10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
837
Okunma
Ülkemize hizmet etmiş en değerli insanların başında Atatürk gelir. Ve bu yazımızı anlamamız gereken Atatürk e ayırdık. Bazılarının beyninde yarattığı Atatürk e değil.
Öncelikle ben Atatürk ün padişahlığa ve hilafete karşı olduğuna hiç inanmadım. Bilakis o günkü şartlar içinde Gazi nin öyle davrandığını düşündüm. İşin açıkçası Atatürk ün Osmanlı gizli istihbaratı tarafından görevlendirildiğine ve bu misyonu çok güzel yerine getirdiğine inandım hep. Hatta bir gün hilafeti ilan etmemiz gerektiğini söylediğine de inandım. Bazıları komplo teorisi deyip geçebilir. Evet teori ya da değil. Sonuçta bir fikir ve itirazı olan itiraz edebilir ve isteyen katılmayabilir.
Günümüz Türkiye sinde Atatürk ü hep belli başlı kişilerin tekellerine alma ve onu sevme güdüsünü kimseyle paylaşamama gibi anlamsız ve art niyetli bir tavırları var. Sanki o bu ülkeyi sadece onlar için kurtardı ve sanki millete onlar gibi tepeden baktı. Oysa bu gerçek değil.
Gerçek te Gazi savaş meydanında kar altında yatacak kadar askerini, kuran la meclisi açacak kadar dinini, sahtekar dindarlara acımayacak kadar da cumhuriyeti seven biridir. Tüm uygulamalarını tasvip edemeyiz belki. Ve uygulama safhasında masum insanlar da incinmiştir ve bu doğaldır. Ama gerçek şudur ki ; Gazi bir halk adamıdır ve statükocu olmamıştır hiçbir zaman. Asker dir evet ama demokrasiye saygılı olan bir askerdir. Halkın liderini kendisinin seçmesi gerektiğini söyleyen ve bu sistemi oturtan kişidir Atatürk.
Ateist değildir. Başka bir dine mensupta değildir. Müslümandır. Annesi ve eşi baş örtülü bir müslümandır. Başı açıkta olabilirdi bu mesele değil. Mesele siyasi simge diye anılan baş örtüsünün Gazi nin hayatında da olmasıdır. Ve onun samimi inananlara hep saygılı olduğu bir gerçektir. Bu açıdan değerlendirilince laik geçinen bir çok kişinin iyi niyetinden şüphe ediyor insan.
Şimdi bakınca manzaraya, sanki Gazi yi seven bir insan dindar olamayacakmış gibi bir tablo çiziliyor. Ya da en acısı Gazi yi sevdiklerini iddia eden insanlar halkın değerlerine tepeden bakıyor gibi algılanıyor. Vesselam dindarlarımız Gazi yi, laiklerimiz dindarları kucaklayamıyor.
Bir de dinsizliklerine Gazi yi maske edinen güruh var ki anlatması bin keder bunları. Her türlü haltı karıştırıp milleti sömürüp Atatürkçü geçinir bu zevatlar. Başları sıkışıp da pislikleri ortaya çıkınca hemen laikliği siper edinirler. Oysa Atatürk ü anlamanın yanından bile geçmezler. Tıpkı dindar geçinip halkı kandıran sahtekarların İslam ın yanından bile geçmedikleri gibi. Bu insanlara maalesef bazı kurumlar belki bilerek belki bilmeyerek prim verirler çoğu kez. Ve sürüp gider bu yaman çelişki.
Atatürk dünya siyasi ve askeri tarihinde eşine az rastlanan bir dehadır. Taktik ve strateji açısından ise takdire şayan bir zekadır. Onun anlattıklarını , yaşadıklarını ve geleceğe dair öngördüklerini basmakalıp algılayıp, olayı sadece laikliğe indirgemek o büyük insana en büyük haksızlıktır. Çünkü o temkinli , sabırlı ve dirayetli bir lider olarak çok yönlü değerlendirilmesi gereken yitik bir hazinemizdir. Bizler onu iyi okumalı , iyi anlamalı ve tarafsızca, ideolojik sarmallardan sıyrılarak kucaklamalıyız.
Bu bağlamda şunu belirmekte yarar var; bu ülkede dinin temsilcisinin AKP olamayacağı gibi, Atatürkçülüğün ve cumhuriyetçiliğin temsil makamı da CHP olamaz. Ne din AKP nin tekelindedir, ne de Atatürkçülük CHP nin. Kimse kendini insanların fikir dünyasının üstünde görmemelidir. Doğru kim tarafından yapılırsa yapılsın doğrudur. Ve yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır. İster TSK , ister AKP ve isterse CHP olsun. Yanlış yanlıştır. Bu ülkenin kaybedecek zamanı artık olmamalıdır. Ve artık anlamsız ama dış destekli iç çekişmelerden uzaklaşmalı ve olgularımızı biz olarak yaşamalıyız. Ne İslam için İran örnek olmalı ,Ne de laiklik için Fransa örnek olmalıdır. Her işin aslı ne ise öyle yaşanmalı ve kimse kavramları kendi şahsi menfaatleri için esnetmemelidir. Esnetenlere ise cevabı millet vermelidir. Vermez ise bu dünyada istikrarsızlık olarak çekeriz cezasını millet olarak. Öbür dünyada ne olur cezamız Allah bilir. Yani kavramlarımızı nasıl yaşayacağımızı birileri öğretmesin bize artık. Biz de buna fırsat vermeyelim. Birileri bizim akıl hocamı olmasın. Kim demeyin. Art niyetli herkese lafımız.
Tunar ÇALIŞKAN