EY LAYIK OLMADIKLARI BİR SEVGİYLE SEVDİKLERİMİZ

• 9 Eylül 2017 Cumartesi 21:37:20

Sevgili dostlar ;
Edebi bir değeri olmadığı için çok uzun zamandır yazdıklarımı yayımlamasam da ara ara yada bir olay karşısında etkilenerek, bazen de yaşanmışlıklardan yola çıkarak ve şiir çalışmalarımdan da arta kalan zaman diliminde hatırat şeklinde yazmalarıma hep devam ettim.. bundan sonra da edeceğim tabi..geçenlerde bir göz attım iyiden iyiye birikmiş..bundan sonra zaman zaman bunlar içinden güncelliğini hiç yitirmeyecek ,herkesin kendinden bir şeyler bulacağına inandığım bir konuyu sizlerle paylaşacağım zamanı geldikçe..ama ben şu son yaşanmışlıklardan vede artık yaş kemale erdiği içinmidir neden bilmem duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim..belkide böylece EGO mu tatmin ve doyurmak teselli bulmak bahanesine sığındım

Her neyse diyorum ki; belli bir yaş ve yaşanmışlıktan sonra .hayatımızın bazı anları hatta belki de tamamı ; katılır yada katılmazsınız bilmiyorum ama bir bilinmezlik senaryosunda üç aşağı beş yukarı tüm insanların aynı umut ve kaprisleri, hatta acı ve sevinçleri adına hayat denen sahnede mutluluk oyunun verilmiş rolünü oynamakla geçmiyor mu.? ve biz buna her canlıya tanınan bir solukluk vade ve zaman içinde hayat yada ömür demiyor muyuz?

Hani bazen insanı umutsuz bir yalnızlık hissi sarar,kuşatır da, içten bir kahkahanın tam ortasında aklınıza hiç haz etmeyeceğiniz hatta güncel bile olmayan bir olay, içinize de buna bağlı inceden inceye bir sızı düşer ya , yada sizin için önemli bir olayı anlatırken dinlemeyen ve bomboş bakışlarla dinliyormuş gibi görünen can yada canan bildiklerinizin hal ve ahvali sizi kimin neyi ne kadar sevip sevmediğini sorgulamaya sevk eder de, bütün benliğinizle kurmaca bir dünyada yaşadığınızı duyumsarsınız ya..ve hatta bazen pişman bile olduğunuz olmaz mı onu layık olmadığı bir sevgiyle sevdiğinize..

İşte bunun için diyorum ki; bir zamanlar uğruna ölümü bile göze aldıklarımız bir bir eksilir..azalır..ve yirmi yuvarlak sigara gibi tükenir yavaş yavaş..ve işte tüm bu olanların karşısında şimdi artık sessiz ve ıssız bir boşluktasınızdır artık .bazen çok çok iyimser bazense çok alınganlaşırsınız..en neşeli en sorunsuz hayatlara bile at sineği gibi yapışan “şüphecilik..güvensizlik.. saygısızlık...” gibi diğer değerler sistemini olumlu, uyumlu olma adına kimi zaman görmezden gelir kimi zaman hiçbir şey yokmuş gibi davranır ,yada davranmaya çalışır , ya da günlük hay- huyun bir parçası olmaya çalışırız ya gayri ihtiyari..işte öyle bir polyannacılık ikilemindeyken bile hayat denen mücadelenin buruk hazzını yaşama çabasına girersiniz..zira adını ömür koyduğunuz meşgale başka türlü çekilmez bunu yaşanan hatalar zinciriyle edindiğiniz tecrübe lokmaları haline getirme zenaatı nda kazanırsınız artık.. şairin dediği gibi “ geç anlarsınız taşın sert olduğunu “ da yaşanmışlıkla yaşanacak zaman dilimi ahtapotun kolları oluverir uğursuz bir gecenin sabahında ,,ve bir cendere misali çaresizlik kıskacında soluk aldırmaz yaşanacaklar adına.. diye devam ediyor yorgun belleğimi kemiren duygu ve düşüncelerim ve aslında şu son günlerde yaşanmışlıklardan ve de yaşanacak kaygısı adına etkilenmemek ve endişe etmemek mümkün mü ..

Ve bu düşünceden hareketle ; çok çok basit menfaat ve çıkarlar uğuruna el olurmuş meğer tüm seven ve sevdiklerimiz diye düşünmemek mümkün mü..,şairin dediği gibi ; o zaman anlıyor insan ” ateş yakar su boğarmış..her şeyin dert ve her şeyin boş olduğunu insan o durumlara düşünce ve de o yaşa gelince anlarmış..”yada sevdiklerini yitirince anlarmış

KAŞİF KANİ ERTÜRK
Eğitimci-İdareci Şair Yazar
Sarıkaya Şair ve Yazarlar Derneği Başkan Yardımcısı