- 604 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Öfke Nedir? Paradoks mu? Yaraya Dost mu?
Öfkelenmek sevmemek mi, değişmeyeni değiştirememek mi? Gülmeyeni güldürmemek mi? Hoşa gitmeyince kırıp dökmek mi? Yoksa ah ulan, ben bu yanlışlığı düzeltmek için neden olayın içine dâhil edilmedim, diyerek kızmak mı? Haydi, buyurun buradan yakın! Hangisini seçelim de bir cevap verelim?
Bazen hayatta, böylesine duble çift duble sorular çıkıyor karşımıza! Kaçsan da kaçamıyorsun devamlı peşine geziyor, kovalasan da gitmiyor! Özünü mü alsak sözünü mü alsak, gözüne mi baksak gönlüne mi yoksa sıfatına mı belli olmuyor, seçilemiyor! Değişime ayak uydurmayanı uydurmaya çalışırken uymayınca, sinirlenmek kaçmak mı?
Düş ile gerçek aynı olunca, hayal mi ayrı oluyor? Seçemedim ki cevabı hala arıyorum! Bence öfkelenmek, değiştirme yanlış deme gücünü kendinde bulmaktır, değiştirmek için yola çıkmaktır. Yoksa insan neden öfkelensin? Yoksa volkan gibi neden öfke kabarsın, darmadağın etsin aklı zihni? Makul bir düzelteme değiştirme eksenine götürmüyorsa, neden var? Boşuna mı bedenin içine yerleştirilmiş? Kırmak dökmek yıkmak için mi, kontrol edememek için mi? Sanmam. İç sesin gönlün yanlış olanı göstermesi, git düzelt doğruyu göster demesidir. Öfkelenmek sorgulamaya varmaya kapıdır ve bu olmalıdır. Ateş yakarak düzeltmez sadece yakar su ateşi harareti söndürür.
Oysa biz tam tersi yıkmak kırmak, benim dediğim olmak derken, doğruyu bulmanın söylemenin kapısını yolunu ateşle yakıyoruz, bizde yanıyoruz. Tutsak edene tutsak olmak insana yakışmaz, öfkeyi kontrol eden mekanizme doğruyu söylemek ya da değiştirmek için çabalamaktır. Karakteri yok eden bir yıkım merkezi değildir öfke, yapım merkezidir, görme görmeyene gösterme merkezidir öfke. Vesselam.
Öfke ile çıktım yola
Bir baktık sağa sola
Birde taktık kolları kola
Haydi, işimiz rast gele
Karşıda gördük bir ağlayan
Kimse yok galiba halini soran
İç sesim yani gönlüm dedi
Ne kazık gibi dikildin ey sen duran
Varsana ol halini soran
Öfkem kabarmadan haydi dedi
Soralım bakalım nedir derdi
Çözelim kalmasın artık derdi
Kabarmak yakışmaz bize dedi
Yaklaştık delikanlının yanına
Derdin nedir söyle dedik yana yakına
Terk edildim sevdim ben dedi
Dinlemedi sözüm kırdım döktüm dedi
Benim sevmediğim yerden gezer
Fikrini değiştirmez beni deli eder
Öfke dedi sana kim dedi böyle yap
Önce sen dedi fikrini değiş güzeli kap
Yanlış yapmışsın ben değilim öyle öfke
Yıkılır mı gönül böyle vura döke
Var yanına özür dile al fezleke
Ben değilim yakan yıkan öfke
Şaşırdı delikanlı öfkenin sözüne
Baktı şöyle bir sağına soluna fikrine
Hakikaten doğru dedi düşününce
Anladım öfkeye takılmazmış maske
Varayım gönlünü alayım ey öfke
Ne güzel şeymiş bu akıl denilen meleke
Âşık Gülveren
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.