0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
670
Okunma
✓ GÖKYÜZÜNDE BİN MELEK EŞLİK EDER BU GÖZYAŞINA ✓
Dillerinin ucuyla verdikleri taziyelerle, okşadıklarını sandılar Şaziye’nin yüreğini..
Oysa;
yıllardır yüreğine bir yumru olup oturmuş evlat hasretini,
türküler yakarak öteliyordu gündüzlere her gece...
Vuslata gün sayarken kokladığı yavrusunun resmi; tir tir titreyen avuçlarında kor oldu alev alev.!
Dilini bilmediği kadar yabancı,
Ve taşınması imkânsız ağır bir ağıt düştü diline..
Yüreği evlat hasretiyle yanan Şaziye’nin, özlem yüklü türküleri sustu..
Göğsüne düştü mağrur başı.
Kirpikleri sırılsıklam kurudu Şaziye’nin..
Dillerinin ucuyla verdikleri taziyelerle, okşadıklarını sandılar Şaziye’nin yüreğini..
Oysa;
daha dün gibiydi rengârenk patiklerini sabaha kadar örme telâşı..
Ve bütün renklerin üzerini,
kar beyaz bir gelinlik sardı.!
Vuslata ermeden eridi damla damla Şaziye’nin dağ gibi yüreği..
Diz çöktü,
El açtı,
Ve dualarla ağladı soluna düşen o dayanılmaz ateşle birlikte...
Her amin dediğinde,
Yavrusu koktu avuç içleri..
Alev alev yandı sol yanı,
Ve damla damla eridi dağ gibi ana yüreği Şaziye’nin...
Ve bütün renklerin üzerini,
Kar beyaz bir gelinlik sardı.!
Ramak Kaldı / (Samim İĞDE)