- 795 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
E V L A T D U A S I
E V L A T D U A S I
Halk arasında, “Dünya sarı öküzün boynuzu üzerinde duruyor” diye söylense de aklı selim kişilerden ina nan çıkmaz. Fakat bu kainat; dünya üzerinde yaratılmış tüm canlı varlıkların Allah-ü Teala’ya yaptıkları dua sayesinde nizam ve intizam içinde yörüngesinde durup hareketini noksansız tamamlaması bir gerçek. Kalbi dualar sayesinde gündüzle gece her daim adil vaziyette durmakta ve milyonlarca yıldan beri yörüngesinden bir milim bile sapmamaktadır. Tüm bu düzeni ve nizamı sağlayan ise; yaratılmış tüm varlıkların halis dua ve kalbi niyazlarını kabul ve makbul eden Allah-ü Teala’nın rahman ve rahim olmasıdır.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammet Mustafa (sav);
“Allah katında, Dua’dan daha makbul bir ibadet olmadığı ve arşı taşıyan, bir de onun çevresinde bulunan tüm melekler, devamlı olarak Rab’lerini zikir eder ve O’na hamd ettiklerini” ifade etmiştir.
Ayrıca Azimüşan Kur’an’ı Kerim Bakara Süresi 186., Mümin Süresi 60. ayetlerinde;
“Bana dua edenin duasına icabet ederim. Bana dua ediniz ki karşılık vereyim” buy rularak duanın yaşam ve ahret için vazgeçilmeyen bir can suyu olduğu vurgulanır.
Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre; Resulullah Hazreti Muhammet Mustafa (sav) Aleyhisselam bir hadisi şerifde;
“İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Üç şey bundan müstesnadır. Sadaka-i Ca riye (halk yararına eser), İstifade edilen hayırlı İlim ve kendisine dua eden, hayır ve hasenat yapan salih Ev lat”
bırakan kişilerin Amel Defteri kapanmaz ve kazandıkları sevap mahşer gününe kadar devam eder. Rahmeti Rahman olan kişinin Amel Defterinin kapanmaması, Allah-ü Teala’ nın ilahi bir hikmetidir.
Müslüman kişi; şahsı için yaptığı dua ve sağlığında yaptığı sadakayı cariyeden dolayı başka birisinin yaptı ğı dua ile evladının yaptığı halis dua Allah indinde kabul ve makbul olup kişinin her iki alemde yaşamın kolay laştırır. Günahları azalıp cennetin kapıları açılır. Bu dualar, kişinin amelinde günah varsa, eritip temizleye rek yok eder. Berzah aleminde duasız kalan kişi, kabir azabına maruz kalır. Ahrette duasız kalmamak için bu fani alemde bahşedilen ömrü, ilmi ve serveti Allah rızasına nail olacak ve ruhumuzu şad edecek duadan nasip lenmeyi sağlayacak hayır ve hasenatlar için sarf edilmelidir.
Allah-ü zülcelal’ın fani dünyada mal ve ilim verdiği hikmetli kişi; malın ve ilimin ger çek sahibini mutlaka bilmelidir. Bunu idrak eden kendini bildiği gibi Rabb’inide bilir. Al lah’ın bu haslette hakkı olduğunu aklından çıkarmaz ve bahşedilen servet ve ilimle asla ki birlenmez. Bu düşünceyle hemhal olan mütevazi kişi, her iki alemde Rabb’i’nin hima yesinde olacağı için cennetle müjdelenecektir, inşallah.
