- 1164 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beðeni
Ýçimden Bir Ses Diyor ki
"Ýçimden bir ses diyor ki"
"öylesine kendi kendime konuþuyorum"
"Þeytan diyor ki..." denir ya bazen;
Aslýnda içimizden gelen ses bir deðil en az iki sestir.
Biri Melekten, biri þeytandan kaynaklanan iki ses, iç sesim ya da kalbimin sesi dediðimiz þey.
”Ýnsanoðluna þeytanýn bir dokunmasý olduðu gibi, meleðin de dokunmasý vardýr. Þeytanýn dokunmasý þerri vaat etme ve hakký yalanlamadýr. Meleðin dokunmasý ise hayrý vaat etme ve hakký doðrulamadýr."
(Tirmizi 3172)
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Þeytan insanoðlunun kalbinin üzerinde tünemiþ vaziyette bekler. Allah’ý zikredince siner, çekilir, gaflet etse vesvese verir."
(Buhârî, Tefsir, Kul eûzu birabbi’nnâs 1.)
Bizler, gerçek halini tam olarak bilmesek de, yüzeysel söyleyip geçsek de, genellikle Þeytan ve onun verdiði vesvese üzerinde durur ve konuþuruz.
Çünkü Kuraný Kerimde ve Hadis-i Þeriflerde þeytan ve hilelerinden çokça bahsedilir ve ondan korunma yolu öðretilir. Fakat Meleklerden ve onlarýn bize verdiði Hak olan ilhamlardan o kadar çok bahsedilmez.
Kanaatimce bunun sebeplerinden biri þu olabilir.
“Bir hile ve hilekara karþý uyarýlan insanlar, dürüst olduðu, doðru olduðu düþünülen insanlardýr."
Yani Ýnsanlar Ýslam fýtratý üzere doðmuþlar. Hem Allah (c.c) Kutsal Kitaplar ve Peygamberleriyle insanlara Hak yolu göstermiþ ve Ýnsanlýðý Hak yola iletmiþ. Hak yol ise zaten Meleklerin ilhamlarýyla tasdik ettiði yoldur.”
Ýslamý kabul eden birine yapýlan uyarý, yola gelsin diye yapýlan uyarý deðil, yoldan çýkmasýn diye yapýlan uyarýdýr, onun içindir ki Kuraný Kerimde þeytandan ve hilelerinden çokça bahsedilmiþ ve onun tuzaklarýndan kurtulma çaresi olarak ilaçlar verilmiþ ve yolunu þaþýrana yine Hak yol gösterilmiþtir.
Yani; Müslümanlarýn içinde olduðu hal, Ýslamýn farzý, Ýmanýn þartý, Kuraný Kerimin bildirdiði, Peygamber Efendimizin (s.a.v) örnek hayatlarýyla gösterdiðinin, Allah Kelamýnýn tasdiki olan ilhamlar’dýr, Meleklerin Allah’ýn izni ile bizde tasdik ettiði, bilgi duygu ve ilhamlar.
Yani, içindeki þeytanýn sesini kýsmak ve içindeki Melek dokunuþunu daha çok hissetmek, içindeki Rahmani sesi daha çok duymak istiyorsa bir kul, Alllah’ý çok anmalý, Allah’ýn emrettiði þekilde yaþamalý, günahlarýna sýkça ve çokça tövbe etmeli, dua etmeli, Farzlara sarýlmalý, Kuran Kerimi ve mealini okumalý ve düþünmeli, Peygamber Efendimizin (s.a.v) hayatýna ve tavsiyelerine uymaya gayret etmeli. Mümin olmalý..
Ýçimden bir ses diyor ki:Lâ Ýlâhe Ýllallah Muhammedun Resulullah.
Rabbimiz cümlemizi razý olacaðý Mümin kullarýndan eylesin. Amin.
Hz. Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri þöyle ferman buyurdu:
"..Kulumu bana yaklaþtýran þeyler arasýnda en çok hoþuma gideni, ona farz kýldýðým (aynî veya kifaye) þeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaþmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artýk ben onun iþittiði kulaðý, gördüðü gözü, tuttuðu eli, yürüdüðü ayaðý (aklettiði kalbi, konuþtuðu dili) olurum. Benden bir þey isteyince onu veririm, benden sýðýnma talep etti mi onu himayeme alýr, korurum. Ben yapacaðým bir þeyde, mü’min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düþmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediði þeyi sevmem." (Buhârî, Rikak 38.)