- 616 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BAHAR VE DİRİLİŞ
Kışta beyaz kefeni giyen nice cansız bitkiler baharla birlikte büyük bir sevinç içinde dirilirler. Rengarenk elbiselerini giyerler.Yüzünde gülücükler eksik olmaz.Şen şakrak bahara doğru koşar giderler.
Bence kupkuru cansız kemiklerin can bulması da bu ağaçların baharda dirilmesi gibidir.
Ne dersiniz?
Tabiat ana emzirdiği çocuklarını şefkatli bağrına seve seve basar.Büyük bir özveriyle büyütür.
Beli bir zamana kadar çocuklarının bütün ihtiyaçlarını karşılar. Her canlının bir sonu olduğu için çocukların da sonu gelir.
Canını kaybeden ten yavaş yavaş kendini ayrıldığı toprağın içine bırakır.Hasret biter.Kavuşurlar ayrı düşen ten ile toprak birbirlerine. Mutlu mesut olurlar her ikisi de.
Ten sevgili toprağına karışır gider. Kemikler toprak olmaması için biraz dirense de onlar da sonunda güçlü toprağa teslim olurlar.
Ne yapsın gariban kemikler.Nereye kadar dirensin toprağa.
Tabiat bizi bağrına basıp derin bir uykuya daldırıyor ilk önce. Uyandıracaktır yeri ve zamanı gelince .
Diyecek ki: Haydi kalkın sevgili çocuklarım sabah oldu.Bizi yaratan bizi çağırıyor. Hemen yetişmemiz gerek hesap gününe.Hepsi kalkıp koşacak yaratanın huzuruna yalın ayak, çırılçıplak.
O zaman:( "Suçlu olan kimse, o günün azabından sırf kendini kurtarmak için, oğullarını/çocuklarını, eşini ve kardeşini, kendisini barındıran, yetiştiren tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak vermek ister." ) Ama bu isteği yerine gelip gelmeyeceği yaratanın merhametine kalmıştır.
İrfan GÖRGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.