- 461 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Uykuda Olmak ve Uyanmak ya da Uyanmamak-1-
Hayat bir düşse, o düşü hayal ederek o düşe kendi aklımız fikrimizle düşümüzle, kurarak varmalıyız ya da toplumsal bir düşse gerçekleşmesi için kendimiz gayret sarf etmeliyiz. Hayat bir süsleme sanatı ise, kendimiz için değil insanlık için süslemeliyiz. Başka insanların fikri düşüncesi kara kalem çalışması ile süsleyemeyiz, o kara kalemle fikriyle süsleyen belki süslerken bozmuş yıkmıştır, arasına anlamsızlık dengesizliklerle dolu materyalleri gizleyerek çizmiştir. Tıpkı On beş temmuz darbe girişimine ulaşmak isteyenlerin, tüm niyetleri gizleyerek, sessizce bizimle aynı vatan toprağını aynı duyguları paylaşıyormuş gibi görünerek en sonunda nefrete yıkıma doğru ilerlemeleri gibi… Biz onun gibi çizmeye süslemeye çalışırken, ya hepten yıkacağız yok edeceğiz! Onda ki akıl fikir bizde de var az veya çok... Belki onun rotası haritası çakma Çin malıdır. Bu hayatta bilin ki rehber harita rota çok önemlidir.
Yaşadığımız bu dünya âleminde bize verilen akıl ile yol alırken, yaşadıklarımızın çoğu bilinçaltımızda birikir bir anı ya da hatıra deposu olarak yerinde kendini saklar, bazen buna ulaşırız ya da hiç kapısını açmayız. Yaşarken insan Âlemlerin Rabbi olan Allah c.c. söylediği gibi uykudadır ve ölünce dirilir veya ölmeden önce nefsini dünyayı terk ederek ona esir olmayarak öldürerek dirilir ya da Nur Kur’an Nur Nebiye uyar uyanır. Biz uyanmak için Nur Kur’an ve Nur Nebiye uymadan imanla yol almadan uyanamayacağımız kesin. Bazen insan içinden geldiği gibi, bazen de çevresinde gördüğü kişilerin fikir ve değer yargısına sarılır ve bununla yol alır ve buna göre hareket eder ve yaşar gider. Bu kişinin amacı, yaşadığı bu dünya âlemin de doğru sandığı ve iç âlemine ses olan nefsin arzusu ile doğru sandığı, bir ön görü ile isteklerine uyan kendisine uyan sandığı bir doğrultuda bir hayatı yaşamaktır. Ama bazen de insan, sırf kendisi için, içinde bulunduğu ortamda en iyi şekilde kendi mutluluğu için yaşamanın, mutlu ve huzurlu olmanın yollarını araştırır ve bunun için gerekli olan tüm çabayı gösterir ve yanılırlar, ferdin tek başına mutluluğu uzun kalıcı bir mutluluğu beraberinde getirmez, mutsuzluğu çıkmazın kapısına götürür. Çünkü insanda arzu ve isteklerinin bir sınırı ve bir fren merkezi yoktur, ta ki buna sınır koyacak fren olacak bir mekanizma yok ise. İnsan kendisi için arıyorsa çaresi kısıtlıdır yolu karanlıktır. Arşı ala çatısız çatının altında yaşayan insan, bu aydınlığından nasıl nasip almaz karanlıkta kalmaya nasıl çalışır anlaşılmaz bir muamma! İspatı gerçeği kendi aklınla fikrinle sana verilenle bulacaksın, karanlıksa aydınlık edeceksin çok mu zor evet çok zor aramazsan çok zor!
Bazen bir düşünürün, fikrini düşüncelerini değer yargılarını baz alırız kendimizi unuturuz, hayatı çok ciddiye almayız kendimizi kaybederek, kendimizi aramaya çıkar kaosu yaşarız. Bize kendimize ait olamadığı-çakma Çin malı gibi- için ve yol alacağımız bu fikir ve yol haritası, başkalarını biz her fırsatta eleştirir ve yargılarız istemeden farkına varmadan. İnsan kendisine sunulan yol haritasına uymayınca kendi kimliğini bulamayınca, kimliksiz ve rotası şaşmış olarak yaşarlar dururlar. İşte insanın gerçek rotası yol haritası olan Nur Kur’an Nur Nebi olmadığı müddetçe, kimliksiz sahip oldukları düşünme düşündüklerini ifade etmek için akıllarını kullanmadan, bir kısır döngü içinde çıkmaza düşerek çıkmaya çalıştıkça, tekrar düşerek çıkış kapısına varamadan hayatlarını kısır döngüde devam ettirirler. İnsanın yol haritası rotası olan uyandıran ölmeden önce ölün diyen Nur Kur’an Nur Nebi olmadığı müddetçe, uyumaya devam eder ölünce dirilir ve şaşkınlık içinde eyvah diyerek…
İnsan sorgulayan araştıran varmak için çabalayandır, bunlar olmadan insan doğruya güzele ulaşamaz. İnsan hiç kim olduğunu kendi içinde sorgulamaz mı? Varlığının niçin olduğunu sorgulayarak idrak etmez mi? İnsan kendisinin bir şey bilmediği halde, kendisi gibi rehberi Nur Kur’an Nur Nebi olmadan bilinmeyeceğini bile bile, kendi fikrini kendisi gibi bir şey bilmeyen ölümlü insanın fikrini düşüncesini baz alarak, nasıl kendi fikrini ya da kendine sunulanı ve düşüncesini yok sayarak değersiz görerek rehber alır ve yola çıkar? Bizi uykudan ancak Nur Kur’an Nur Nebi uyandırır ya da ölüm uyandırır vesselam.
Âşık Gülveren
Devam edecek inşallah.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.