Sergi Yağmuru...
Dağların üzerinde nazikçe yükselir bulutlar,
Gelinlik giymiş gibidir, sanki evliliği kutlar.
Yağmurun yağması için canlanır umutlar.
Gözlerim yağmurlu günleri bir bir hatırlar.
Gökyüzü aniden kapanır,bazen de açılır.
Yağmur yağsa da şemsiye olmadan kaçılır.
Güneşin ışığı farklı çevrelere doğru saçılır.
Terlediğin günler yavaş yavaş geride kalır...
Sonbahar girerken şimşek çakar, gök gürler.
Yapraklar uçuşur,savrulmaya başlar güller.
Çevrede bir hüzün, ayrılık… Nerede ölüler.
Sonbaharın gelişi ile canlanır gökler, yerler.
.....................................................................
Sonbaharın serin havası var gökyüzünde.
Ayrılık,üzüntü,sararma… olmasın yüzünde.
Mevsimlerin döngüsü olur doğanın özünde.
Korkmaya gerek yok her mevsim sözünde…
...
Gözlerim kaç gündür dağların arkasından çıkacak bulutlarda kulağım ise haberleri sunan spikerde.Bugün yağacak yarın yağacak ha diye diye sonbaharın ilk ayı olan Eylül ayını da yağmursuz bitirdik.Gözlerimiz yağmurun yağmasını ararken toprak da hasret kaldı bir tutam yağmura...Bizim bölgede bölgenin bu yöresinde Eylül ayında düşen; düşecek olan yağmura sergi yağmuru derler.
Peki sergi yağmuru ne demektir? Yaşadığımız bölge olan Akdeniz bölgesinin Hatay- Hassa ilçesi ve çevre köylerinde Eylül ayında damlara,yerlere kışlık yiyecekler (incir,üzüm,tarhana,salça,biber...) kuruması için serilir,sergi yapılır. Damlarda,yerlerde bir yaz boyu esen rüzgarın getirdiği toz bulunduğundan bu tozu da düşen yağmur temizlediğinden Eylül ayında düşen yağmura sergi yağmuru denilmiştir.
...
Hatta büyüklerimizin ağzından inşallah bugün ya da yarın sergi yağmuru yağar sözünü çok duyar olduk.Sergi yağmuru ne zaman yağacak diye de birbirlerine sorar; hava durumunda,dağların arkasından çıkacak bulutlarda yağmuru arayıp Yüce yaratana rahmet damlaları için dua ederler...
Bu yıl yörenin insanları rahmet damlalarını dört gözle beklerken Eylül ayının çıkacağı günün gecesinde insanlar yatağında derin uyku çekerken sessizce geldi sergi yağmuru...Toprağı ıslatmayacak şekilde yağıp sessizce geri gitti.Geçen yılki gibi toprağı doyurmadı ağaçların,yolların, damların... tozunu bile almadan buraları terk edip gitti. Hassa ilçemize güney kuzey yönlü uzanıp batısında bulunan Torosların bir uzantısı olan Amanos sıradağlarına doğru çekildi.
...
Günün ilk ışığına pencereden yayılan yağmurun az da olsa ıslattığı toprak kokusu ile uyandık.Bizler kaç aydır kaç gündür hasret kalmıştık toprak kokusuna.Sonbahar mevsimi girdiğinde Eylül ayında mutlaka sergi yağmuru yağar damların,yolların,ağaçların... tozunu siler, tertemiz yapar, derdik.
Yağmurun ıslattığı toprak kokusunu en son Mayıs ayında iyice doya doya almış bir daha ne zaman görecek ve yaşayacağız diye dört gözle beklemiştik.Üç ay olan yaz mevsimini bir damla bile görmeden sıcak olarak atlatıp, tenimizi serinliği ile okşayan Sonbahar mevsimine Eylül ayına yağmur; sergi yağmuru ümidi ile girmiştik.Ama bugün Eylül ayının son günü ilçemizin ağaçları,yolları,damları...yağmuru görmedi.Geçen günlerde ve daha dün sadece itfaiyenin suladığı yolların toprak kokusunu hissettik.
...
Doğal olanın yerini yapay olan tutar mı? Gece düşen yağmur ile bir nebze yine umutlandık ama sabah baktığımızda ağaçların,damların,yolların üzeri yine toz, ıslanmaya ve iyice yıkanmaya muhtaç...Rabbim önümüzdeki günlerde inşallah rahmetinden bol bol indirir yağmur diye avucunu açmış tüm canlıları, kurumaya yüz tutmuş ağaçları, suya hasret kalmış toprakları yine sevindirir.
Çünkü su olmadan yaşam;yağmur olmadan da su olmaz...Yağmurlu, bereketli günlerde buluşmak dileğiyle...
30.09.2017
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar