2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
969
Okunma
Hayatım boyunca mücadeleyi hep sevmişimdir,hiçbir zaman kolay olan bir şeyi seçmedim,yirmi yıllık devlet memuruyum,özellikle hak arama mücadeleleri sendikal faaliyetler daima ilgimi çekmiştir,belki üniversitede okuduğum
bölümümden kaynaklanan kitaplardan dolayı,belkide benim mücadeleci yapımdan dolayı bilemiyorum ama sendika benim için hep bir özlem oldu....
Ne hikmetse bu kadar özlem duyduğum sendikaya ancak iki bin on yılında üye olmak nasip oldu,ilk formu doldururken çok heyecanlıydım,çünkü hayalimde;.. eylemler, yürüyüşler, pankartlar, sloganlar, tabiri caizse hak aramak için ne gerekiyorsa yapmak vardı..Ama hepsi hayallerde kaldı...
Kendimi bildiğim için sendikaya üye olmakla yetinemezdim, hemen iş yeri temsilcisi oldum ki kendi hakkım yanında arkadaşlarımında hakkını arayım, onları en iyi şekilde temsil edip sorunlarımızı daha iyi anlatabilelim..Ama anlatmaktan öteye beş yıl boyunca gidemedik,oda sadece il başkanlığına,öyle ki taleplerimizin Ankara ya gittiğinden bile emin değilim beş yıl böyle geçti....
Baktım olmuyor kendi kendime dedim..’ ben il başkanı olmalıyım ’ ve Allah nasip etti il başkanı oldum..
Şu an hala bu görevimi sürdürmekteyim,sorunlar daha çoğaldı talepler çok daha fazla,ama olsun hiç gocunmuyorum
bilakis başka kurumlarında sorunlarını üstlenmek hoşuma gidiyor,elimden geldiğince her sorunu Ankara ya iletiyorum ,biliyorum ki her bir üyenin vebali var üzerimde,bütün taleplerin gerçekleşmesi mümkün değil zaten,bu noktada genel başkanımızın şu sözü aklıma geliyor hala gülerim..’ bütün talepleri gerçekleştirsek biz ne iş yapacağız,sendikayı kapatıp gidelim o zaman ’...belki şakayla söylenmiş bir laftı o an için ama doğruluk payı da yok değil hani...
Bizim derdimiz hak aramak... şahsımda dahil sendika başkanlarının bu görevi yaparken bir yerlere gelmelerine hala karşıyım,sonuçta sendika bir davadır ve davada menfaat asla olmamalı,yeri geldiğinde eleştiri yapabilmeli insan,ben bunu fazlasıyla yaptığıma inanıyorum şükürler olsun,geçenlerde bu son toplu görüşmeleri eleştirince başkan arkadaşımızın biri dedi ki..’ memurlar memnun olmasa bu kadar üyemiz olur mu hiç ’...mantık olarak doğru gerçekten de şu an bütün kurumlarda yetkili sendikayız eyvallah.
Eskiden rahmetli dedem kaz yapardı yavrularına biz badik deriz,baharda bir sürü yavru çıkardı hep saymaya çalışırdık ama niyeyse dedem hiç saymazdı yavrularını,hep bekleyin güzün sayarız derdi,sebebi de şu an otlar bol su bol her yer yeşillik havalar sıcak anneleri daha iyi bakıyor yavru olduklarından,güzün bunların hiçbiri kalmayacak ölen ölmeyen o zaman belli olur derdi...
Bizim sendikada öyle üye aidatlarını devlet ödüyor,cumhurbaşkanı arkamızda,siyasiler yanımızda,üyeden bol ne var,ya sonra....’ kazın badiğini güzün sayarlar ’..dedemin meşhur lafı aklıma geliyor.
Mücadele de yılmak yok aynen devam bu davada iki kişi kalsa biri hala ben olurum,ama içimde de uhde kaldı...
Hala bekliyorum bir gün bizi Ankara ya çağıracaklar ve ben.....
Pankart açıp sloganlar eşliğinde yürürken eylem yapacağım.....