- 1067 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
HİÇ ENDİŞE ETMEYİN BU KİTAP İYİDİR
Siz hayatınızda hiç tavşan falı baktırdınız mı?’’ Diye bir soru sorsam özellikle benim gibi yaşı altmışın üzerinde olanlar, hatta kırklı yaşlarda olanlar bile mutlaka ’’ evet’’ Diyeceklerdir. Dahası tavşan falcılığı her ne kadar günümüzde o kadar yaygın olmasa da halen var olan ve hayvanseverlerin hışmından korkulmasa daha da yaygın olabilecek bir meslektir.
Efendim, tavşan falı ya da tavşan falcılığını hiç duymamış, görmemiş olanlar yukarıdaki resme bakabilirler. Aç bırakılmış bir tavşanın önünde bir kutu vardır, kutunun içinde de çeşitli fallar yazan bir sürü kağıt... Falcıya belirli bir ücret ödersiniz ( Bizim çocukluğumuzda 25 kuruş ) falcı kutuyu tavşanın önüne sürer; tavşan o dürülü kağıtlardan birini dişlerinin arasına alır; tavşanın seçtiği kağıt sizin falınızdır. Genelde de bu fallarda güzel şeyler yazar. Mesela:
“Karlı dağdan aşan var,
Seller gibi coşan var,
Müjdeler olsun sana:
Çok yakında nişan var…”
Gibi...
Bu işi daha sonra dişimize de falımıza da bakan bir sakız firmasının üstlendiğini de sanırım pek çok kişi bilir. O sakız sanırım halen piyadadır meşhur fallarıyla.
Peki tavşan falı veya fal sakızlarının bu yazının başlığı ile ilgisi ne?
Aslında çok ilgili. Çünkü Türklere ait olan ve tarihi taaa 17 Mart 930 a uzanan, yani 1087 sene önceye ait bir kitabın hemen girişinde yazılmaktadır o ifade ’’ HİÇ ENDİŞE ETMEYİN BU KİTAP İYİDİR’’
Hiç endişe etmememiz gereken bu iyi kitap neyle ilgilidir peki? Evet, anladınız sanırım. Bu kitap bir fal kitabıdır. Adı da IRK BİTİG dir.
Irk Bitig’i kim yazmıştır peki?
Bu sorunun cevabı kitabın ketebe kaydında şöyle geçiyor : ’’Bars yıl ekinti ay biş yigirmike taygüntan manıstandakı kiçig dı[n]tar burua guruşd içimiz isig sañun itaçuk üçün bitidim ’’
Yani: ’’“Kaplan yılının ikinci ayının on beşinde, Taygüntan manastırından (ben) hakir dindar Murwa Hurşid (bunu) ağabeylerim Đsig Sañun (ve) İt Açuk için yazdım.”
Göktürk Devleti çoktan tarih sahnesine karışmış olmakla birlikte kitap Göktürkçedir ve runik yazı ile yazılmıştır. (Runik yazı İlk Çağ Orta Asya toplumları, Etrüskler, Macarlar ve vaktiyle Kuzey Avrupa ülkelerinde (İsveç, Norveç, Finlandiya, Almanya vs.) yaşayanlar tarafından kullanılmış bir yazı sistemidir.)
Peki nerede bu kitap?
Nerede olabilir ki? Türkiye’de olacak hali yok. Elbette British Museum’da. Bize ait pek çok şey gibi IRK BİTİG de British Museumdadır. (British Museum- doğu yazmaları
bölümü-8212 numara )
Irk Bitig metnini ihtiva eden yazma, bu yüzyılın başında Doğu Türkistan’a yaptığı araştırma gezilerinin birinde A. Stein tarafından Dun huang (Kuzeybatı Çin) yakınlarındaki Kansu bölgesinde bulunmuştu ve tabii ki kitapta ne yazdığını okuyan da maalesef bir Türk değil, bizim Orhun Yazıtlarını da okuyan V. Thomsen idi.
