gizil bir dünya;
Gizil bir dünya;
Adını koyamadığım,belki de içimden gizlice andığım uzak bir dünyadan sesleniyorum.Sizlerin adlandırmasını istediğim, benim bilip de söyleyemediğim gizil bir dünyadan düşler ülkesinden yazıyorum.
Bir el olup gelmeni isterdim.Karanlık düşlerimin içinden çekip çıkaran,bir umut ışığı olarak parlayan,yeni bir hayatın içine çeken, kucaklayan, sarılan samimi bir dost.
Kalbimin en güzel yerinden yüreğimin en derininden sevgiyle sesleniyorum.Kırık hayallerimin mavili dünyasından, en duygulu sesimle, ruhumda can bulan, bahar kokulu sevgimle geliyorum.Bu gece yazmak istiyorum.İçimden gelen tüm kelimeleri,cümleleri,bence güzel olan belki sizce güzel olmayan duygu dolu bir seslenişle.
Bir el, ah! be dünya, hayal ettiğim gibi anne eli olabilsen, dokunan şefkatle özleyen bir el.Düş bile olsan, hayal gibi gözlerimin önünden geçip gitsen de, yine de dokunsan, ya da ben öyle olduğunu düşlesem.Ne hoş olurdu.Tıpkı içimden geçen gerçek gibi.Nasıl da sevinirdi yüreğim.Ne çok istiyorum bir bilseniz.Öyle bir hasret ki; ne anlatılır, ne de yazılabilir.Bir bakabilseniz bana belki de gözlerimde okursunuz hüzünlü bir yüreğin gizil dünyasını.
Derin derin düşünüyorum.Çabuk çabuk yazmak istiyorum.Ellerim titriyor kalemi tutarken aklımdakiler gidecek diye korkuyorum.
Olmayan bir sevgiye,içimde var olan,bir türlü açığa çıkmasına izin olmayan bir hayat.Gündüzüm de, gecesinde yüreğimde yaşayan, benimle ağlayan,her dökülen damlada belki bir umut, belki parçalanan sevginin bir daha dönmeyecek olması.Nedir bu yaşam? Ben soruyorum, ben yaşıyorum, yine de ben cevap yazıyorum.Kendi kendime çözüme kavuşmayan gizil bir dünya.
Bir müziğin ezgin notaları gibi içimi paramparça eden ürperen yüreğim.Uzaklara takılan gözlerim,gelecekmiş gibi bir ümitle beklediğim,benim hayal dünyamın gizil sevgisi.Adını koyamadığım beklenen bir sevgi. Çok uzaklarda kavuşması olmayan sadece hayallere gelen güzellik.
Şimdi sonbahar,baharın bir başka adı,bir başka tadı.Biraz hüzün, sararan solan dökülen yapraklar.Özlemle hasret dolu bir bekleyiş. Gözlerde damla damla akan duygu yüklü inciler.İnce bir duman olup bulutlara yükselen, sabahın soğuk ayazında sislere karışan sevgi.
Ben bir sevgi istasyonundayım.Treni bekliyorum. Çok uzun bir yol.Bir türlü bitmeyen,yada gelemeyen yolcu,sevgi.Kara bir tren. Bazen ağlayan gözler,el sallayan sevgi dolu parmaklar.
Hep hayallerde.Ağlayan da ben değilim, bekleyen de ben değilim.Dedim ya sevgi istasyonu,her şeyi yapan o.
Gizli dünyanın sevgisi.Hayallerimden gidemeyen, yaprak yaprak düşen sevgim.Yüreğimi paralayan, git, bırak beni diyemediğim sessiz çığlıklarım.Hep içimden konuştuğum, suları çekilen canıma, eziyet eden her gece beklediğim ay ışığı.
Yanık bir yürek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.