Çift gibi sürer sayfalar ekerim
Ben dörtlüğü geleceğe dikerim
Zamansızsa kökünden sökerim
Kalemimin adı Nazdan gelir NAZMAK