Hâla tavşan falı ile ilgisini tam olarak izah etmedim değil mi? Şimdi oraya geliyorum.
Bu kitap toplam 57 sayfadır. Sayfaların her iki yüzü de yazılıdır. Sayfalarının her birinde altı ile on arasında değişen satır bulunan bu kitapta toplam 65 tane faldan 4 ü çok iyidir. 35 i iyidir. 17 si kötüdür. 2 tanesi çok kötüdür. 7 durum hakkında bir yorum yoktur.
Biraz kafalar karıştı sanırım. Zira kitaptaki fallara nasıl bakıldığını anlatmadım.
Kitaptaki fallara bakmak için falına bakılacak kişi, dört yüzü olan bir nesne ( diyelim ki bir kemik parçası ya dikdörtgen prizma şeklinde bir madde) eline alıyor. Bu maddenin her yüzünde 1-2-3 veya 4 rakamı yazılı. İşte bu ( kemik diyelim) kemiği üç kez atıyor ve şansına gelen yüzdeki rakamı aklında tutuyor. Daha sonra bu rakamlarla kodlanmış olan falı kendisine okunuyor.
Ancak tabii ki 1-2-3-4 rakamlarının üçünü kullanarak oluşturulabilecek rakam sayısı 65 değil. Yani bazı rakamlar ya da kombinasyonlar atlanmış. Bu durumda ne oluyor peki? İşin doğrusu onu bilemiyoruz. Falına bakılana ya ’’senin fal yatmış hemşerim’’ deniliyordu ya da kitaptaki kombinasyonlarla uygunluk sağlanana kadar kemik attırılıyordu vatandaşa. O kısmı bilmiyoruz.
Şimdi gelelim üç kez atılan kemikten sonra gelen sayıların karşılığı olan durumlara.
Eğer 1-1-1 atmış iseniz sizin için 1 no lu fal geçerli. Ancak 1 no lu falda iyi ya da kötü diye bir yorum yok
2-2-2 Atmışsanız: 2 No lu fal okunuyor: İyi
3-3-3 Atmışsanız 3 No lu Fal okunuyor: iyi
4-4-4 Atmışsanız 4 No lu fal okunuyor: iyi
2-4-2 Atmışsanız 5 No lu fal okunuyor: Çok iyi
1-2-2 Atmışsanız 6 No lu fal okunuyor: Kötü.
2-1-2 Atmışsanız 7 No lu fal okunuyor: İyi
1-2-3 Atmışsanız 8 No lu fal okunuyor: Kötü
3-2-1 Atmışsanız 9 No lu fal okunuyor- Kötü
2-4-3 Atmışsanız 10 No lu fal okunuyor- Yorum yok.
Bu böyle devam edip gidiyor. ( Tamamını görmek isteyen şu linke bakabilir: www.cevalkaya.com/yazilar/ck_07_05.pdf
Görüldüğü gibi bir sistem yok.
65 ayrı falın her biri için hangi rakamları atmanız gerektiği biliniyor.
Şimdi de bu fallarda neler yazdığına bir bakalım.
Turna
(Kendi) yuvasına konmuş,
Fark etmemiş, akağaca dolaşmış.
Uçacak halde değil, oturur, derler.
Böylece biliniz, kötüdür bu ( 347-351. satırlar )
Kaplan av peşine düşmüş.
Yol ortasında yılanla karşılaşmış.
Alaca yılan dik bir kayaya çıkmış.
(Kaplan) ölümden kurtulmuş, kurtulduğu için
Sevinçli (ve) memnun gidiyor, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu ( 272-277. Satırlar )
Yoksul bir adamın oğlu
Para kazanmaya gitmiş.
Bu yolda başarılı olmuş.
Sevinçli ve memnun geri döner, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu ( 169-171. Satırlar )
Gri bulutlar hareket etti,
Yağmur halkın üstüne yağdı.
