KADİR GECESİ
Kadir gecesi.Nurlu bir gece.Bin aydan hayırlı bir gece.
Ne zaman Kadir Gecesi lafını duysam yıllar öncesine yolculuk yapar iki nuru birden hatırlarım.
Yirmibeş yıl öncesi.1982 veye 1983 yılları.Yine böyle bir Ramazan ayı ve akşamında Kadir Gecesi olan bir gün.
Kars-Susuz Erdağı köyündeyiz. Köyümüz yüz hanenin üzerinde. Adı üzerinde yüksek rakımlı bir dağ köyümüz.Geniş mer’aları ve otlakları var.Tek geçim kaynağı hayvancılık. Hayvancılığı da hakkıyla yapıyorlardı.
Köye ilk defa elektrik hattı çekilmiş.Açılış töreni yapılacak.
Daha 1-2 yıllık çiçeği burnunda Teknisyen olmama rağmen İlçe Tarım Müdürlüğünü vekaleten bende protokoldeyim.
Saatler iftara yakın bir zamanı işaret ediyor. Köy halkı meydanda toplanmış,bir o kadar da çevre köylerden ve dışarıdan gelen misafirler var.
Tören başladı.O zaman ki Kars Valisi Sn. Muhittin Keskin Bey kürsüye çıktı ve hitabına başladı.
‘’ Sevgili vatandaşlarım’’
Köyünüze gelen elektriğinizi açmak için burada toplanmış bulunmaktayız.
Hepimize hayırlı olsun.
Bugün sizlerle birlikte bizler de iki nura birlikte kavuşacağız.
Birincisi bu gün Kadir gecesi.Nurlu bir gece.Bin aydan hayırlı bir gece.
İkincisi ışığa kavuşuyorsunuz.Oda ayrı bir nur.Ve bundan sonra iki nuru birlikte yaşayacaksınız.Bu nurun nimetlerinden yararlanacaksınız.
Radyolarınızı artık pil takmadan dinleyecek,televizyon ve buz dolaplarınız olacak.Rahat bir hayat yaşayacaksınız diye başlayan etkili bir konuşma yapıyor.Herkes gibi ben de mest oluyorum.
Konuşmadan sonra kurdela kesiliyor.Şalter indiriliyor.Lambalar yanıyor.Alkışlar arasında gaz lambalarını teker teker yere atıp kırıyorlar köylülerimiz.
Vali Bey ikaz ediyor.Lambaları kırmayın bu günün sevinci için bir iki lamba yeter. Saklayın. Elektrikler zaman zaman kesilince kullanırsınız.
Misafirperver Anadolu insanı misafirlerine yemek vermeden gönderir mi?.Hele böyle çok misafirin olduğu bir zaman asla.
Kocaman bir tosun kesilmiş sabahtan.Onun etiyle iftar yemeği hazırlanmış.İftar zamanı muhtarın evinde bitişik masalarla kurulan uzun bir yemek masasının etrafında iftarımızı açıyoruz.
Vali Bey’le aynı masada oturmanın ve birlikte yemek yemenin heyacanı üstümde.
Yemekten sonra yine topluca köy camisinde teravih namazımızı kılıyor, Kadir Gecesi’nin nurundan nurlanıyoruz. Köy imamı da hayatında ilk defa valiyi arkasına alıp namaz kıldırdığından heyacanı okuduğu dualarda ki ses tonundan anlaşılıyor.
Namazdan sonra köylülerle vedalaşıp ayrılıyoruz.Aradaki resmiyet kalkıyor,vali beye ve bizlere kırk yıllık dostları gibi sarılıyor teşekkür ediyorlar.
Herkes mutlu.
Bizler dağ başındaki köylülerimizi vali beyin dediği gibi nura kavuşturduğumuz için mutlu ayrılıyoruz.Köylülerimiz nura kavuştukları için mutlular.Hem de şanslılar.İki nura birden kavuştular.
Güne damgasını vuran olay Vali Bey’in yaptığı o etkileyici konuşmaydı. Öyle etkileyici bir konuşmaydı ki yirmibeş yıl geçmesine rağmen hala etkisi altındayım.
Artık elektriği olmayan köyümüz kalmadı sanırım ülkemizde.Gaz lambası altında ders çalışmanın zorluğunu bende yaşadım çocukluğumda.Benim çocuklarım bugün benden uzakta benim bu yazılarımı internet üzerinden anında okuyabiliyorlarsa,demek ki çok yol almışız ülke olarak. Teknoloji hızla yayıldı. Belkide adı geçen Erdağı Köyü’müz de benim bu yazımı internetten okuyup o anı hatırlayacaklar ve köylerinin adı güzel bir olayla anıldığı için mutlu olacaklar.
Yeterlimi ?.Değil tabii ki..Atamızın hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmamız hiç de uzak değil.
Yeter ki el ele gönül gönüle olalım.
Kadir gecenizi kutluyorum.Kadir gecesinin nuruyla birlikte nice nurlara kavuşmak dileğiyle hoşça kalın.
SAYGILARIMLA.