Sabrı olmayanlar ne kadar fakirdirler.-- shakespeare
Zeynep Zuhal Kılınç
Zeynep Zuhal Kılınç

Dostum

Yorum

Dostum

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

833

Okunma

Dostum

Dostum

Fatma: "Anlamıyorsun" dedi sessizce. "Belki bir geçmişin özlemidir bu içimdeki fırtınalar."
-"Galiba haklısın." diye girdi Meryem söze. "Muhabbet güneşinin içimizi ısıttığı o dönemlerde bir dost var mı beni dinleyecek ve anlayacak diye dert etmezdik hiç."
Fatma hayıflanarak; "Bizi biz yalnız bıraktık galiba, gurbete kendi ellerimizle gönderdik birbirimizi. Ama yinede özlemeyi seviyorum. Geçmişi elde tutmak elbette bizim kârımız değil, belki hatıralarla dolu bir kutu yapmalıydık. İçine birbirimize gönderdiğimiz güzel tebessümlerle süslü fotoğraflarımızı koymalıydık. İşte kimimiz yaptı bunu, kimimiz sadece anımsamakla yetindi. Bu kötü değil elbette, elinde hiçbir şey yokken anımsayabilmek büyük bir marifet. Ben sadece elimde tutamadığım o günleri ebediyete taşımayı isterdim. Sonsuzluk aleminde de görüşebilmeyi isterdim seninle. Ve tüm sevdiklerimle."
-"Kim istemez ki?" diye cevap verdi Meryem.

Meryem o sırada masada duran bir kitabı eline aldı ve uzun uzun kapağını inceledi. Genellikle bir kitabın kapağı tarafından o kitabı okumak için ikna ışıkları almaya çalışanların aksine, Meryem yazarına ve kitabın ismine bakardı. "Bir önyargı oluşturmamalı kapaklar zihnimizde" dedi. Ancak, yinede insan renkli ve süslü şeylerden etkileniyordu. Tuhaf bu ya, dünya işte böyle bir renk cümbüşüyle kandırıyordu bizi. "Biz" dedi, "Bir şeye objektif bir değer biçmeden önce ona bir fiyat biçeriz. Bir fiyat biçmek, yani her şeye satın alınabilir bir gözle bakarız. ’Bu beni nereye yükseltir, bana ne gibi bir menfaat sağlar, çıkarım nedir..?’ gözüyle bakınca da değerleri alt üst ederiz."
*

Dışarıdan rüzgarın sesi geliyordu, bir uğultu ile birlikte yağmur da başlamıştı.
-"Fatma, eski zamanı hatırlamak bu zamana bir şey katıyor mu diye soruyorum kendime."
"Galiba insan biraz da hatıralarla yaşıyor Meryem. Ne dersin? Biz, geçmişi güzel yaşayıp yaşamadığımızı sormaz mıyız kendimize? Ancak ihtiyarlığın gölgesi gençliğimizin güneşini kapatmadıkça geçmişize dönük gerçek bir muhasebe yapmak zor olabilir. Hani diyordu ya Efendimiz (sas), "Ölmeden önce ölün" diye. İşte, bu muhasebe vaktini biraz olsun öne almak gerekiyor galiba."

İki arkadaş, muhabbetlerini derinleştirirken çaylarını da yudumluyorlardı. Bir Eylül akşamında, serin ama soğuk olmayan bir havada, geçmişin sıcak hatırlarını anımsayıp kâh gülüyor kâh hüzünleniyorlardı.

... Devamı gelsin mi?...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dostum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dostum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dostum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.