Görünen köyün kılavuz istemez atasözünün yalanlayıcısıdır Karadeniz bölgesi ve insanı. Kadınlara mirastan hak vermedikleri gibi gurbete gittikleri bütün yerlerin en ilkel yaşam tarzlarını taşımışlardır Karadenize. Dünyanının yağmur ormanları iklim kuşağından geçen bölge insanıyla birlikte helak olmaktadır. İlimsiz imanın gün kurtarmaktan öteye gitmediği cehennemdir Karadeniz.
Heslerin projesi hazırlanırken dünyanın en çevreci projesi kamuoyuna Karadeniz dereleri kurtuluyor diyerekten önüne geçilmiş gerçektende dereler kurtulmuştur. Nedeni projenin çevreci olmamasından değil aksine proje gerçekleşirse dereyataklarında ki maden rezervlerinin çıkartılamamasından korkulduğu içindir. Şayet proje gerçekleşseydi dere yatakları ıslah edilecek televizyonlarda akıp giden topraklarda helak olan insan görüntüleri olunmayacaktı. Karadeniz insanı zaten helak olmayı fındık tarlalarını söküp çaylık yapmaya başladığında mezarı için ilk kazmayı da vurmuş oldu.. Bütün doğu Karadeniz baştan başa bu erozyonlarla karşı karşıyadır.
Çok geç olmadan Heslerin dere yataklarını besleyen ırmakların ıslah çalışmaları bir an önce başlatılmalıdır. DSİ nin ve Tema vakfının çok değerli birikimlerinden yararlanılmalı ve anayasa değişikliğiyle yabancılara peşkeş cekilmeye çalışılan yeraltı rezervleri tabiatın yok edilmesi pahasına yürütülmemelidir. Şayet ırmaklar ıslah edilmezse biz daha çok köyün akıp gittiğini ve insanların telef olduğunu göreceğiz. Karadeniz insanı çok güvendiği imanıyla Allah a kafa tutmaktan vazgeçip Allahın yarattıklarına sahip çıksın... Barajlar yapılacak olan ıslah çalışmasının sonucu için bir projeydi bütün bir habitatı yok edip zaten su da kalmadı dedikten sonra bari maden çıkartalım diye değil... Azıcık insaf... Uğur Mumcu ve Necip Haplemitoğlu nun katillerini arayanlar gezi olayları gibi bunu da dikkatten kaçırmasınlar.