Siyah bulutlar geçti,
Yağmur her şeyin üstüne yağdı.
Ekinler oldu,
Yeşil otlar yetişti.
Hayvan için de, insan için de iyi oldu, derler.
Böylece biliniz, iyidir bu (294- 302. Satırlar )
Görüldüğü gibi fallar hep ’’ Böylece biliniz iyidir bu’’ veya ’’ Böylece biliniz kötüdür bu’’ Cümleleriyle biterken alışageldiğimiz o meşhur ’’ Kısmetin var, bol kazanç geliyor, Düğün görüyorum senin için, Sana bir yol görünüyor veya bir sıkıntın var ondan kurtulacaksın ’’ gibi ifadelere Irk Bitig adlı bu kitapta rastlamıyoruz. Ancak gerek Maniehizmde gerek Zerdüştlükte ve aslına bakacak olursanız tüm dinlerde var olan iyi ve kötü kavramlarının Irk Bitigde de yer aldığını görmekteyiz.
Bu gün neden bu kitabı ele aldığıma gelince:
İnsanları çıldırtan Necromicon, veya - yanlış kişiler eline geçtiğinde ve yanlış kullanıldığı takdirde insanların başlarına olmadık belalar getirebileceğine inanılan Kenz-ül Havas, yahut da Kara Büyü kitabı Grimoire yanında ’’ Hiç endişe etmeyin. Bu kitap iyidir.’’ Cümleleriyle başlayan ve gerçekten de bazı fallarının sonunda ’’ Bu kötüdür’’ dese de insanlar ve hatta hayvanlar için hiç bir kötü niyet beslemeyen, hiç bir kötü ifadesi olmayan Irk Bitig, tarih boyunca biz Türklerdeki zarafeti, nezaheti göstermesi bakımından çok değerli bir kitap değil midir sizce de?
RESİMLER:
1- Bizim falcı tavşanlarımız
2- Irk Bitig Kitabı ( Bu aslında ciltli bir kitap olmayıp sayfalar halinde yazılmış ve sayfalar yapıştırcı bir maddeeyle birbirine yapıştırılarak kitap haline getirilmiş bir eserdir. )
3- Kenz-ül Havastan bir sayfa: Şimdi bir Irk Bitigdeki zerafete bir de bu kitaptaki ürkütücülüğe bakın.
4- Bunu söylemeye gerek yok. Kara Büyü kitabı Grimoire
NOT: Çıldırtan kitap Necromicon’un orijinal nüshasının olmadığı, veya dünya kitap arşivinin bu kitaba karşı ortak bir tavır alarak onu sakladıkları söylentileri hayli yaygındır. Son söylenti ise British Museum’daki 1940 yılında kataloglardan silinip yeraltı depolarına kaldırıldığı, daha sonraları kraliyet mücevherleriyle beraber Galler’de özel bir şatoda saklandığı şeklindedir.
YORUMLAR
Fal,büyü,astroloji gibi mistik konular üzerine yazılan şeyler her zaman dikkatimi çekmiştir. Pek etkisinde kalmasam da okumaktan hoşlanırım. Bu tarzda ki filmleri de severim. Bu gruba girebilecek olan Nostradamus'un kehanetleri en çok sevdiğimdir. Bence bu konuyu da yazın hocam.
Sevgilerimle...
sami biberoğulları
Sitede bir arkadaş Nostradamus üzerine birşeyler yazmıştı. ( İsmini hatırlayamadım şimdi. ) o bakımdan benim de yazmam pek ilgi çekici olmaz kanısındayım ama itiraf edeyim ki bana da ilginç gelir bu konular.
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, fal ile şiir arasında bir ilinti/ilişki olabileceğini hissettim...
