- 930 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
sıcak bir eylül günü
Sıcak Bir Eylül Günü
Nurşen KAYGISIZ
Tayyare Parkının karşısındaki sokakta ilerliyorum. Etrafta üç beş esnaf atmışlar sandalyelerini dükkânlarının önüne karşıdan karşıya laflıyorlar.
Sokağın başından bir kadın geliyor. Genç bir kadın. Yanındaki üç dört yaşlarındaki sevimli kızın elinden tutmuş. İlerliyorlar. Minik kız meraklı gözlerle dükkânların vitrinlerine bakıyor. Çocukluk çokça merak çokça soru çokça hayal demek…
Aramızda üç beş metre mesafe kala kız çocuğu ayağı takılıp yere düşüyor. Sol dizi fena halde yere sürtüyor. Çocuk tam acıyla çığlık atacağı sırada anne sert bir tavırla:
-Ben sana etrafa bakma demedim mi?
Deyip çocuğun yüzüne okkalı bir şamar indiriyor.
Bir tarafta sızlayan dizin acısı bir tarafta suratında kıvılcımlar oluşturan tokat. Hem çocuğu hem beni hem de etraftaki esnafı şaşkına çeviriyor. Çocuk sus pus. Bir eli hala annesinin elinde ilerliyorlar. Dönüp artlarından bakıyorum. Şaşkınlığım hala geçmiş değil. Yoluma devam ediyorum.
*
Bir kâğıt kalem verin ellerine, dünyanın en güzel resmini yapar çocuklar.
Bir masal anlat deyin, en güzelini kurgularlar.
Dostlukların, arkadaşlıkların, sohbetlerin en içteni onlardadır.
Bir şarkı isteyin, beste de güfte de hazırdır.
Ve oyunların en güzeli de onlarda. Art niyetsiz, hilesiz ve doğallar.
Kin nedir, bilmiyorlar. Nefret nedir, bilmiyorlar.
Kolay seviyorlar her şeyi. Çiçekleri, böcekleri, her insanı.
*
Zamanla öğreniyorlar büyüklerinden. Küçüksen ezilirsin.
Zamanla öğreniyorlar. Zayıfsan haksızsın.
Zamanla öğreniyorlar büyükler haklıdır.
Büyükler doğru,
Büyüklerin yoludur yol.
Ve büyüyorlar.
*
Ve büyüyorlar.
Anne oluyorlar.
Baba oluyorlar.
Dede nine oluyorlar.
Kardeş oluyorlar.
Esnaf iş adamı oluyorlar.
İşçi memur oluyorlar.
Hekim hemşire oluyorlar.
Kırk kulplu kazanın bir kulpundan tutuyor her biri. Kazan kaynadıkça onlar da kazanıyor.
*
Ve bir gün.
Sıcak bir eylül günü.
Bir küçük kız çocuğu düşünce öğreniyor. Düşmek kabahattir. Söz dinlememek kabahat. Etrafa bakmak kabahat.
Önce annesinden öğreniyor nedir kabahat. Sonra arkadaşlarından eşinden dostundan komşusundan. .
Güzellikleri saklıyoruz kabahatleri öne çıkarırken. Yok ediyoruz. Tüketiyoruz. Güzel olan şeylere bunca ihtiyacımız varken…
Sevgi dostluk ve umutla…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.