- 1102 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Bahar dökülürdü eteklerinden , yüzün sonbahardı sevgili..
Bahar dökülürdü eteklerinden , yüzün sonbahardı sevgili.. Güz yorgununu gözlerin sokakları ıslatan yağmur taneleriyle yarışır gibiydi, doluydu , dolgundu dizginlenmeyen fırtınanın esintileri gibiydi. Kelimeler dilinin ucunda tam söylenecek şarkılar, dalda düşme zamanını bekleyen yaprak olurdu.
İçinde bir ses ; Aç pencerelerini , gönlünün tarlalarına doğru sür rüzgarı , misafir et yağmurun damlalarını diyordu. Güneşin bulutların arasından gülümsemesi gibi o an, o anda mucizen oluyordu derinden gelen şarkılar.. Leman SAM oluyordu mesela bana esmeyi anlat diyordu, sen oluyordun ,belli belirsiz ben, özlemekteydin bir yandan , gönlünün sesi kendinin sesini bastırıyordu belki de..
Hani hep olmasını istediğin ve olduğunda kilitlendiğin hayallerinin hepsi film şeridi oluyordu akıyordu işte. Sonra mevsimler oluyordun, kaç bahar, kaç yaz , kaç sonbahar hüzünlendiğini kaç kış ürperdiğini düşündün.. Kartopu oynayan kırmızı rugan pabuçlu kız çocuğu oluyordun o camdan, görünüşte dışarıyı , özünde kendini izlerken.
Yorgun bedenini , yoklukla dolu kafanı gel yasla diyordu bir yazar, gel mısralarıma yaslan, satırlarıma tutun hayatın terennümlerini dinleyelim birlikte.. Ne demişti Ahmet ARİF ; Olasılık ve atom fiziği ve bizi biz eden amansız sevda….
Ve sen ömrünün hangi sayfasında , hangi gününde olursan ol yüreğini ellerinle tutup boşluğa düştüğün her anda yaşamın ne kadar güzel ve sürprizlerle dolu olduğunu düşün. Başın yastığa düştüğü anda uykunun en güzel halleriyle sarıp sarmalamasını bekle. Sabah uyandığında aynada seni gülümseyerek bekleyen bir yüzün olduğunu, pırıl pırıl gözlerle yeni günün takibinde olduğunu hisset. Senden eve, evden çevrene çevrenden evrene yayılacak pozitif enerjinin kaynağı olacağını düşün.
Sen anlatmıyor lakin hep gülüyorsun , hayır demeyi belleyip eski seni zihinlerinin en derinine gömüyorsun ya seni sömüren insancıkların işte o an bir şeyleri izah edebilmenin mücadelesine içine girdiklerini göreceksin.. Gidenler de olacak ha.. Gidenler ömrünü dolduran kelebek misali havada kanat sesleriyle kaybolup silinecekler hafızandan.. Senin ulaşılmaz, dağ, kale dediğin içindeki çocuğu hırpalayanların zavallı gölgelerden ibaret olduklarına şahit olacak , yarım ağızla gülümseyeceksin yazık size diyerek..
Güldükçe kalbinin ve bedeninin tüm hücrelerine huzurun adımladığını hissedecek ürpereceksin. Karanlıkta ateş böceği misali hep yandın, insanların yollarını aydınlatayım dedin , sen eridin, senin eridiğini göre göre üzerine basıp geçmeyi zul görmediler .. Üzüldün yere düştüğünü , toprak gibi olduğunu düşündün belki. Lakin üzüntü sevincin ikiz kardeşidir bunu unutmadın, unutma, unutturma ve hep canlı tut heyecanını .Dünün karanlığı ile bugünün aydınlığını köreltme.
Haydi gülmek başlı başına bir eylem, çiçeklerin rengini aldığı kaynaktır. Gülüşünü kat hayatın her anına ve diline bir sözcük dolansın mesela candan öte, tenden içeri…..
Uğurtan AKGÜL
07.09.2017 / KONYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.