Devrin birinde bu fani alemde yeteri kadar mal mülk, ilim ve evlat verilen müslüman bir kul; bunlarda Rabb’inin hakkı olduğunun bilinciyle önce hısım, akrabaları ile komşularına yardım ediyor. Elinin ulaştığı, gö zünün görüp ve kulağının duyduğu mekanlarda kimsesizlerin kimi olmak için canhıraş çaba sarf ediyor. Rabb’ inin rızasın kazanabilmek için tüm servetini, O’nun sevdiği işlere sarf ediyor. Barınma ve aş evleri yaptırıp ih tiyaç sahiplerine sıcak bir yuva hizmeti sunuyor. İnsanlığın hizmetine amade çeşmeler, köprüler ve cami ile hastane yaptırıyor. Ameli Salih bir kul olmak için nefsini terbiye ederek ömrü vaktin Rabb’ini zikirle geçiriyor . Allah yolunda kendi iradesiyle yapması gereken tüm hayrlı amel leri gücü nispetinde noksansız yerine getiri yor. Bahşedilen dünya serveti, ilmi, bedeni ve yaşam biçimiyle O’nun koyduğu kurallara uygun şekilde yaşaya rak bir nevi cihad eder. İhlaslı kalbi duanın insanlar ve ruhlar için önemine vakıf olduğundan yaşamının her evresine ve hareketine besmele ile başlayarak sonucun dua ile tamamlayıp hep gününe şükreder,
Mütedeyyin Müslüman çocukluğundan beri atalarından duyduğu;
“Bu dünyadan ahrete intikal etmiş tüm ataları ile kimi kimsesi olmayan gariplerin ruhu için müsait olan her ortamda mutlaka Üç ihlas ve bir Fatiha süresin okuyup bağışlanmalı” nasihatının kerametine inanarak aklı er diği ve dili döndüğü sürece evlatlarına aktarır. Bu ve ciz vasiyeti kendisi de bizzat okuyup yaparak etrafında kilere örnek olur.
Aslında mütedeyyin kişinin amacı; rahmeti rahman olunca biricik evlatları ve züriyeti torunlarının dua sından asla mahrum kalmamak. Dua, Yaradan ve ruhu için dua edilen kişiy le ruhtan ruha iletişim kurmak ol duğundan Allah ecrini mutlaka vereceğine inanmak.
Zira Üç İhlas ile bir Fatiha’nın okunması muhtasar bir hatim hükmündeydi. Kur’an’ı Kerim’i hatmetme nin önemi hakkında Peygamber Efendimize (sav);
“-Allah’ın Resulü; Allah’a hangi amel daha sevimlidir” diye sorulduğunda; Allah’ ın Resulü şöyle buyur muştur.
“-Kur’an’ı başından sonuna okuyup, bitirdikçe yeniden başlamaktır” cevabın ver miştir. (Tirmizi Kıraat
Yine Peygamber efendimiz;
“Kur’an okuyun, Zira O, kıyamet günü sahibine şefaatçi olacaktır.” (Müslim) de miş ve Allah kelamı Kur’an’ı Kerimin yüceliğini vurgulamıştır.
Mütedeyyin kişi bu inançla vakit namazı eda ettikten ve okunan her Kur’an-ı Kerim ti lavetinden sonra ahrete kavuşan atalarının ruhu şad olması için özellikle üç ihlas ve bir Fatiha süresin okuyup Kur’an’ın kısa hatminin sevabını bağışlıyordu. Biliyordu ki; İhlas süresin bir kez okumak; Kur’an-ı Kerim’in üçte birini oku maya denk bir ibadetti. Böylece Kur’an-ı Kerim’i aşkla okuyanın ruhu ile bağışlanan kişinin ruhunun her iki cihanda mesut olması sağlanıyor ve kabul ve makbul olunan bir ibadet gerçekleştiriliyordu.
Bu fikriyatta olan Allah dostu mütedeyyin müslüman Hak’kın rahmetine kavuşur. Ha nesinin direği, iyi lik timsali ve yardım meleği babanın vefatına tüm ailesi, sevdikleri ve sevenleri çok üzülür. Taziye için evine aylarca dostu, sevdikleri gelse de, zaman ilerledikçe hatırlayıp ananlar azalır. “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur” deyişinde vurgulandığı üzere kabristanlıkta mezarı bayramdan bayrama ziyaret edilir hale gelir. İnsanlar çok yozlaştığı için gönül rızasıyla yaptırdığı eserlerden istifade eden zümreler, her şeyi olağan kar şılayıp yaptıran, yapılmasına vesile olan kişileri bir an bile anmaz ve memnuniyetini “ Allah razı olsun” dua sıyla taçlandırmaz olur.