Şiir yazmaya çalışırken, fala baktırmaktan murat edilen, bilinmezlikten bilincine varabileceğimiz şeyleri dilin/kelimelerin imkanıyla somutlamaya, bir sistem halinde kotarmaya çalışmıyor muyuz zaten?...
Nitekim, fal baktırmaya hevesli olanlar, önlerindeki bilinmezliğe umutla bakmak isteyen (mesela) aşıklar değiller midir?... Şiirden de en çok hazzeden onlar değiller midir?...
Burada, bilinmezliğe hükmeden, kaderin ördüğü ağlara motif atabilen otorite falcıdır, yani şairdir...
Çingene karısı, insanın trajik var oluşundaki bu boşluğu istismar edebileceğini çakmış demek ki!...:)))
Buradaki 'şaYir'lerin motivasyonu da bu durumdan kaynaklanmıyor mu?...:)))
Ben perdeyi yıkmadan susayım bari, değerli hocam...:)))
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selem ve sevgiler.
bana ilginç gelen, fars ismine sahip bir rahip (hurşid), bir budist manastırında (taygüntan mağarası), türkçe olarak çin tarzı bir fal kitabı hazırlıyor. budist veya mani olma ihtimali yüksek olmasına rağmen türk tanrılarına atıf yapıyor. kitabı tanrısına veya tapınağına ithaf yerine komutan olan ağabeyine sunuyor. keşke daha çok bilgi sahibi olma imkanımız olsaydı. elinize sağlık hocam.
not: hocam necronomicon, lovecraft'in hayali olarak kurguladığı bir kitaptır.
Den(iz)
Sevgilerimle...
sami biberoğulları
Öte taraftan necronomicon'un, lovecraft'in kurgusu olduğu oldukça kabul görmekle birlikte Ebu Hazret'in ''El Azif '' i de tamamen bir kenara konmuyor. Söylentiler günümüze kadar gelmiş. Sanırım bu da barnabas İncili gibi varlığı, yokluğu çok tartışılan ve tartışılacak olan bir kitap.
İlgine teşekkürlerle selem ve sevgiler.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Falim sakizlari umut verir insana, tutar kaldırır seni düştüğün yerden, umutlar kaf dağının arkasında olsa da, ulaşmak için mucadele ettirir tatlı hayatla, acelesi yoktur hicbir şeyin.Falın dibindeki tarihi keşfetmek güzeldi yazinizda...
Ama büyü öyle mi ki, kestirmeden gitmek, acizlik, zayıflık ve bencillik kokar...Saygilarimla
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
Eğer dört köşeli bir üç kere atarsanız ortaya çıkacak kombinasyonların sayısı 64 tür. Ben 65. yi nasıl bulduklarını merak ettim derken referans verdiğiniz metinde durum gayet güzel açıklanıyor; geri adım atıyorum.
Fal metinlerinin belirsizliği güzeldir. Delfi'deki bilici de anlaşılması kolay olmayan sözler söylüyor, rahipler onun sözlerini Üç vakte kılıfına sokuyorlardı. Unutmadan, yazınız sayesinde zamanında tarot kartlarının bir fal/öngörü den çok birbirinin dilini bilmeyen seyyahlar ve tüccarlar arasında bir iletişim aracı olduğuna dair bir öykü yazdığımı hatırlardım.
Son olarak kitabın olumluğundan bahsediyorsunuz ama bu bir fal kitabı, büyü değil. Fal doğası gereği pasiftir, zarları size attırır, sonra başınıza geleceklerle ilgili öngörülerde bulunur. Büyü (Kara olsun olmasın) bir takım durumları değiştirmeyi, kişileri etkilemeyi hedefler. İster istemez yanlış ellere geçmemesi gerekir. Saygılarımla.
sami biberoğulları
tarot kartlarının nasıl ortaya çıktığı ile ilgili yazınızın linkini verirseniz okumayı çok isterim.
Selam ve sevgilerimle.
İlhan Kemal
http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=99011