- 930 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Yazmak
Yazmak, insanın iç dünyasının somutlanmış halidir. Kalemle olan dostluğun her yazışta daha da güçlenmesidir. Yazmak, ruhun dinlenişidir.
Ben yazdığım zaman kendimi iyi hissederim. Kimseye dökemediklerimi satırlarla paylaşırım. Kendimi ne zaman kötü hissetsem kalemime sarılır, satırlarla dertleşirim. Yazmak her şeyden iyi gelir bana. İnsan kana kana su içerken nasıl rahatlıyorsa, ben de yazdıkça rahatladığımı iliklerime kadar hissederim. Yazarken hiç düşünmem yazdığımı. Özgürce akmasına izin veririm. Eğer yazdıklarımın beğenilip beğenilmeyeceğini düşünürsem, yazdıklarımı sınırlandırmış olurum. Yazarken satırlarda yeni arkadaşlar bulurum kendime. Kimsede bulunmayan, eşsiz arkadaşlar edinirim. Kalemimden dökülenlerle tanırlar beni. Her gün buluşmak için söz veririm onlara. Ve her buluştuğumuzda yepyeni ufuklara yelken açarız beraber. Bu yüzden hep mutluyumdur ben. Çevremde hep gülerken yakalanırım. Bana mutluluğumun sebebini soranlara ‘’yazıyorum’’ derim. Şaşırırlar, sadece yazmak mı seni bu kadar mutlu eden diye. Yazmak ve yazarak sahip olduğum her şey derim. Çünkü yazmak sadece kalemle bir şeyler karalamak değildir. Yazmak kendini daha iyi tanımaktır. Dünyaya yeni bir pencereden bakmayı öğrenmektir. Yazmak emektir, hiç yaşamadığın duyguları yaşamaktır. Yazmak, kalemle ettiğiniz sohbeti kimsenin duymamasıdır.
İnsan ne olursa olsun yazmalı. Ben yazamam diyerek çekmemeli kalemden elini. Yazdıkça hissedeceği eşsiz duygudan habersizdir muhtemelen. Kaleminin gittiği yere giderken ellerini semaya açıp, yazma yeteneğini veren Rabbine edeceği şükürden de…..