Hayır sever kişinin genç oğlu bir gece rüyasında rahmetli babasını görür. Babasının bir yüzü güleç, öteki yüzü üzgün vaziyettedir. Babası dünyada bile eşi benzeri olmayan;
“Bahçesinde akarsuların çağladığı, bin bir çeşit kuşun cıvıldaşdığı, bülbüllerin naif ötüşüy le Allah’ın bin bir adını şakıdığı, hevenklerde salkım salkım üzümlerin ve çeşit çeşit mey velerin dallarda albenili sergilendiği, havuzlarından fışkıran fiskiyelerin bahçeye serinlik sağladığı ve yerde ve çitlerde etrafa ıtır kokular saçan güller ve çiçeklerle çevrili güzel bir konağın önünde oturur vaziyettedir. Kısık bir sesle oğluna seslenir.
“- Canım evladım. Allh’ü Teala; fani alemde insanlık için yaptığım hayır, hasenatları ve Rabb’ime yaptı ğım Salih amelle duaları kabul eylediği için ahrette bu konağı bana tahsis etti. Konakta her şey var, olmayan bir şey yok. Düşündüğüm bir şey anında emrime ha zır vaziyette önüme geliyor. Huzur içindeyim ve çok mut luyum. Karşıda görünen konaklarda annen, deden ve ninenle diğer Allah dostları kalıyor. Onlarda çok huzurlu ve hoşnutlar.”
“-Allah’a şükürler olsun ki Rabb’im dünyada yaptırdığım yol, köprü, okul ve diğer in sanlık yararına eser lerden hasıl olan duaların, en önemlisi yaptığım ibadetler sonucunda atalarımın ruhu için okuduğum Kur’anı Kerim sürei celileri ve kalbi dualarımın sevabına karşılık onlarında o konaklarda kalmasına ve bana komşu ol malarına izin verdi.”
“-Bizler burada tüm zamanımızı Rabb’i niyazla geçiriyoruz. Sıratı müstakime kadar da böyle geçecek. Evlatlarım; Rahman ve Rahim olan Allah’a karşı kulluk vazifenizi yerine getirmek için namazı cemaatla cami de eda ediniz ve mutlaka tesbihata iştirak etmeden camiden çıkan ilk kişi olmayınız. Evde veya başka bir me kanda namazı eda ederken de; dünya nimetlerine daha çok vakit ayırmak için namazı tesbihat yapmadan ta mamlamayınız. Ellerinizi, gönlünüzü ve ruhunuzu Rabb’inize huşu içinde ihlasla açınız. Bizlerin ruhu için de hasseten dua ediniz ve üç ihlas ve bir Fatiha süresini okumaktan imtina etmeyiniz. Keramet ve var oluş bun dadır. Evladım kalbi dualarınızı bizlerden esirgediğiniz için bu güzel konağımın içi nurla aydınlanmıyor, karan lık vaziyette, içeriye giremiyorum. Dünyayı güneş aydınlatır. Bizim de nurumuz, aydınlığımızın kaynağı evlat larımızın kalbi dualarıdır. Dualarınız olmasa burası zindan olur, bunu asla unutmayınız. Bundan gayri bizlerin ruhu için kalbi dualarınız ile her ortamda en azından üç ihlas ve bir Fatiha süresin okumanızı istiyorum. Asla unutmayınız. Ahrete intikal eden ruhlar için hayırlı evlat, bu duaları yapsın, ruhumuzu şad etsin ve incitip üz mesin diye gerekli. Zaten Hazreti Peygamber Efendimizin (sav) kimi kim sesi olmayan ümmet için yine müte deyyin Müslümanlar kalbi dualarını yapıyor. Bizleri kimsesizler konumuna düşürmeyiniz. Rabb’imin bahşettiği bu cennet gibi güzel mekanda yavrularımız bizlerin nurunu söndürmemeli evladım.”
Eylül- 2017
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.